ANTALYA/ DEMRE

06145423_demre1Myra (Demre) her zaman Likya‘nın en önemli şehirlerinden birisi olarak bilinir. En erken sikkeler MÖ 3. yüzyıl tarihlenir. Fakat şehrin en azından MÖ 5. yüzyıl da kurulduğu tahmin edilmektedir. Roma egemenliği döneminde Myra gelişmiş ve zenginleşmiş şehirliler sivil projelere cömertçe para yardımında bulunmuşlardır. Sen Pol Roma‘ya gitmek için Andriake Limanından hareket etmeden evvel M.S. 6. yüzyıl da şehri ziyaret etmiştir. Bizans döneminde Myra önemli bir idari ve dini bir merkez olmuştur. Piskoposluk merkezi de olan Myra’da St. Nicholaus IV. yüzyıl başında Piskopos olarak görev yapmış; halka kendini sevdirmiş, inancı uğruna çok acılar çekmiştir. Myra o zamandan sonra hep haç yollu yapılan bir yer olmuştur. Bu bakımdan Demre Hıristiyan Dünyasının her bakımdan ilgisini çekmiştir. Her yıl 6 Aralık‘ta Noel Baba etkinliklerini yapmak geleneksel hale gelmiştir. Myra gibi önemli bir şehirden kalabileceği beklenen kalıntıların birçoğunu bugün Demre’de göremiyoruz. Likya’nın en büyük tiyatrosundan kalanlar bugün ayaktadır ve bu aynı zamanda Likya’nın en iyi korunmuş tiyatrosudur. 29 oturma sırası ve 9-10 bin seyirci kapasiteli tiyatro tepeye yaslanmıştır. Bugün bile bazen festival ve oyunlar için kullanılmaktadır.

Myra metropoli muhtelif tip Likya mezarlarını önemli örneklerini ihtiva etmektedir. Tiyatro doğu ve batı metropoli diye ikiye ayrılmış ve Myra’nın arkasında yükselen kayalık, tepede kurulmuştur. Kayalar oyularak mezarlar kabartma ve yazılarla süslenmiştir. Başka önemli bir kalıntı St. Nicholaus kilisesidir. Kilise bugün 7 m. toprak seviyesinin altındadır. St. Nicholaus kemikleri kilise içindeki mermer bir mezarda bulunuyordu. Fakat bazı kemikler İtalyanlar tarafından çalınmış ve Bari‘ye kaçırılmıştır. Bir Rus Prensi 1862 yılında Kiliseyi restore ettirmiş olup, St. Nicholaus Rusya’da çok kutsal sayılmaktadır. Ruslar bir kilise çanı ilave ederek kubbeyi bir ilaç tonozu ile değiştirmişlerdir. St.Nicholaus çocukları, gemicilerin ve ağır işlerde çalışan işçilerin koruyucu azizidir. Bilindiği üzere de bütün Dünya çocuklarının Noel Babasıdır.

İlk defa 1904 yılında Eynihal adıyla köy statüsüne kavuşan Demre; 6 Haziran 1968 yılında 4 köyün birleşmesiyle Belediyelik; 4 Temmuz 1987 günü Kale adıyla ilçe olmuştur. İlçe 2005 yılında Demre adını almıştır.

KAHVE’nin TARİHİ

Kahve’nin anavatanı olan Etiyopya’nın yüksek yaylaları, yabani kahve bitkisinin doğal olarak yetiştiği bölgelerde yerli halk bu bitkinin tanelerini u???????????????????????????????????????n haline getirip bir çeşit ekmek yapıyordu. Meyveleri kaynatıldıktan sonra suyu içilmek suretiyle tıbbi amaçlı kullanılıyor ve “sihirli meyve” olarak adlandırılıyordu. Kahve, ünüyle birlikte hızla Arap Yarımadası’na yayıldı ve 300 yıl boyunca Habeşistan’da keşfedilen yöntem ile içilmeye devam edildi. 14. yüzyılda ise yepyeni bir keşif ile ateşte kavrulan kahve çekirdekleri, ezildikten sonra kaynatılarak içime sunuldu. Kahve’yi ilk olarak işleyip içmeye başlayan Yemen’deki sufi tarikatıdır. Buradan 1470’li yıllarda Aden’de, 1510’da Kahire’de 1511’de Mekke’de görülmüştür.

