AMERİKAN FUTBOLU

2010-2~1

 

Amerikan futbolu, ABD’de doğmuş, elle, ayakla ve eliptik bir topla oynanan takım oyunu. ABD ve Kanada’da sadece futbol olarak adlandırılır.[1] Avustralya ve Yeni Zelanda da ise gridiron olarak adlandırılır.

Amerikan futbolunun ilk doğuşu, bir ilkokul öğretmeninin ilkokul çocuklarına ragbi oynatmak istemesiyle başlar. Kuralları ragbiye göre değiştirip , çocukların anlamasını kolaylaştırır ve ayrıca çocuklarını sert temaslardan korumak için koruyucu göğüs zırhı, kask ve koruyucu pedler içeren pantolon ekler. Daha sonra yaygınlaşarak gelişen spor önce lisede, daha sonra üniversitelerde oynanmaya başlar. Bunun akabinde profesyonel lig kurulur.

Kuralları futboldan tamamen farklıdır. İngiltere ve eski sömürgelerinde oynanan ragbi oyununun bir varyasyonudur. Ragbiden farklı olarak koruyucu kıyafetler ve kask ile oynanır.

Amerikan futbolu, dayanıklılık, kuvvet, esneklik, sürat, çabukluk, strateji, disiplin ve azim gerektiren oldukça kompleks bir spordur.

Takımlar ve oyuncular

2005PoinsettaBowl-Navy-LOS.jpg

 

Bir takım kendi içinde ayrı görevler üstlenen üç takıma ayrılır. Bunlar; hücum takımı, özel takımlar(kick off ve kick return) ve defans takımıdır.

Hücum takımı

Takım topa sahip olduğu zaman oyuna giren hücum takımının amacı sayı yapmaktır. Karşı takım topu kaybettikten sonra, oyun durduğunda oyuna girerler. 10 yardlık bölümü 4 hakta geçmek zorundadırlar. Hücum takımı 10 yardlık bölümü 4 hak içinde geçerse bir 10 yardlık hak daha kazanırlar. Genellikle 3. denemeden sonra yapılacak 4. denemeyi Punt&Kick takımı kullanır ve topu rakip takıma gönderir ya da Kicking Team sayı yapmaya çalışır.

Oyuncular

  • Center(Merkez)
  • Quarter Back(Oyun Kurucu)
  • Left Guard(Sol Koruma)
  • Right Guard(Sağ Koruma)
  • Left Tackle(Sol Forvet)
  • Right Tackle(Sağ Forvet)
  • Tight End (Opsiyonel)
  • Full/Half Back(Tüm Pozisyonlar)
  • Wide Receiver(Geniş Alıcı)

2.2- Savunma takımı

Takım topu kaybettikten sonra, oyun durduktan sonra oyuna giren oyunculardır. Amacı karşı takımın oyuncularının sayı yapmasını engelleyerek topu kapmaktır. Top kazanılıp oyun durduktan sonra oyundan çıkarlar.

Savunma Pozisyon isimleri: aynı anda hepsinde oyuncu olmak durumunda değildir, toplam 11 kişi olmalıdır)

  • Defensive Lineman (çizgi) : Tackle (nose ve sağ ve sol), Defensive End (sağ ve sol)
  • Line Backs: İç ve dış (hepsine sağ veya sol)
  • Corner Back (sağ ve sol)
  • Safety (sağ ve sol ve orta)

Özel takım[değiştir

İçinde farklı özellikte oyuncuların bulunduğu bu takım , özel durumlarda sahaya çıkarlar (punt, field goal vb.).

Oyuncular

  • Long/Deep Snapper
  • Kicker
  • Punter
  • Kick returner
  • Punt returner

Amerikan futbolu topu

 

19. yy.da kullanılan bir Amerikan futbolu topu.

 

Günümüzde kullanılan bir Amerikan futbolu topu

Amerikan futbolu topu, uçları sivri, yayvan bir küre şeklindedir. Ragbide kullanılan top kadar eliptik değildir. Kanada’da kullanılan çeşitleri ragbi topuna daha çok benzer.

Amerika’da bu topa kısaca “futbol”[2] ya da “domuzderisi”[3] denir. Boyuna uzunluğu 28 cm, göbek kısmının çevresi 56 cm’dir.

KAYNAK: http://tr.wikipedia.org/wiki/Amerikan_futbolu

 

 

 

KAHRAMANMARAŞ MERKEZ/TÜRKOĞLU

 

 

Genel Bilgiler
              12183434_kahramanmara1302210755[1]

Yüzölçümü: 14.505,00 km

Nüfus: 1.075.706

İl Trafik No: 46

İl Telefon Kodu: 344

Rakım: 568

Doğu Akdeniz’de bulunan Kahramanmaraş, Başkonuş  ve Yavşan yaylaları, Kapıçam Tabiat Parkı, Körçoban Tabiatı Koruma alanı, mağaraları, barajları, akarsuları, göllleri, dağları, Germanicia Mozaikleri,  Eshab-ı Keyf Külliyesi, kaleleri, tarihi camileri ve çarşıları, geleneksel el sanatları, yöresel mutfağı ve  coğrafi işaret olarak da tescil edilmiş olan tarhanası, pul biberi, dondurması gibi değerleri ile alternatif turizm açısından önemli bir potansiyele sahiptir.

Kahramanmaraş, Akdeniz iklim kuşağında olmakla beraber Orta Anadolu ve Doğu Anadolu iklim kuşaklarıyla sınır teşkil etmektedir. Denize uzaklık ve yükselti nedeniyle değişikliğe uğramış karasallaşmış bir Akdeniz iklim tipi egemendir. Güney illerimize göre daha serindir. Berit, Engizek, Binboğa, Nur Dağı ve Ahır Dağları önemli yükseltilerdendir. Kahramanmaraş, Elbistan ve Göksun Ovaları ilin önemli ovalarıdır. Ceyhan Nehri il sınırları sınırları içerisinde doğmaktadır. Kahramanmaraş akarsu ve kaynak suları bakımından zengin bir görünüm teşkil etmektedir.

TARİHÇE 

Döngel Mağaralarında yapılan araştırmalarda ele geçen buluntular yörede insan yerleşiminin üst paleolotik çağda başladığını, Neolitik ve İlk Tunç çağlarında sürdüğünü göstermektedir. Yöre Orta Tunç Çağında (İÖ 2000-1500) Suriye ve Mezopotamya’yı kapodokya ile Anadolu’nun başka kesimlerine bağlayan önemli kervan yollarının kavşağında yer almıştır.

Markasi (Maraş) Hititlerin dağılma döneminde kurulan Hitit devletlerinden Gurgum’un merkeziydi. Gurgum kent devleti aralıklarla Urartu ve Asurlulara bağlanmıştır. İÖ 7. Yüzyılda Kimmer ve İskit istilasına uğrayan Markasi, bu yüzyılın sonunda Medlerin, İÖ 6. Yüzyılda da Perslerin yönetimine girmiştir. Uzun yıllar Perslerin Kappadokia Satraplığı sınırları içinde kaldıktan sonra İÖ 333 ‘te Makedonyalıların eline geçti. Kappadokia’lıların Makedonya yönetimine karşı ayaklanmasından yararlanan Pers kökenli Ariarathes bağımsızlığını ilan etmiştir. Ariarethes’in kurduğu Kappadokia Krallığı daha sonra pontus devletine bağımlı hale gelmiştir. Markasi bu dönemde Roma ile Pontus arasında sürekli el değiştirmiştir.

 

Romalı Komutan Lucullus’un yörede kısa ömürlü bir krallık kurmasına karşın, Pompeius Markasi ile çevresini İÖ 64’te yeniden Roma topraklarına katmıştır. Romalılar imparator Caligula’nın onuruna kente Germanikeia adını verdiler. Germanikeia birçok kez Sasani’lerin saldırısına uğradı, Bizans döneminde Marasion adıyla anılmıştır. Araplarla Bizanslılar arasında çekişmelere neden olan Marasion, 1079’da Urfa Haçlı komutanlığına bağlanmıştır. 1103’te Selçuklular’ın eline geçmiştir. Daha sonra kentte Danişmendli, Haçlı, Kilikya Krallığı, Eyyubiler, Memlükler hüküm sürmüştür.1339’da Dulkadiroğulları’nın yönetimine girdi. 16. Yüzyıl başlarında Osmanlı topraklarına katılmış ve 1522’de Zulkadiriye Eyaletine bağlanmıştır. Eyaletin adı 1831’de Maraş olarak değiştirilmiştir.

1898’de Halep vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Maraş Mondros mütarekesinin imzalanması ile 22 şubat 1919 da İngiliz işgali altına girmiştir. İngilizler kısa bir süre sonra Musul’a karşılık Anadolu’nun güney kesiminden çekilmiştir. İşgale karşı düzenlenen Ulu Camii mitinginin ardından 30 Ekim 1919 da Fransız birlikleri Maraş’a girmiştir. İşgalci Fransızlarla onlarla işbirliği yapan Ermenilere karşı Sütçü İmam’ın başlattığı silahlı direniş halktan geniş bir destek görmüştür. Direnişi örgütlemek için 29 Kasım 1919’da Maraş Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur. Araplar ve harabe çatışmaları ile 21 Ocak 1920’de  başlayan Maraş kent savaşları sonunda Fransızları çekilmeye zorladı.

Kurtuluş Savaşı sırasında halkın gösterdiği direnişten dolayı şehre TBMM tarafından 5 Nisan 1925 tarihinde İstiklal Madalyası verilmiş ve  7 Şubat 1973’te adı Kahramanmaraş olarak değiştirilmiştir.

Kronoloji:    

.                    Hitit Dönemi (M.Ö. 2000-1200)

·                    Geç Hitit Dönemi (M.Ö. 1200-700)

·Asurlular Dönemi (M.Ö. 720 – 612)

·Medler Dönemi (M.Ö. 612-550)

·Persler Dönemi (M.Ö. 550-333)

·Makedonyalılar Dönemi (M.Ö. 333 -58)

·Büyük Roma İmparatorluğu Dönemi (M.Ö. 58 – M.S. 395)

·Bizans Dönemi (M.S. 395-637)

·Müslümanlar Dönemi (M.S. 637- -)

·Selçuklu Dönemi (M.S. 1086-1097)

·Haçlı Senyörleri Dönemi (M.S. 1097-1149)

·2. Kez Selçuklu Dönemi (M.S. 1149-1337)

·Dulkadirli Beyliği Dönemi (M.S. 1337-1522)

·Osmanlı Dönemi (M.S. 1522-1923)

·Cumhuriyet Dönemi (M.S. 1923- -)

   (Kaynak: GÖKHAN, İ. (2011) Başlangıçtan Kurtuluş Harbine Kadar Maraş Tarihi, Ukde Yayınları, Ankara.)

İLÇELER 

1- Oniki Şubat İlçesi: Merkez ilçelerden biridir. Nüfus: 357.870

2- Dulkadiroğlu İlçesi: Merkez ilçelerden biridir. Nüfus: 216.701

3- Elbistan: İl merkezinin 162 km. kuzey doğusunda yer alır. Nüfus: 140.493 Yüzölçümü: 2328 km2

4- Afşin: Kahramanmaraş’ın 146 km. kuzeyinde yer alır. Nüfus: 82.662 Yüzölçümü: 1434 km2

5- Türkoğlu: İl merkezine uzaklığı 26 km’dir. Nüfus: 67.886 Yüzölçümü: 603 km2

6- Pazarcık: İl merkezine 48 kilometre mesafededir. Nüfus: 68843 Yüzölçümü: 1739 km2

7- Çağlayancerit: İl merkezine uzaklığı 64 km’dir. Nüfus: 25.276 Yüzölçümü: 419 km2

8- Göksun: İl merkezine 91 km. uzaklıktadır. Nüfus: 53.157 Yüzölçümü: 1949 km2

9- Andırın: İl merkezine 83 km uzaklıktadır. Nüfus: 35.943 Yüzölçümü: 1198 km2.

10- Nurhak: İl merkezine uzaklığı 152 km’dir. Nüfuz: 13.414 Yüzölçümü: 1225 km2

11- Ekinözü: İl merkezine uzaklığı 169 km’dir. Nüfus: 13.461 Yüzölçümü: 598 km2

ULAŞIM

Hava Yolu: Kahramanmaraş Havalimanının şehir merkezine uzaklığı 5 km olup, ulaşım ticari taksilerle sağlanmaktadır. İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları ve Ankara Esenboğa Havalimanına uçuşlar bulunmaktadır. DHMİ Kahramanmaraş Havalimanı Müdürlüğü Adres : Erkenez Mah. 46060/Kahramanmaraş Tel : 0344 236 53 520344 236 53 52 Faks : 0344 236 18 96

Kara Yolu: Akdeniz Bölgesinin Doğusunda yer alan şehrimize Türkiye’nin her yerinden ulaşım sağlanmaktadır. Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu’nun kavşağı durumundadır. Otobüs Terminali şehrin güneyinde yer almakta olup şehir merkezine uzaklığı 2 km’dir. Şehir içi dolmuş, otobüs ve taksi ile terminale ulaşım

sağlanmaktadır.

Türkoğlu Tarihçe

Kahramanmaras-Turkoglu_95730_64519[1]

Türkoğlu’nun tarihi pek eski değildir. Yaklaşık 160 yıllık bir geçmişi vardır. Türkoğlu’nun ilk sakinleri Oğuzların Avşar boyuna mensup Tecirli aşiretidir. Tecirli aşireti Tombak, Nadir, Ericek köyleri ile Çukurova arasında göçebe bir hayat yaşıyorlardı. Tecirlilerin bu göçebe yaşamları geliş ve gidişlerde çevreye zarar verince, çevre sakinlerinin şikayetleri artar. Osmanlı Devleti Tehcirlileri zorunlu iskana tabi tutmuştur. Derviş Paşa bu işe görevlendirildi. Uzun uğraşlar sonucunda Tecirliler bulundukları yere zorla yerleştirildiler. Bir bölümü de bugünkü ilçe merkezine yerleştirildiler. Hala bu döneme ait yapılar mevcuttur. Genel olarak bu yerler Cumhuriyet mahallesindedir.

İlçemizin eski adı “Eloğlu”dur. Eloğlu ismi verilmesinin çeşitli rivayetleri vardır. Bunlar;

a) Buraya sonradan geldikleri için çevre sakinleri yabancı anlamında ”ELOĞLU” denilmiştir.
b) El kelimesinin devlet anlamı da vardır.Devlet zoruyla yerleştirildiklerinden dolayı “Eloğlu’nun” devletoğlu anlamı da vardır.
(El=Devlet)
c) Bu çevreye Maraş yöresinden bir genç, kız kaçırır bugünkü ilçe merkezinin alt kısmına saklanırlar. Burası bataklık olduğundan sivrisinekler çok fazladır, bir süre sonra azıkları biter. Genç, Maraş’a azık almaya gider. Bu gidiş ve dönüş uzun sürer. Bu kıza sivrisinekler çok zarar verirler, kız ağlayarak; “Eloğlu’na güven olmaz mı?” diyerek haykırmasından dolayı, bu olayın geçmiş olduğu yere ”Eloğlu” denilmiştir.

Eloğlu Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Fransız işgaline uğrayan Maraş ile aynı güzergahta olduğundan zaman zaman işgale ve mezalime uğramıştır. Toplu katliamlara maruz kalmışlardır. Ermeniler Fransızlara rehberlik yapmıştır.

Eloğlu bir ara bu mezalimlerden dolayı boşaltılmıştır. Bu sırada Fransızlar merkez Ulu camii’nde ikame etmişlerdir. Eloğlu son olarak 11 Şubat 1920 tarihinden sonra Fransızlar Maraş’tan çekilirken mezalime uğramıştır. Fransızlar çevre çeteleri ile beraber bu bölgeden uzaklaştırılmıştır. (Pusular-Gece baskınları). 12 Şubat 1920 Tarihinde Fransızlar bu bölgeden İslahiye doğrultusunda tamamen ayrılmışlardır.

Eloğlu 1944 yılına kadar köy statüsünde kalmış, 1944 yılında nahiye olmuştur. 11 Şubat 1960 tarihinde dönemin başbakanı Adnan Menderes burayı ziyaret eder, buranın ilçe , adının da Türkoğlu olmasına karar verir. 20 Nisan 1960 tarihli 7033 sayılı yasa ile Kahramanmaraş ilinin 6. ilçesi olur.

Kültür[değiştir | kaynağı değiştir]

Oğuz Avşar boyu gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır.

Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]

Kahramanmaraş merkezine 23 km uzaklıktadır.

İklim[değiştir | kaynağı değiştir]

ilçenin iklimi, Akdeniz iklimi etki alanı içerisindedir.

Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]

Yıl Toplam Şehir Kır
1965[4] 29.193 5.941 23.252
1970[5] 31.222 5.960 25.262
1975[6] 42.557 9.207 33.350
1980[7] 48.205 8.493 39.712
1985[8] 51.143 11.207 39.936
1990[9] 60.992 14.608 46.384
2000[10] 62.375 11.918 50.457
2007[11] 62.154 13.822 48.332
2008[12] 64.980 13.933 51.047
2009[13] 65.118 14.274 50.844
2010[14] 65.055 14.390 50.665
2011[15] 65.172 14.539 50.633
2012[16] 66.546 15.262 51.284
2013[17] 67.886 67.886 veri yok
2014[18] 68.423 68.423 veri yok

Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]

ilçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Belediye[değiştir | kaynağı değiştir]

İlçede mahalli seçimlerde belediye başkanlığı ve meclis üyeliği seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre ilçe bel.bşk.:

Seçim Yılı Belediye Başkanı
2004 ve 2009 Mustafa Taşhan
1999 Mustafa Taşhan
1994 Cafer Güçlü
1989 Bayram Çullu
1984 Mehmet Darıcı

Altyapı bilgileri[değiştir | kaynağı değiştir]

İlçede 4 adet ilköğretim ve biri pansiyonlu İmam Hatip Lisesi, Anadolu lisesi, çok programlı lise, düz lise okulları vardır. 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’ne bağlı Türkoğlu Meslek Yüksekokulu öğrenci almaya başlayacaktır. İlçenin içme suyu şebekesi vardır . Kanalizasyon şebekesi vardır PTT şubesi online vardır. Emniyet amirliği, jandarma, Sağlık ocağı ve 1 adet Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi hastanesi ve sağlık evi vardır. İlçe ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt Türkiyenin her tarafına kolaylıkla ulaşım vardır. Kahramanmaraş 22 km, Osmaniye 80 km Adana 120 km, Mersin 200 km, Gaziantep 70 km ‘dir. Ayrıca Devlet Demir Yolları tren seferleri de vardır. Elektrik ve sabit telefon ayrıca tüm cep telefon vericileri mevcuttur. İlçede Fizik Tedavi Merkezi de bulunmaktadır. Bu hastane sayesinde merkez il ve Türkiye’nin dört bir tarafından hastalar şifa bulmaktadır. Hastanenin ilçe ekonomisine de büyük bir faydası olmuştur.

KAYNAK

http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrko%C4%9Flu

 

 

 

Günümüzde Reklamın Yeri ve Fonksiyonları

 

“Günümüzün pazarlama sisteminde üretici ile tüketici arasındaki uzaklığın giderek artması, rekabetin şiddetlenmesi, mal faklılaşması ve pazar bölümlendirmesinin yaygınlaşması reklamı çok önemli bir iletişim aracı durumuna getirmiştir. Mal ve hizmetler arasındaki farklılıkların giderek azalması, uluslararası ticaretin gelişmesi, işletmelerin mal ve hizmetlerine olan “fark edilme” ihtiyacını artırmış, bu durum işletmelerin reklam harcamalarına daha büyük paylar ayırmasına yol açmıştır.” ““Modern Pazarlama Anlayışını” benimsemiş olan pazarlama yöneticileri, üretim faaliyetleri kadar üretim öncesi ve satış sonrası faaliyetlerin de büyük önem taşıdığı konusunda hemfikirdirler. Bu yaklaşım tüketicinin değişen ihtiyaç ve isteklerini izlemeyi ve işletmelerin üretim, satış, satış sonrası hizmet ve dağıtım yöntemlerini pazardaki yeni ihtiyaç ve isteklere uygun hale getirmeyi amaçlar.Bu faaliyetleri yerine getirmeye çalışan pazarlama yönetimi aslında bir yaşam standardı yaratma ve yaygınlaştırma mücadelesi de vermektedir.”

“Bu mücadelede, elde edeceği kar yanında toplumun sosyal yaşantısını da etkilemek isteyecek ve rekabet ortamında varlığını sürdürebilmek için tüketicinin tercihini devamlı kılacak her türlü reklam faaliyetinden yararlanmak isteyecektir. Tüm bu nedenler, reklamı pazarlama karması elemanları arasında en fazla yaratıcılık gerektiren,işletmelerden bağımsız,görevi, etkin reklam kampanyaları hazırlamak olan reklam ajanslarının yardımına ihtiyaç hissettiren bir eleman haline getirmektedir.”

“Sosyolog ve psikologlar reklamların farklı yaş grupları ve farklı cinsiyetler üzerindeki etkilerini araştırırlar. Bir kısım araştırmalar reklamlar karşısında çocukların nasıl bir tüketim kültürü geliştirdiğini araştırırken, bir kısım araştırmacılar onun bilgilendirme,ikna etme ve eğitme fonksiyonuyla ilgilenmektedirler.Bu fonksiyonların farklı gelir ve statüdeki kişileri nasıl etkilediği,davranış modelleri,öğrenme,taklit ve duygusallık gibi unsurlar dikkate alınarak açıklanmaya çalışılır.”

Reklamın Fonksiyonları

“Reklamın başlıca fonksiyonları (objektifleri), her türlü genel iletişim fonksiyonlarında olduğu gibi bilgilendirme, hatırlatma, ikna etme, değer katma ve örgütün diğer fonksiyonlarına yardımcı olmalıdır.” “Genelde reklamın tek işlevinin ürünün ya da hizmetin satın alınmasını sağlamak olduğu düşünülür. Aslında bu reklamın tek işlevi olmayıp, amaçlarından sadece birisini oluşturur. Dolayısıyla reklamın faklı işlevleri vardır.”

“Reklamlar kimi zaman hedef kitle üzerinde bir etki bırakmayı, kimi zaman bir markanın hatırlanmasını, kimi zaman markalara değer eklemeyi ya da yüklemeyi, kimi zaman da marka veya ürünün diğer pazarlama iletişimi çabalarını desteklemeyi amaç edinir.”

a – Bilgilendirme Fonksiyonu

“Günümüze kadar satıcının önemli bir pazarlama aracı olarak görülen reklam, artık tüketiciye satın alma veya reddetme seçenekleri sunan önemli bir bilgilendirme aracına dönüşmüştür. Tüketiciyi yönlendiren bir araç olmaktan çıkmış, ona tüketim kültürü veren, yaşam biçimine yeni boyutlar kazandıran bir eğitim aracına dönüşmüştür. Çünkü reklam verenler açısından ele alındığında, reklam daha çok sosyal açılardan değerlendirilen bir pazarlama aracı haline gelmiştir.” “Bu fonksiyon, yeni ürün kategorisinin pazara ilk sunumunda, yoğun bir şekilde başvurulan bir yöntemdir. Tüketicilerin yeni ürünlerin farkına varmalarına, belirli ürün özellik ve yararlarıyla ilgili olarak aydınlanmalarına ve eğitilmelerine yardımcı olmayı hedefler. Çoğu kez amaç birincil talebi oluşturmaktır. Reklamın bilgilendirme fonksiyonun diğer amaçları şunlardır. Yeni ürünün dışında bir ürün için değişik kullanım biçimlerinin gösterilmesi, fiyat değişikliklerinin duyurulması, ürünün nasıl çalıştığının açıklanması, ürünle ilgili servislerin tanıtımı firma imajını oluşturma, tüketicilerin kaygılarını giderme.

“Bilgi verici reklamların pazar talebini arttırdığı birçok örnek vardır, özellikle tüketicinin ürün özellikleri (karakteristikleri) hakkındaki bilgisinin düşük olduğu ürünler için bu durum geçerlidir. Örneğin, Tennant sigara endüstrisinin erken gelişme döneminde (1914-1940) reklamın yeni kullanıcılarını çektiğini saptamış (1950), daha yakın bir zamanda, yeni bir ilaç olan Strattera’nın üreticileri tarafından yapılan bilgilendirici reklamlar “yetişkin dikkat eksikliği bozukluğu” (adult ADD) hakkında farkındalığın artmasını sağlamış ve bu bozukluğun tedavisine yönelik ilaçlar için pazar talebinin artmasına yol açmıştır. Ayrıca, tüketici arama maliyetlerinin yüksek olduğu yeni pazarlarda, bilgi verici reklamların tüketici arama maliyetlerini azalttığı ve pazar talebini arttırdığı da varsayılır.”

b – İkna etme Fonksiyonu

“Bu fonksiyon özellikle rekabetin geliştiği ortamlarda ikincil (selektik) talebi geliştirme, marka tercihi geliştirme, marka değiştirmeye teşvik, ürünle ilgili müşteri algılamalarını değiştirme, alıcıları şimdi almaya, ürün ve hizmetleri denemeye, satış ziyaretlerini kabul etmeye ikna ve bazen de primler yaratma oluşturma gibi etkilerini içerir. İkna edici reklamcılığın bir başka çeşidi de ‘ karşılaştırmalı reklamcılık’tır. Bu, bir ürün sınıfındaki bir veya daha çok markayla karşılaştırılarak belirli bir markanın üstünlüğünün kanıtlanmaya çalışılmasıdır.”

“İkna etme, benzerleri arasında ürünün üstün özelliklerinin öne çıkarılması, kanıt göstererek, duygulara hitap ederek veya karşılaştırmalı ürünü reklam yaparak -ki ülkemizde bu uygulama yasalarla sınırlandırılmıştır- marka bağımlılığı yaratılması yoluyla tüketicilerin ikna edilmesi işlevi yerine getirilir. İkna etme işlevinin kullanılması için ürünün piyasada tanınıyor olması, yani primer talebin yaratılmış olması gerekir ki, markalar arasındaki rekabet oluşmuş olsun. Daha beyaz yıkayan deterjan, diş plaklarını önleyen diş macunu, saç dökülmelerini önleyen şampuan, kalsiyum takviyesi yapan süt markaları vaatte bulunarak tüketicileri ikna etmeye çalışırlar.”

c – Hatırlatma Fonksiyon

“Bir örgütün ürün ve hizmetlerini tüketici/kullanıcı hafızasında taze tutmakla ilgilidir. Genelde ürünlerin olgunluk döneminde tüketicileri ürünü düşünür halde tutmak için başvurulur.Benimsenmiş olan markalara ait olumlu izlerin zaman zaman hatırlatılması yoluyla ikna işlevinin pekiştirilmesi yoluna gidilir. Hatırlatma işleviyle reklamlar belli gün, olay veya özel durumlar da dahil edilerek hedef kitlesiyle iletişimi sağlar. Örneğin anneler, babalar, sevgililer günü için hazırlanmış reklamlar ürünle ilişkilendirilerek markayı hatırlatmayı amaçlar.”

“Öyle ki tüketicilerin olumlu deneyimlerini başkalarına aktarmaları da çok istenen durumdur. Dolayısıyla marka veya prime yönelik olumlu algı, reklamdan sonra da devam edebilecektir. Dönemin popüler olan yıldızlarına reklamlarda yer verme stratejileri, dikkatleri reklamı yapılan marka ya da ürüne yöneltmeyi ve bu yolla verilmek istenen reklam mesajının hedef kitle tarafından algılanmasını sağlamaya yöneliktir.”

c – Destekleme Fonksiyonu

“Hatırlatıcı reklamcılığın bir başka türü destekleyici reklamdır. Bu reklamcılığın amacı bir ürünü yeni almış olanları seçim yaptıkları konusunda, bilişsel pişmanlıklarını (çelişkilerini) ortadan kaldırarak rahatlatmaktır.”

