ANTALYA / ELMALI

Elmali

COĞRAFİK KONUM  

Elmalı ilçesi, Güney Anadolu’yu kapsayan Toros Dağları‘nın Batı Akdeniz Bölgesi‘nde uzanan kıvrımları arasına sıkışmış çanak şeklindeki bir plato üzerinde kurulmuştur. Kuzey yarımküre 46-46 doğu meridyen düzleminde ve 2503 m yüksekliğe varan Elmalı Dağı‘nın güney eteğindedir.

Elmalı, Toros  Dağları‘nın bir kolu olan Beydağları ile çevrili olup, şehir merkezinin bulunduğu yer adeta bir çanağı andırır. Bu çanak içinde ilçenin kuzeyinde Elmalı Dağı, doğusunda Tilkicilik Tepesi, batısında Top Dağı Tepesi, güneyinde de Elmalı Ovası yer almaktadır.

Akarsuları düzenli bir rejim göstermez. Dağların eriyen karlarından oluşan çay ve dereler yukarıda belirtilen ovaların bazı yerlerin sulanmasında önemli rol oynar. 4 tarafının dağlarla çevrili olmasından dolayı ilçe, Akdeniz’den gelen ılık ve nemli hava kütlelerinin etkisine kapalı kalır dolayısıyla Akdeniz Bölgesi’nde bulunduğu halde karasal iklimin özellikleri daha ağır basmaktadır. İlçenin alçak kesimleri antropojen bozkırlarla kaplı iken yüksek kesimlerde yer yer ardıç ve sedir topluluklarına da rastlanır.

 

TARİHÇE

Elmalı İlçesi, Likya bölgesinin kuzeyinde yer alıp tarih boyunca birçok uygarlığın hâkimiyetine girmiştir. Yönetim anlayışı olarak,Anadolu Selçukluları tarafından bu topraklara yerleştirilen ve bölgeye kendi adlarını veren Tekeli Türk boyları tarafından kurulup gelişti. I. Bayezid döneminde de Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Gerek Teke beylerinin, gerekse ilk Osmanlı devrindeki Teke Sancak beylerinin bu bölgeyi yaylak olarak kullanmaları ve hatta bazı tarih kitaplarında Teke Sancağı’nın merkezi olarak Antalya yerine Elmalı’nın gösterilmesi, bu yerleşimin kuruluşu ile ilgili bulunmaktadır. Elmalı tarihte; “Kabalı”, “Amelas” ve “Elmalu” isimleri ile anılmıştır.

Kentle ilgili Osmanlı dönemine ait bilinen en eski kayıt 1419 tarihli vakıf kayıtlarıdır. 1455 tarihinde kent kayıtlarında, Teke oğlu vakfı olan Bey Hamamı’nın adının geçmesi Elmalı şehrinin Teke oğullarından itibaren imarına hız verildiği anlaşılmaktadır. 1455tarihli tahrir kayıtlarında Elmalı’da mahalle adı geçmeyip “Nefs-i Elmalu” adı yer almaktadır. Bu tarihlerde gayrimüslimlerden söz edilmeyip nüfusun 330 kişi civarında olduğu tahmin edilir. 16. yüzyıl ortalarında, dönemin Tapu Tahrir belgelerine bakıldığında, 22 mahalle ve 233 hane ile yaklaşık 1475 civarında nüfustan söz edilir. 16. yüzyıl ortalarına doğru Elmalı’da az da olsa gayrimüslim nüfustan söz edilmektedir. Kayıtlarda, bu azınlığın Bağ köy civarında yaşadığı belirtilmektedir. 1530 tahririne göre Elmalı’da, 22 hane, 1568 tahririne göre 12 hane bulunmaktadır. 1901–1902 tarihli Konya Vilayet salnamesinde kentte; 230 Rum, 331 Ermeni ve 2 Musevi olduğu belirtilmektedir. 1841 yılına doğru şehir nüfusunun 10 bin civarında olduğu belirtilmektedir. Elmalı, askeri yollardan uzak kalmış olmak dolayısıyla fazla gelişmemişse de, kendine göre yöresel bir ekonomik faaliyetin merkezi olmuştur. Bunun yanında, KaşFinikeKumluca ve Fethiye’den gelen yolların bir kavşağı durumunda olup; Korkuteli üzerinden Antalya ve iç kesimlere bağlantılı bulunması ekonomik gelişimin sebebi olmuştur. Eskiden beri Elmalı, verimli ovadan elde edilen hububat ve bakliyat ile dağlarda tahtacı aşiretler tarafından kesilen kerestelerin ve çeşitli hayvan ürünlerinin toplandığı bir pazar yeri hizmeti gördüğü gibi; burada pamuklu bezler dokunur, dericilik de ileri gitmişti. 19. yüzyıl sonlarında kentte vakıf sayısın arttığı ve buna bağlı olarak da yapısal bir gelişimin hasıl olduğu gözlenmektedir. Bu tarihlerde kentte; 1 adet hükümet dairesi, 35 cami ve mescit, 1 tekke, 22 mektep, 10 medrese, 2 kilise, 3 han, 3 hamam, 293 dükkân, 24 değirmen, 8 tabakhane, 10 kahvehane, 3 kütüphane vardır. 19. yüzyıl sonunda Konya vilayetinin, Antalya Sancağı’na bağlı olan Elmalı’nın 1868 yılında belediyesi kuruldu. Cumhuriyet dönemi içerisinde, 1940 yılında çıkan bir yangında zarar gördü ve yeniden imar edildi

                                                                      elmali-antalya

NÜFUS

İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 2 belde, 89 köy ve 20 mahalleden  oluşmaktadır.

EKONOMİ

Genel olarak Elmalı ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Meyvecilik ön plandadır. Türkiye’deki elmanın %12’si ilçede üretilir. Son yıllarda yeni ürün çeşitleri ve üretim teknikleri ile meyvecilik değişim göstermiştir. Verilen destekler ile seracılık gelişmiştir. İlçede sanayi çok gelişmiş değildir ve sanayide büyük işçi grubu çalıştıran kuruluşlar yoktur. Mevcut sanayi kuruluşları da ilçenin bu yapısı nedeniyle meyve ve meyve suları ile ilgilidir. 2008 yılı Eylül ayında Tekke köyünde üzüm ve meyve şarabı fabrikası faaliyete geçerek üretime başlamıştır. 2009 yılında 2000 ton kapasiteye ulaşacak olan Elmalı şarap fabrikası, 2010 yılında da ihracata başlamıştır.

İlçe turizm potansiyeli yönü itibariyle pek canlılık göstermemektedir. Bazı yabancı turist kafileleri, günübirlik ilçeyi ziyaret etmektedir. Dışarıdan gelecek olan turistler için ilçe, sadece bir geçiş yolu durumundadır. Bu da ilçe için az da olsa ekonomik bir değer ifade etmektedir. İlçenin yayla iklimi karakterinde olması, yaz aylarının serin geçmesi nedeniyle, bu aylarda FinikeDemreKaşFethiye, ve Kumluca gibi yerleşim yerlerinden ilçeye yazlıkçılar gelmektedirler. Bu durum ilçeye ekonomik katkı sağlamaktadır. Elmalı Belediyesi’ne bağlı Hacı Musalar beldesinden ve Sema höyük köyünün Karataş mevkiinden küp mezarları çıkarılmıştır.

 

KÜLTÜR VE TURİZM

Geleneksel kültürün gündelik yaşama içerisinde korunmaya çalışıldığı Elmalı’da, yöresel sanatlar ve şenlikler yüzlerce yıl boyunca bölgeye uğrayan Yörüklerin desen ve renk zenginliği ile yoğrulmuştur. Bu zenginliğin hissedildiği yörede; bakırcılık, demircilik, kuyumculuk, halı-kilim-çuval-heybe dokumacılığı, taş işlemeciliği, kahve değirmeni ve ahşap işçiliği ilk sırada gelen el sanatlarıdır. Özellikle dokumacılığın bir dalı olan ve keçi kılından dokunan çul kilimler, Selçuklulardan kalma bir mirastır. Geometrik figürler ve kelebek motifleriyle dokunan çullar, dayanıklılığından dolayı çoğunlukla çadır ve kilimlerde kullanılmaktadır. Elmalı’da el sanatlarının yanı sıra şenlikler ve festivaller de vazgeçilmezler arasında yer almaktadır. Bunlara örnek olarak; Tarihi Elmalı Yeşil yayla Güreşleri, Gömbe Festivali, Elmalı – Tekke Köyü Abdal Musa Şenlikleri ve Hıdrellez Şenlikleri gösterilebilir.

Elmalı’da sınırları içinde bulunan tarihi ve arkeolojik yapılar ile kültür turizmi bakımından pek çok olanak vardır. İlçenin Teke Beyliği’nin merkezi olması dolayısıyla o çağlardan itibaren çevrenin kültür merkezidir. Osmanlılar devrinde ilçede 7 medrese olduğu bilinmektedir.

Bölgede yapılan arkeolojik kazılar sonucunda yapılan tarihe ve tanrıçalara ev sahipliği yapan birçok tarihi eser gün ışığına çıkartılmıştır. Bunlardan bazıları olan Kızıl beli MezarlarıLikya YoluFildişi Çocuklu Kadın Heykeli, Gümüş Kral Heykeli, Sema höyük Küp Mezarları, Yapraklı Köyü Yazılı Kaya, Armutlu Köyü Kaya Mezarı, Söğle Yaylası Arı Serenleri tarihsel ve kültürel zenginliğin göstergesidir. Ayrıca Elmalı’da, Çobanisa Gilevgi köyü arasında tarihi Helenistik devri Gilevgi Kalesi bulunmaktadır.

_0_1210846597

 

İlçe sınırları içerisinde tarih öncesine ait hayat izleri taşıyan kalıntılar olan höyükler, eski eserler bakımından bakir inceleme alanlarıdır. Sema höyük ve Müren höyükleri en önemlilerindendir. Bölgede yapılan kazılarda, MÖ 2000-2500 yıllarının yerleşim kalıntılarını gün ışığına çıkarmıştır. 1963 yılında başlayan bu kazılar yaz aylarında devam etmektedir. Halen Karaburun ve Kızılbel Kral Mezarları’nın onarım ve koruma çalışmaları sürdürülmektedir. MÖ 450 yıllarında yapıldığı rivayet edilen bu mezarların duvarlarının iç alanları çepçevre renkli mozaik ve fresklerle süslenmiş av ve savaş sahneleri renk ve canlılığını koruyarak günümüze kadar ulaşabilen nadir eserlerdendir. Hacıyusuflar ve Yuva köyleri yanındaki Likya ve Roma kalıntıları da tarihi ve turistik yerlerdendir. Ömer Paşa CamiiKesik Minare(en:Kesik Minare) ve medreseler gibi Osmanlı dönemine ait pek çok görülmesi gereken yer de ilçede mevcuttur. 2011 de açılan müze’de bu eski eserler, tarihi eşyalar, sikkeler bulunmaktadır.

BİSİKLET YARIŞININ AŞAMALARI


Bisiklet krosu

Bisiklet krosu, ilk olarak yol yarışçıları tarafından boş olarak geçirdikleri soğuk aylarda, antrenman stillerini çeşitlendirmek amacıyla yapılmış spordur. Yarışlar tipik olarak sonbahar ile kış mevsimlerinde ve patikalar, ormanlık yollar, çim, dik tepeler, engeller barındıran bu nedenle zaman zaman bisikletçinin bisiketini taşımasını gerektiren, 2-3 km’lik parkurlardan oluşmaktadır. Büyükler kategorisindeki yarışlar 30 dakika ve 1 saat arasında parkur şartlarına göre değişmektedir. Bu spor geleneksel yol yarışı kültürüne sahip Belçika (özellikle Flanders) ve Fransa da yaygındır.

                                               TOUR DE FRANCE - STAGE SIXTEEN

Dağ bisikleti

Ana madde:Dağ bisikleti yarışı

Dağ bisikleti yarışları, yol harici olarak düzenlenen ve orta kademeden yüksek kademeye kadar teknik gerektiren yarışlardır. Birçok çeşidi vardır; ana kategorileri; kros ve tepe inişidir, fakat aynı zamanda 4X veya dört kros yarışı da vardır.

 

BMX

BMX, yol harici düzenlenir. BMX yarışları sprint yarışlarıdır ve bilerek yol harici düzenlenmektedir. Tek vitesli bisikletlerle, tek veya turlu parkurlarda yol harici düzenlenir. Bisikletçiler, toprak zeminde bisikletlerini yönlendirirler.

 

Bisiklet denemeleri

Bisiklet denemeleri, bisikletçilerin bisikletlerini doğal ve yapay engeller karşısında ayaklarını yere basmadan yönlendirmesi şeklindeki bir spordur. Motosiklet denemeleri ile birbirilerine benzemektedirler. Puanlar, bisikleti idare yeteneklerine göre verilmektedir.

                                                                      bisiklet

Bisiklet pisti

Bisiklet pisti, 70-90m uzunluğundaki açık havada, toprak zeminde düzenlenen, bisiklet yarışlarıdır.

 

Motor-destekli yarış

Motor-destekli bisiklet yarışları, bisikletlere motorlar takılarak, bisiklet hızlarının yükseltildiği yarışlardır.

 

Ortalama hız

Kapalı ortamdaki hızlar, yollardaki hızlardan daha iyi sonuçlar vermektedir. Hızı etkileyen diğer faktörler;yol profili, rüzgar şartları, sıcaklıklar ve yüksekliktir. 2009 Rusya’daki bir yarışta, Kevin Sireau başlangıçtan 200metre mesafeye kadar, 76.4 km/s’lik hıza ulaşmayı başardı. Ortalama hızlar açık bir şekilde mesafenin artmasıyla düşüş göstermektedir.

SPONSORLUK

SPONSORLUK NEDİR?

Sponsorluk

Sponsorluk; kurumsal amaçlara ulaşmak için spor, sanat kültür ve sosyal faaliyet alanlarında kişi veya organizasyonların para, araç gereç ya da hizmet ile desteklenmesi ve tüm bu aktivitelerin planlanması, organizasyonu yürütülmesi ve kontrolüdür.[1]
Küreselleşmeyle artan rekabet , yoğun rekabetli piyasa ortamları, bilinçlenen tüketici ve çeşitlenen markalar arasında hedef kitleyle iletişim kurma zorunluluğu firmaların varlığını sürdürme ve hedefleri gerçekleştirme gibi amaçları işletmeleri farklı iletişim yöntemlerine yöneltmiştir. Sponsorluk da bu yöntemlerden birisidir. Sponsorluk reklam ,halkla ilişkiler ,satış teşvik gibi tutundurma karması elemanlarını desteklemek amacıyla yapılmaktadır. Sponsorluk çeşitli kuruluşlarca yapılır bunlar sadece ticari kurumlar değildir ; devlet kurumları da sponsorluk yapabilmektedir.

Red Bull Racing F1 Launch

Sponsorluk marka adını yerleştirme ,markayı görünür kılma ,itibar artırma ,kurumsal kimlik oluşturma gibi amaçlarının yanında sosyal sorumlulukların bilincinde olduğunu gösterme imkânı sağlar. Sponsorluk kurumsal kimliğin sürekli gösterilmesiyle bir imaj oluşturur. Medyadaki reklamları destekleyerek hedef kitle üzerinde daha etkili olmayı sağlar.
Sponsorluk, pazarlama karmasının Promosyon(Tutundurma –Pazarlama iletişimi) kısmında yer alır. İşletmelerin ürünlerini satabilmek, ihtiyaç yaratıp satışa teşvik etmek itibar yaratmak gibi amaçları doğrultusunda pazarlama iletişiminden yararlanılır. Pazarlama iletişimi pazarlama stratejisinin en önemli unsurudur. Ürünün bilinmesinin yeterli olmadığının anlaşılmasıyla tüketici odaklı satışa ve sosyal sorumluluğa sponsorluğa yönelim olmuştur. Halkla ilişkiler çalışmasında sponsorluk önemli yer tutar. Sponsorluk ürünün bilinirliğini artırarak marka farkındalığını sağlar.

 

 

Sponsorluk alkol ve tütün gibi ürünlerin reklamının yasaklanmasıyla çizgi altı reklam ve sponsorluk önem kazanmıştır. Ayrıca medya reklamlarının maliyet olarak yüksek olması, reklamın güvenilirliğinin ve etkinliğinin sorgulanması , kitle iletişim araçlarında yer almanın önemi, yoğun rekabet gibi nedenlerle birçok kurum sponsorluğa yönelmiştir. Ancak sponsorluk birçok açıdan reklama hizmet eder ancak ürün yada kuruma fayda sağladığı için tamamen reklamla karıştırılabilmektedir. Ancak sponsorlukta destek olma amacı vardır. Reklamda ise sadece iletilmek istenen mesaj gösterilir. Sponsorlukta kar amacı güdülse de destekleme vardır. Sponsorluk mesajlarını ve markayı farklı alanlarda dolaylı olarak sunabilmektedir. Reklam ise kar amacı güden mesajını tek bir mesaj halinde verir. Reklamda medya kontrolü söz konusu iken sponsorlukta bu mümkün değildir. Ürünün konumlandırılması, pazarlama amaçlarına etkisi, ürünün kullanım alanını genişletme, yeni ürünün tanıtılması, yasaklı ürünlerin farkındalığını yaratma gibi etkilerle reklama katkısı bulunur. Bunun yanında reklamda medyanın kontrolünün olması yönüyle sponsorluk ve reklam ayrılır.

 

 

Sponsorluk pazarlamaya yakın bir kavramdır. Bunun nedeni sürekli markayı gösterme markayı öne çıkarma amacı vardır. Pazarlama açısından yeni ürünü tanıtmak, ürünü desteklemek ,ürünün piyasaya yerleşmesini sağlamak gibi amaçları vardır.Kuruluşların sponsorluktan beklentisi; kurum kimliğini yerleştirmek, olumlu imaj yaratmak, halk tarafından kabulü iyi niyeti sağlamak , kurum kültürünü geliştirmek, topluma katkı sağlamaktır.
Maçlarda formların üzerinde yer alan marka isimleri olimpiyatlarda sporcular giysilerindeki marka isimleri spor sponsorluğuna örnek gösterilebilir. Bunun sonucu olarak sponsorluğun markayı görünür kılarak zihne yerleştirme bu sayede imaj oluşturma prestiji artırma gibi avantajları vardır. Kuruluş sponsorluğunu üstlendiği etkinlik marka hizmet vb. gibi faaliyetlerin imajını üstlenmek ister. Örnek olarak Redbull‘un genellikle akrobasi uçak yarışlarına ; formula yarışlarına , kış sporlarına destek olması sporun imajıyla markayı birleştirme amacı taşır.