Antalya Kaleiçi

Kaleiçi, Antalya‘nın Muratpaşa ilçesi sınırları içerisinde yer alan deniz ve kara surları tarafından kuşatılan kent merkezi’ne verilen isim’dir. Kaleiçi’nin sokakları ve yapıları Antalya tarihinin izlerini günümüze kadar getirmektedir. Eski evlerin önemi sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda insanların yaşam şekli, davranışları, gelenekleri ve sosyal yönleri konusunda da çok yararlı bilgiler aktarmaktadır.

Kaleiçi’nin sokakları dardır. Çoğunlukla limandan yukarılara doğru, dış surlar yönünde uzanırlar. Evler sahiplerinin ekonomik güçleri ve kullanılış amaçlarına göre farklılık gösterebilmektedir. Fakat ortak özellikleri çoktur. Genellikle yığma taştan ve ağaç bağlantılı olarak yapılmışlardır. Hepsinin bir sokak cephesi ve bir de sokak görmeyen bahçesi bulunur. Sokağa bakan yüzde, ilk katta çok az pencere vardır. Üst katta ise Cumba denilen ve hem ev, hem de sokak mimarisine uygun olarak yapılmış çıkmalar vardır. Bu çıkmalar ağaç süslemelerle bezenmiştir. Evlerin merkezini, zemin katta, bahçeye açılan ve taş zeminli Taşlıklar oluşturur. Bu taşlıklarda ağaçtan dinlenme kanepeleri vardır. Buralardan zemin kattaki odalara geçilebildiği gibi, üst kata da bir merdivenle ulaşılır. Zemin kat evin daha çok hizmet bölümüdür. Depo, mutfak gibi görevi olan odalar buradadır. Üst kat ise yaşam içindir. Üst katın odalarının pencereleri daha büyük olduğundan dolayı daha aydınlıktır. Çoğunlukla bu odalarda üst üste iki sıra pencere vardır. Üst pencereler camsız olup ağaç kafeslerden oluşmakta, alt pencereler açılıp kapanabilir türdendir. Cumbaların üst pencerelerinde küçük boyutta ve genellikle renkli camlar bulunur. Kaleiçi’nde birçok ev aslına uygun restore edilmiştir. Kaleiçi günümüzde, eğlence yerlerinin, pansiyonların, restoranların, hediyelik eşya satan dükkânların ve antika halı satan mağazaların bulunduğu bir turizm merkezi olmuştur. Ayrıca Kaleiçi’nde bulunan tarihi camiler arasından en ünlüsü, Antalya’nın da simgesi olarak görülen Yivli Minare Camii’dir.[1]

Halkla İlişkiler ve Propaganda

Propaganda: bir fikrin ideolojinin tek taraflı olarak hedef kitleye dayatılmasıdır. Propaganda bir çeşit beyin yıkama çalışmasıdır. Amaç: ne pahasına olursa olsun hedef kitleyi kendi yönünde ki inanç ve eyleme yöneltmektir. Propaganda da besleyici tepkiyi tıkamak pahasına yanıt alma kaygısı yoktur ve propagandanın temel ideali tek düşünceyi tek ideolojiyi benimsetmektir. Propagandanın türleri vardır; Beyaz, gri ve kara propaganda.

Beyaz propaganda: kimin tarafından yapıldığı belli olan bir türdür. Propagandayı yapan kendini saklamaz ortaya çıkartmak ister. Yalan habere, iftiraya, çarpıtmaya başvurmadan bilgiyi duyurma yayma ve kamuoyunu bilinçlendirme amacı vardır. Kara propagandanın aksine etkinliği fazladır. Zamanla kara propagandanın gerçeği yansıtmadığı anlaşılınca etkinliği azalır ve önemini yitirir. Beyaz propaganda da meşru bir hakkın savunulması açık bir kaynaktan yapılır.

Gri propaganda: doğruluğu ispatlanmamış birtakım dedikoduları yayma amacı vardır. Kaynak açıkça belli değildir. Amacı: rivayetler yayarak halk kitlelerinin beyinlerinde şüphe tohumları oluşturmaktır. Doğru olan bir olaya abartı ve yalanlar eklenerek muhatabı küçük ve gülünç duruma düşürme amacı vardır.

Kara propaganda: en sert ve en ağır propagandadır. Kaynağı belli değildir ve kaynak kendini belli etmez. Yalan, karalama, aşağılama, iftira, çarpıtma, hile, entrika gibi yanlış davranışlar sergilenir. Bu türde beyin yıkama teknikleri aşırı şekilde kullanılır. Sinema kara propaganda da en çok kullanılan araçlardan biridir. Dini amaçlı olarak kiliseye inanan çekme, siyasi nedenli olarak seçimlerde bir fikir ve ideolojiyi yayma, askeri nedenli olarak savaş yıllarında asker sayısını artırma gibi amaçlarla yapılabilir.

Reklam, propaganda ve halkla ilişkilerin ortak noktası bir düşünceyi aktarmaktır. Ancak bu üç disiplin iknayı farklı yollarla yapar. Reklam para ile yer ve zaman satın alarak, Halkla ilişkiler olumlu imaj yaratarak, propaganda ise mesaj bombardımanıyla beyin yıkayarak iknaya çalışır. Bu farklılıkların yanında benzer yönleri de bulunur. Propaganda ve halkla ilişkiler hedefe ulaşmak için planlı ve programlı çalışır ve lobiciliği kullanır.Propaganda mesaj bombardımanı ile hemen sonuç beklerken halkla ilişkiler uzun yıllara yayılan hemen sonuç beklemeyen olumlu imaj yaratma amacı taşıyan bir yönetim disiplinidir. Planlı ve programlı çalışmaları nedeniyle halkla ilişkiler ve propaganda birbirine karıştırılır. Halkla ilişkiler de temel ilke dürüstlüktür, haber içerikleri 5n1k formatında yüzde yüz doğru olmalıdır. Propaganda ise dürüstlüğü önemsemez ve propagandanın temel ilke değildir. Yalan, karalama, iftiraya başvurulabilir. Beyaz propaganda da ise doğru yalnızca kendi doğrusudur. Ayrıca propaganda da tek yanlı sunum vardır. Sadece tek tarafın yararı düPROPA1şünülür ve olayların tek yönü aktarılır. Halkla ilişkiler uzun vadede bir sorumluluk taşıdığı için hedef kitlenin görüş ve davranışına göre kurum politikasını belirler ya da yenileşmeye gider. Propaganda hedef kitleye önem vermez hedef kitleye göre vizyonunu değiştirmez.