Halkla İlişkilerde Araştırma Süreci ve Önemi

Problemin doğru, yalın ve eksiksiz belirlenmesi, araştırma sürecinin başlangıç noktasıdır. Araştırmanın, bu problem ekseninde şekilleneceği gerçeği, problem tanımını önemli kılmaktadır. Yukarıda belirtilen içsel ve dışsal faktörler de hangi araştırma modelinin uygulanacağını belirlemekte rehber niteliğindedir.

Halkla ilişkiler kampanyalarında araştırma dizaynı, biçimsel ve biçimsel olmayan araştırma yöntemleri olmak üzere iki ana başlık altında tasarlanır. Unutulmamalıdır ki hangi yöntem seçilirse seçilsin, verilerin yorumlanması uzmanlık gerektiren bir aşamadır. Veriler doğru şekilde yorumlandığı takdirde araştırma problemin çözümüne hizmet edecektir. Aksi takdirde yapılan araştırma zaman kaybından ve maddi kayıptan öteye geçmeyecektir. Günümüzde bilimsel araştırma yöntemlerinin gelişmesine rağmen, halkla ilişkiler uygulayıcıları biçimsel olmayan araştırma yöntemlerini de benimsemektedirler. Zayıf yönlerin ve amaçların doğru belirlenmesi durumunda biçimsel olmayan araştırma yöntemleri, organizasyonların problemlerini çözmede oldukça işlevseldir.

Biçimsel Olmayan Araştırma Yöntemleri

Biçimsel olmayan araştırma yöntemleri, halkla ilişkiler uygulayıcılarının ve/veya organizasyon yöneticilerinin kendi çabaları sonucu elde ettiği veriler şeklinde tanımlanabilir. Örneğin, bilirkişiler ve kanı önderleri, fokus gruplar, kurullar, gelen telefonlar ve postaların analizleri, alan raporları, medya içerik analizleri gibi yöntemler, biçimsel olmayan araştırma yöntemlerindendir. Bu araçların ortak özelliği, verilerin herhangi bir profesyonel yardım almadan, organizasyonca elde edilebileceğidir. Ancak verilerin bilimsel kavramlar, kurallar ve uygulamalardan yararlanılarak elde edileceğinin unutulmaması gerekir. Çünkü biçimsel olmayan yöntemlerle toplanmış ve değerlendirilmiş bir araştırma verisi, bir halkla ilişkiler kampanyasının başarısında etkili rol oynamaktadır.

Bilirkişiler vasıtası ile toplanan veriler, problemin çözümüne fayda sağlayacak alanlarda profesyonelleşmiş kişilerin fikir, tanı ve tecrübelerinin, problemin çözümüne yönelik yorumları ve bulguları içermektedir. Bu kişilerin görüşlerine başvurulduğu alanda uzman ve güvenilir olmaları son derece önemlidir. Bilirkişilerin kimler olacağı, problemin niteliğine göre değişmektedir. Ekonomistler, gazeteciler, köşe yazarları, doktorlar, akademisyenler, sendika liderleri bilirkişi örneklerinden sayılabilir. Sigaranın çocuklar üzerine etkisinin sanıldığından daha fazla olduğunu kamuoyuna duyurmak amacıyla yürütülen bir halkla ilişkiler kampanyasında, bu etkilerin neler olduğunu söyleyecek bir doktorun bilgilerinden faydalanmak, araştırma konusunda halkla ilişkiler uygulayıcılarına büyük fayda sağlayacaktır. Bunun yanı sıra, bu bilirkişilerle yapılan derinlemesine görüşmeler, problemin nasıl çözüleceği konusunda yöneticilere son derece faydalı bilgiler verebilmektedir

DX

Kaynak: http://notoku.com/halkla-iliskilerde-arastirma-sureci-ve-onemi/#ixzz3TzoedVWs

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir