Halkla İlişkilerin Doğuşu

prHALKLA İLİŞKİLERİN DOĞUŞU

Public Relations teriminin Türkçe karşılığı olan Halkla İlişkiler teriminin yeterli bir çeviri olmadığı yönünde görüşler vardır.

  • Public Relations’da her zaman iletişime geçilecek olan kitle “halk” değildir.
  • İlerleyen zaman içinde “halkla ilişkiler” çevirisinin yanında “kitlesel ilişkiler” ya da “topluluksal ilişkiler” çevirileri de önerilmiştir fakat “halkla ilişkiler” terimi yoğun olarak kullanılmaktadır.

 

Halkla İlişkiler kavramının ne olduğu konusunda hem Batı’da hem de Türkiye’de kafalar karışıktır. İletişim sektöründe çalışanlar bile bu konuda tam anlamıyla net değiller.

Bazı uzmanlara göre halkla ilişkiler pozitif bir bilim diğerlerine göre ise bir sanattır!

İletişim uzmanları yöneten-yönetilen, satıcı-müşteri gibi ikili karşıtlıkların ortaya çıkmasıyla “halkla ilişkiler” kavramının da ortaya çıktığını iddia ederler. Sümer toplumunda çivi yazısıyla çiftçilere yazılan yazılar bültenler olarak görülüp halkla ilişkiler çalışması olarak kabul edilmektedir. Halkla ilişkilerin günümüzdeki anlamıyla profesyonel olarak ortaya çıkışı ise oldukça yenidir.

 

Profesyonel halkla ilişkiler 1800’lü yıların ortalarından itibaren ABD’de siyaset alanında uygulanmaya başlanmıştır. Özel sektör ise 1929 yılındaki ekonomik krizden sonra zedelenen itibarını ve imajını kuvvetlendirmek amacıyla düzenli olarak halkla ilişkiler faaliyetlerinde bulunmaya başlamıştır.

 

  • Toplum bu krizden “açgözlülük” ve “kardan başka bir şey düşünmemek”le suçladıkları büyük şirketleri sorumlu tutar. Milyonlarca işsizin yarattığı baskı şirketleri halkın farklı kesimleri ile “sağlıklı iletişim” kurmaya iter ve “insan ilişkileri” şirketlerin gündemine girer.

 

  • Daha önceleri göz ardı edilen Örgüt-Çevre ilişkileri 1929 krizi ile beraber önemini arttırmıştır.

 

“KARIN SÜREKLİLİĞİ” KAVRAMI ORTAYA ÇIKMIŞTIR

 

Halkla İlişkiler kavramı Avrupa’ya 2. dünya Savaşı sonrası gelmiştir. Savaş sonrası Avrupa yeniden inşa edilirken kıtaya girip yatırım yapan ABD’li büyük petrol şirketleri kendileriyle beraber Halkla İlişkiler faaliyetlerini de beraberlerin de getirmişlerdir.

 

Türkiye’de 1960’ların ortalarına kadar bu alanda bir gereksinme olmadığı için ne akademik ne de sektörel olarak halkla ilişkiler alanında girişim yok. 1969 yılında Alâeddin Asna’nın Koç holding’e halkla ilişkiler müdürü olarak gelmesi Türkiye’de özel sektörde halkla ilişkileri başlatan olay olarak kabul edilmektedir.

 

Halkla İlişkiler Nedir?

 

  • Bir kuruluşu ya da bir işletmeyi kendi çalışanlarına, hedef kitleyi oluşturan tüm topluluklara benimsetme, onların desteklerini kazanmak için stratejiler oluşturma, planlama, uygulama ve değerlendirme sürecidir.
  • Halkla ilişkiler bir kurumun algılanma birikimidir.
  • Halkla İlişkiler örgütün çevre desteğini sağlamak için yapmış olduğu planlı girişim.
  • Halkla ilişkiler bir değişim sürecidir ve değişimi amaçlar. İletişim aracılığı ile birey ve örgütlerin değişimi amaçlanmıştır.

 

HALKLA İLİŞKİLERİ VAZGEÇİLMEZ BİR İHTİYAÇ HALİNE GETİREN GELİŞME KAMUOYUNUN GİDEREK DAHA FAZLA ÖNEM KAZANMASIDIR

 

Halkla İlişkiler bir yönetim görevidir: kuruluş felsefesinin oluşması, amaçların saptanması, kuruluşun değişen çevre koşullarına uyum sağlaması halkla ilişkilerin yönetim görevlerindendir. Bu görevler dolayısıyla halkla ilişkiler uzmanları kurumların üstdüzey yöneticileri ile yakın ilişki içerisindedirler.

 

Halkla ilişkiler iletişim çabasıdır: Hem kurum içerisinde hem de kurum dışında her “sosyal paydaş” ile sağlıklı iletişim kurulması gereklidir.

 

Kamuoyunu etkileme aracı olarak halkla ilişkiler: kuruluşların ekonomik, sosyal ve politik sorumluluklarını yerine getirmeleri ve bunun kamuoyuna iletilmesi, paylaşılmasıdır.

Kaynakça:http://halklailiskilerintemelleri.wordpress.com/2010/03/14/halkla-iliskilerin-dogusu/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir