Kocaeli / Karamürsel

Karamürsel

karamürsel
Pehlivanlar Kenti Karamürsel

Genel Tanıtım

“adını, kaptan-ı derya Karamürsel’den alan ilçe”

Osmanlıların ilk kaptan-ı deryası, kahramanlığı ve gözüpekliği sebebiyle Orhan Gazi tarafından “kara” lakabını alan Mürsel Paşa’nın fethettiği topraklar. Onun 1327’den sonra donanmasıyla birlikte geldiği ve o tarihten bugüne kadar Karamürsel adı verilen bölge, bugün daha çok “Pehlivanlar Kenti” olarak bilinir. Gazanfer Bilge minder güreşinde, Aydın Demir ve Ahmet Taşçı ise yağlı güreşte, ilçenin yetiştirdiği ünlü sporculardır.

İzmit Körfezi’nin güney kıyısında yer alan ilçe, balık lokantaları ve Ereğli beldesindeki balıkçıları ile olduğu kadar iç bölgelerde yer alan doğal dinlenme ve trekking alanlarıyla da ünlüdür.

Bölgenin verimli topraklarında her türlü sebze ve meyve yetiştirmek mümkündür. Kiraz, şeftali ve kestane en çok bilinenleridir. Üreticiler sadece kente değil, diğer kentlere de önemli miktarlarda meyve ve sebze gönderir. Karamürsel sepetiyle tanınan bu yöremiz, sanayi tesislerinin kentte yer almaması dolayısıyla nüfus artışının düşük oranlarda yaşandığı bir ilçedir.

Başdeğirmen Mesire Alanı

Karamürsel’de Karapınar Köyü’ne yakın bir bölgede bulunan Başdeğirmen Mesire Alanı, özellikle yaz aylarında yöre halkının stres attığı, doğayla buluştuğu güzide bir piknik alanı olarak dikkat çeker. Bölgeye Karamürsel Jandarma Komutanlığı’nın karşısından çıkan Karapınar yolu takip edildiğinde 8 kilometre sonra ulaşılmaktadır. Her kilometre başında bulunan alabalık levhalarıyla Başdeğirmen Mesire Alanı, yeşillikler içerisinde anıtsal çınarların çevrelediği dereler boyunca devam eden sırtlarda, doyumsuz manzaralı trekking sahalarına sahiptir. Geniş otopark alanı ile çocuk oyun sahaları, alabalık ve mangal çeşitlerinin alternatif olarak sunulduğu açık ve kapalı tesislerin yanında su sesiyle dinlenmek için kurulmuş hamaklar da haftanın yorgunluğunu almaya bire birdir.

Tarihçe

karamurseltarih

Karamürsel Alp

Osmanlıların ilk kaptan-ı deryası. İsmi Mürsel olup, kahramanlığı ve gözüpekliği sebebiyle Orhan Gazi tarafından kendisine “kara” lakabı takılarak Karamürsel denmiştir.

Doğum yeri ve tarihi belli değildir. Büyük mücahid Akçakoca’nın aşiretinden ve onun yetiştirdiği yiğitlerdendi. Gençliğinde güçlü bir donanmaya sahib olan Karasioğulları hizmetine girdi. Bu beyliğin Osmanlı hakimiyeti altına geçmesinden sonra, Karamürsel Bey de Osmanlı hizmetine girdi. Osmanlı Devleti donanmasının gelişmesi için büyük gayret sarf etti. Armutçuk limanında bir tersane kurup, donanma hazırladı. Hafif ve süratli giden gemiler yaptırdı. Bu gemi tipine onun adına izafeten Karamürsel denilmiştir. Donanması ile Kocaeli cephesinin gerisine çıkarma yapan Karamürsel Alp, Orhan Gazinin Bizans imparatoru Andronikos ile yaptığı Pelekanon Savaşını kazanmasında büyük rol oynadı.

Karamürsel Alp’in kurduğu donanma sebebiyle, Marmara Denizinde üstünlük Bizanslılardan Osmanlılara geçti. Hatta Bizanslılar denize gemi çıkaramaz bir hale geldiler. Ömrünü cihad ile geçiren Karamürsel Bey, vasiyetinde (rivayete göre); “Vefat edince beni öyle bir yere defnedin ki, sırtım dağlara dayansın, kucağıma deniz gelsin. Böylece daima donanmamı göreyim.” demiştir. 1329 tarihinden sonra vefat eden bu mücahid Türk komutanının kabri, adını verdiği ilçemizde bulunmaktadır.

Karamürsel Tarihi

Karamürsel tarihi ve coğrafi yapısından ve Anadolu’da ki çeşitli uygarlıklara köprü olma konumundan dolayı değişik kültürlerinde merkezi halini almıştır. Bu nedenle ‘Uygarlıkların Bahçesi’ olarak adlandırılır. Güzel Anadolu’nun tarihi süreç içindeki yaşam çeşitliliği, bizlere bugüne kadar kesintisiz intikal eden kültürel zenginlikler sağlamıştır. Sonra Anadolu da dışarıdan gelen göçlerinde onun kültür birikimlerine yeni lezzetler kattığını belirtmek gerekir. Karamürsel’in de bir Anadolu kenti olarak kültürel bağlamda kendisine özgü özellikleri mevcuttur.’Ufacık tefecik gördün de Karamürsel sepetimi sandın?’ deyimi bile halk el sanatının edebi bir hicivle kültürel mesajlara dönüşmesine katkı sağlayabilecek güzel bir örnektir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Karamürsel’in kimlik dokusunun ilk oluşumunda halk dilinde ‘Manavlar’ diye tabir edilen Oğuzların Kayı boyundan gelme Türkmen – Yürük Etnik yapısı mevcuttur. Osmanlıların ‘reaya’ dedikleri Rum ve Ermeni varlığı da, bu bölgenin soysak ve kültürel yapısına tesir etmiştir. Önemli ölçüde göç alan Karamürsel, hiç şüphesiz Çerkez, Boşnak,Laz ve Gürcüler diye adlandırılan diğer etnik kimlikli ailelerin gelenek ve ananeleriyle daha da güçlü bir sosyal yapıya ulaşmıştır. Bu zengin kültür mozaiğinin giyim kuşamdan yiyeceklere, inanç ve günlük hayattan, toplumsal yaşam biçimine kadar her alanda ayırım ve kayırımdan uzak karma bir bütünlük sergilemiştir.

Karamürsel de giyim kuşamda en gözde kostüm bindallı olmuştur. Has kadife ya da saten üzerine özel simlerle hazırlanan bu tören kıyafeti, özel günler ve bayramlar için sandıklarda saklana gelmiştir. Bu tip kostümler artık bugün çok azalmıştır. Onun dışında bilhassa Çerkez ve Laz köylerinde bu tip kostüm ve kıyafetler kullanılsa da bugün bu tür giysilere pek rağbet edilmemektedir. Eski tarihlerde Karamürsel de önemli ölçüde yaş koza üretilmesine rağmen ipek halıcılık ancak 1975li yıllardan sonra ilçenin köylerinde gelişme göstermiştir. Komşu belde Hereke’nin bunda etkisi büyüktür. Ancak oya ve sarma gibi ince el ve oya işlerinin Karamürsel’in köylerinde yoğun bir şekilde gerçekleştiği yıllar yaşanmıştır. Öyle ki, ‘Sarma İşi İşlemeciliği’ bu ilçede kendine özgü bir şekilde oluşmuş, gelişmiş el emeği göz nuru olarak, Karamürsel’in el sanatlarında, seçkin yerini almıştır.

Karamürsel’in Piknik ve Mesire Yerleri

Başdeğirmen

indir

Karamürsel’e bağlı Karapınar köyünün güneyinde;Suludere’nin süzülerek yarıp geçtiği, toplam 180 dekarlık bir vadiyi oluşturan Başdeğirmen , ilçenin en gözde ve aranılan piknik ve mesire alanlarından biridir.

Samanlı Dağlarından beslenen Suludere’nin temiz, berrak ve buz gibi sularının değerlendirildiği Başdeğirmen’de, Yusuf Baş ailesince kurulan ve işletilen tesislerde, yılda 24 ton alabalık yetiştirilmektedir. Aynı ailenin işlettiği ve müşterilerere, burada yetiştirilen alabalıkların pişirilerek sunulduğu 250 kişilik kapalı,250 kişilik de açık olmak üzere toplam 500 kişilik nezih bir balık lokantası da yaz-kış hizmet vermektedir. Yeşilliklere bezenmiş ormanlarla iç içe; orada bulunanlara, kuş ve su seslerinin armonisini fısıldayan harika bir ortamı bahşeden Başdeğirmen; sadece ilçemizde değil, bölgemizde de tanınan enfes bir vadidir.40 dekarlık alanda ailelerin kendi başlarına dinlenebilecek imkânları sağlayan Başdeğirmen Tesisleri, ayrıca yüksek su kapasitesi sayesinde kendi elektriğini ve doğal sebzelerini üreten donanımlı bir altyapıya da sahiptir. Bu tesislere, ailelerin konaklayabilecekleri apart otel türü toplam 50 yataklı dağ evleri de dâhil edilmektedir.

225 yıllık tarihi bir çınar ağacının simgelediği ünlü mesire yeri,1912 yılı Balkan Mübadelesinde Rumeli’den buraya göç eden Baş ailesince satın alınmış, zengin su yataklarının yolu üzerinde olan bu vadiye iki adet su değirmeni inşa edilmiştir. Baş sülalesinden iki kardeşin uzun yılar çalıştırdığı bu iki değirmen, kısa sürede bölgede rençperlik yapan yüzlerce ailenin tahılını öğüttüğü bir un merkezi haline gelmiştir.

Başdeğirmen,ilçe merkezine asfalt karayoluyla 9 kilometre mesafededir.

Sünni Baba

indir (1)

Karamürsel’e 8 kilometre uzaklıkta yer alan bu sahada mezarı olan bir evliyadan adını almış bulunan Sünni Baba mesire yeri,takribi 50 dekarlık bir alan içindedir.Asırlık karaağaç ve gürgen ağaçlarının gölgelediği bu yeşil alan,Kocaeli Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğünce yeniden düzenlenmiş ve halka açık bir park haline getirilmiştir.Bilhassa yaz aylarında ailelerin rağbet ettikleri Sünni Baba piknik ve mesire sahasında,insanların ihtiyaçları göz önünde tutularak masalar,oturma yerleri,gezi alanları,şadırvan,mescit ve kantin gibi sosyal üniteler de yapılmıştır.Mesire yeri Osmaniye köyü sınırları içinde olup bu köyün sınırları içinde olup bu köyün muhtarlığınca yönetilmektedir.

İzmit Körfezinin enfes bir şekilde seyredilmesine imkan sağlayan Sünni Baba piknik ve mesire yeri,diğer yandan da Samanlı Dağlarının tertemiz havasını,kendisini ziyaret edenlere sunmaktadır.

Gürgenlik

gergünlük

 Karamürsel’in Tahtalıköyü sınırları içinde bulunan ve devasa gürgen ve kayın ağaçlarının süslediği Gürgenlik piknik ve mesire yeri, ilçenin en bakir vadilerinden biridir. Hoş manzarası, oksijen yüklü havası ve pırıl pırıl pınarları ile insanları cezbeden bu doğa harikası alan, yeterince bilinmediğinden ya da değerlendirilmediğinden, son yıllarda ancak meraklılarını ağırlayabilmektedir. Fakat Gürgenlik özgün bir ormanlık olması sebebiyle Türkiye’nin en büyük coğrafya dergisi olan Atlas’ta yer almıştır.

Yaklaşık 60 dekarlık büyük bölümü ormanla kaplı bu vadi,milli park özelliği taşıması bakımından da önem taşıyan,az bulunur bir mesire yeridir.

Akpınar Suyu

karamursel1_buyuk

Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğüne milli park olarak tesçil edilen ve düzenlenen Akpınar Suyu piknik ve mesire alanı,gerekli özen ve bakım gösterilmediğinden daha sonra bu vasfını kaybetmiştir.Ayı adla anılan ünlü memba suyu,bu saha içindedir.Orman ıslah çalışmaları yapıldığından bu alanda,aranılan ölçüde yoğun ağaçlık 2000 yılı itibariyle oluşmamıştır.Ancak yüksek rakamlı olması sebebiyle havası ve memba suyu başta olmak üzere bu civardaki bütün sular mükemmeldir.İlçeye soşe yolla uzaklığa 15 kilometredir.Ve Akpınar köyü sınırları içinde yer almaktadır.

Oluklu Tepesi

oluklu tepesi

İzmit Körfezi ile Marmara Denizi’nin bir bölümnün en güzel izlendiği noktalardan başlıcası olan Oluklu Tepesi,bölgeye hâkim en yüksek alanda olması yüzündenbüyük ilgi çeken bir piknik sahasıdır.Aynı adı aln köyün sınırları içinde bulunan Oluklu Tepsi,deniz,güneş ve temiz havanın bir arada oluşması sebebiyle halk arasında ‘Âşıklar Tepesi’olarak da anılmaktadır.Romantizmin en güzel yaşanabileceği köşe olarak masıflandırılan Oluklu Tepesi’nin,değerlendirilmesi halinde,çok aranılan bir dinlenme merkezi olacağı ortadadır.

Oluklu Tepesi,Karamürsel İznik devlet karayolu üzerinde olup , Karamürsel’e 7 km mesafededir.

Ayrıca Suludere,akpınar,Osmaniye ve Senaiye köylerinin sınırları içinde yer alan Samanlı Dağları’nda , dağ gezileri ve kampları için çok elverişlşi alanlar mevcut olup bu doğa harikası alanların, dağ turizmine son derece uygun olduğu bilinmektedir.Neticede bu bakir alanlarda,aynı şekilde değerlendirilmeyi beklemektedir.

Karamürsel Bey Eğitim Merkezi Komutanlığı

Karamürsel Bey Eğitim Merkezi Komutanlığı, Karamürsel ilçesine 7 km mesafede, Yalova yolu üzerinde 2 bin 500 dekar büyüklüğünde arazi üzerinde konuşulu bulunan deniz askeri birliğidir. İlk olarak 2.Dünya savaşı sıralarında İngilizler tarafından uçak pisti olarak yapımı gerçekleştirilen bu tesisler,1955 yılında Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri İstihbarat Servisinin kullanımına bırakılmış, bilahare 1958 yılında ise Ortak Savunma Tesisleri şeklinde faaliyete sokulmuştur. Bu tesisler daha sonra 1979 yılında Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrine tahsis edilmiştir.

İlçenin Kuruluşu

Karamürsel, Osmanlılar döneminde, 1888’de “ Müstakil İzmit Mutasarrıflığı”kuruluna kadar, idari bakımdan yerel bir yapıya sahip olamadı. Kocaeli ,1888’de “Müstakil İzmit Mutasarrıflığı “ adıyla bağımsız sancak oldu. Müstakil İzmit Sancağının kazalarından biride Karamürsel idi. Sancakların kaldırılması ile 1924 yılında Kocaeli İli’ne bağlı İlçe olarak kurulmuştur.Belediye arşivlerine göre; 1888 ‘de Mutasarrıflıkların kurulmasından 14 yıl sonra 1902 yılında, Karamürsel’ de ilk Belediye Teşkilatı Kuruldu.Ve yine İlk Belediye Başkanlığını İngiliz Halil Ağa yaptı.