            Yavuz Sultan Selim döneminde (1517) Yemen Valisi Özdemir Paşa, Yemen’de içtiği ve çok sevdiği kahveyi İstanbul’a getirmiştir.Kahve, kısa zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında yerini aldı ve büyük ilgi gördü. Saray görevleri arasına “kahvecibaşı” adında bir de rütbe eklendi. Padişahın ya da bağlı olduğu devlet büyüğünün kahvesini pişirmekle görevli olan kahvecibaşı, sadık ve sır tutmasını bilenler arasından seçilirdi. Osmanlı tarihinde kahvecibaşılıktan sadrazamlığa yükselenlere bile rastlandı.
Saraydan konaklara ardından evlere giren kahve, İstanbul halkının kısa sürede tutkunu olduğu bir lezzet haline geldi. Satın alınan çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulup, dibeklerde dövüldükten sonra cezvelerde pişiriliyordu.
1544 yılında İstanbul’da Tahtakale’de iki Suriyeli Arap ilk kahvehaneyi açmışlardır. O zamanlar kahvenin faydalı olup olmadığı tartışma konusudur. Kendinden önceki şeyhlülislamların aksine Bostanzade Mehmet Efendi kahvenin haram olmadığını, hatta faydalı olduğuna dair fetva vermiştir.[1]
İstanbul’a gelen Venedikli tacirler, çok sevdikleri bu içeceği Venedik’e taşıdı. Böylece Avrupalılar kahveyle ilk kez 1615’te tanışmış oldu. Önceleri limonata satıcıları tarafından sokaklarda satılan kahve, 1645’te açılan İtalya’nın ilk kahvehanesinde yerini aldı. Kısa zamanda sayıları hızla çoğalan bu kahvehaneler de; diğer pek çok ülkede olduğu gibi özellikle sanatçıların, öğrencilerin ve her kesimden halkın bir araya gelerek sohbet ettikleri en gözde yerler oldu. Kahve Paris’e 1643, Londra’ya 1651’de ulaştı.
Avrupalılar dünyanın çeşitli yerlerinde kahve plantasyonları kurdular. Endonezya-Cava’da 1712 yılında kahve tarımı başladı. Hollanda Cava ve Doğu Hint Adaları’nda, Fransa Antiller’de kahve yetiştirdi.

İletişim profesyonelleri İstanbul’da Global PR Trendleri Zirvesi’nde buluştu

Dünyanın önde gelen iletişim zirvesi organizasyonu ajanslarından The P World tarafından organize edilen ve 4 yıldır farklı ülkelerde büyük ilgi gören Global PR Trendleri Zirvesi, Excel İletişim Yönetimi’nin resmi iş ortaklığı ile bu yıl 26-27 Şubat tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.599_5

Microsoft, Linkedin, Greenwich Üniversitesi, AkzoNobel, Visit Britain, Cisco, Roche, Lenovo, Airbus Group, BBC ve Fleishman-Hillard gibi öncü kurumların iletişim duayenlerini buluşturan zirve, interaktif oturumlarıyla katılımcılardan tam not aldı. İletişim dünyasındaki son yeniliklerin tartışıldığı Global PR Trendleri Zirvesi’nde; itibar inşa etmek, yöneticiler için PR’ın önemi, yeni iletişim çağında bütünsellik ve yaratıcılık, dijital iletişimde zorluklar ve fırsatlar, iletişimin sürekli değişen dünyası, sosyal medyada kriz yönetimi gibi önemli konular detaylı olarak ele alındı.
Zirvede konuşmacı olarak da yer alan Excel İletişim Yönetimi Ajans Başkanı Figen İsbir, “Excel İletişim Yönetimi olarak 20. yılımızı bitirip 21. yaşını kutladığımız bu dönemde, en prestijli PR buluşmalarından biri olan Global PR Trendleri Zirvesi’nin resmi iş ortaklığını üstlenerek tüm paydaşlarımıza teşekkür etmek istedik. Hedefimiz artık her yıl bu zirvenin Türkiye’de gerçekleşmesine katkıda bulunarak bir gelenek başlatmak. Zirvenin medya sponsorluğunu üstlenen Marketing Türkiye’nin yanı sıra, İDA, KID ve Haberler.com’a da zirveye katkılarından dolayı teşekkür ederiz” diye konuştu.
P World Organizasyon Yöneticisi Kosta Petrov, “Global PR Trendleri Zirvesi değerli konuşmacılar, katılımcılar ve iş ortakları sayesinde dünyanın en büyük global PR zirvelerinden birine dönüştü. Başta Excel İletişim Yönetimi olmak üzere, zirvemizin bu yıl İstanbul’da gerçekleşmesine katkıda bulunan tüm destekçilerimize teşekkürlerimizi sunarız. İstanbul hiç şüphesiz Excel İletişim Yönetimi’nin de katkılarıyla Global PR Trendleri Zirvesi’nin vazgeçilmez şehirlerinden biri olacak” dedi.36366
Marketing Türkiye dergisinin medya sponsorluğunu üstlendiği, Kurumsal İletişimciler Derneği (KİD), İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA) ve Haberler.com’un desteklediği zirve, Türkiye’de PR alanında meslek örgütleri ve sektörel medyayı bir araya getiren ilk global zirve olma ayrıcalığını taşıyor.
kaynak:http://www.halklailiskiler.com/