“Reklamların marka veya ürünlerin diğer pazarlama iletişimi çabalarını destekleme görevinden de söz etmek gerekir. Bilindiği gibi reklam, pazarlama iletişim yöntemlerinden sadece biridir. Bu yöntemler arasında da halkla ilişkiler, kitle iletişimi, sponsorluk gibi farklı araçları saymak mümkündür. Reklam mesajları, eğer bütünleşik bir iletişim stratejisi benimsenmiş ise, diğer tüm araçlar yardımıyla hedef kitleye iletilen mesajların akılda kalıcı olmasına hizmet edecektir.”

d – Değer Katma Fonksiyonu

“Reklamlar aynı zamanda markaların değerini arttırma anlamında onları daha üstün ve seçkin göstererek reklamı yapılmayan bir ürüne göre tüketiciler ve rakipler gözünde prestijli hale getirir. Bu işleviyle reklamlar “değer ‘yaratıcı” veya “değer katıcı” işlev görürler. Tüketicilerin güven sorunu olduğunda ürün veya marka hakkında yapılan reklamlar güven artırıcı/tazeleyici rol oynamaktadır.”

“Reklam tüketicilerin algılamalarını etkileyerek ürün ve hizmetlere değer katar. Etkin reklam markaların daha elegan daha stilli, modalı, prestijli ve belki de riskli ürünlere göre daha üstün görülmesine yardımcı olur. Reklamcılar markalara değer katmak için çeşitli yöntemler kullanırlar. Kendini başkalarının yerine koymasını sağlamaya yönelik olup buna da Model Alma tekniği denir. Bu yöntemle yapılan reklamlar tüketicinin başkalarının davranışlarını gözlemleyerek algılamaları ve davranışları etkilemeye çalışır.”

“Reklamların diğer bir işlevi de markalara değer eklemek ya da yüklemek olarak açıklanabilir. Çoğu kez reklamların bu işlevi, “marka değeri” kavramıyla karıştırılmaktadır. Aslında ikisi arasında dolaylı bir bağ olmakla birlikte, reklamların markaya değer yüklemesi, markanın birlikte anılmak istediği yönlerin veya meziyetlerin yine reklamlar yoluyla marka ile ilintilendirilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Örneğin, çevreye saygılı, yenilikçi, en yüksek teknolojiye sahip olma gibi değerler bir marka ile en kolay ve kalıcı olarak ancak reklamlar yoluyla örtüştürülebilir. Buna karşın marka değeri kavramı, yine yukarıda açıklanan değerlerin marka ya yüklenmesi yoluyla markanın tüketici zihninde oluşan algısal zenginleştirmeyi amaçladığı gibi, bu yolla markanın gerçek ve mali değerinde artış sağlamayı da amaçlamaktır.”

e – Örgütün Diğer Amaçlarına Yardımcı Olma Fonksiyonu

“Reklam örgütünün diğer çabalarına yardımcı olmak. Potansiyel müşterilere satış elemanlarından önce ulaşıp satış elemanlarına meşrutiyet kazandırır ve destek verir. Reklam ayrıca diğer pazarlama iletişimlerinin sonuçlarını daha da geliştirir.”

“Reklamların marka veya ürünlerin diğer pazarlama iletişimi çabalarını destekleme görevinden de söz etmek gerekir. Bilindiği gibi reklam, pazarlama iletişim yöntemlerinden sadece biridir. Bu yöntemler arasında da halkla ilişkiler, kitle iletişimi, sponsorluk gibi farklı araçları saymak mümkündür. Reklam mesajları, eğer bütünleşik bir iletişim stratejisi benimsenmiş ise, diğer tüm araçlar yardımıyla hedef kitleye iletilen mesajların akılda kalıcı olmasına hizmet edecektir.”

Kaynak: http://marinerisindunyanotlari.blogspot.com.tr/2011/10/gunumuzde-reklamn-yeri.html