1902 yılında Belediye kurulan Karamürsel’de ilk ciddi Belediye faaliyetlerine 1929 yılında başlandı.İlçede bugün 7 mahalle 3 Muhtarlık vardır.Bunlar Tabakhane,İsmailağa,Camiatik ,Hacıömerağa, Sarıkum, Hacımehmet ve Kayacık mahalleleridir.En geniş mahalle Kayacık,en eski mahalleler ise Camiatik, İsmailağa ve Hacımehmet’ tir.Sahil boyu geniş bir yeşil alana ve dinlenme yerlerine sahip bu sakin ilçenin cadde ve sokakları parke taşlarıyla kaplanmış olup,hane ve işyerlerinin çöpleri hergün toplanmaktadır.

İlçenin suyu,Karamürsel Belediyesi’nin de en büyük ikinci hissesine sahip olduğu Gökçe Barajından yaz,kış günün 24 saatinde sağlanmakta olup ,su sıkıntısı çekilmemektedir.İş araç ve makinaları sayesinde pek çok altyapı çalışması ihalesiz belediyenin kendi imkanlarıyla gerçekleştirilebilmektedir.Marmara Bölgesinin en modern mezbahanelerinden biri ilçemizde bulunmaktadır.Yeni kanalizasyon,atık arıtma ve kolektör tesislerinin ilçeye kazandırılması çalışmaları tamamlanmak üzeredir.

İlçemizde Merkez ve kasaba olmak üzere 6 tane Belediye teşkilatı ve 20 köy bulunmaktadır.

Köyler

Avcı Köyü, Çamçukur Köyü, Çamdibi Köyü, Fulacık köyü Hayriye köyü, İhsaniye köyü, İnebeyli köyü, Karaahmetli köyü, Karapınar köyü, Kadriye köyü, Akpınar(Nusretiye) köyü,Osmaniye köyü, Oluklu köyü, Pazar köy,Safiye köyü, Semetler köyü, Senaiye köyü, Suludere köyü, Tahtalı köyü ve olmak üzere 19 köyü mevcuttur.

Ulaşım
Karamürsel’in deniz ve kara ulaşımı mevcuttur.İstanbul ve İzmit’in metropolü olan Karamürsel’den, bağlı olduğu İzmit merkezi ile komşu ilçelerine günün her çeyrek dakikasında toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.Ayrıca Kocaeli Büyükşehir belediyesince Deniz Ulaşımı İle de Karamürsel İzmit , Gölcük ve Değirmendere’ye günün belirli saatlerinde deniz otobüsü ile ulaşım sağlanmaktadır.
 Kaynak : www.memleketim.com

Halkla İlişkilerin Gücü

Uygulamalı bir sosyal bilim olan halkla ilişkiler, genel olarak anlaşılamama sorunu yaşamaktadır. Halkla İlişkiler disiplini yüz yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen hala mesleğin tanımlanması ile ilgili tartışmalar devam etmektedir. Edward Bernays’da bu konuya dikkat çekerek, halkla ilişkilerin ne olduğunu ve ne yaptığının tam olarak anlatılamadığını belirtmektedir. Yine halkla ilişkilerin ne olduğunu ve nasıl bir etkinliği temsil ettiğini Bernays’ın fikirlerinden yola çıkarak daha iyi anlayabiliriz. Bernays’ı önemli ve üzerinde durulmasını gerektiren en önemli husus, onu bir efsane haline getiren yaratıcılığı ve teori ile praksis arasında kurduğu yaratıcı ilişkidir.

fond-pro-300x164

Bernays halkla ilişkiler faaliyetlerini bir sosyal bilimler uygulaması olarak görmektedir. Psikoloji ile halkla ilişkiler bağıntısını sürekli vurgulayarak iki yönlü asimetrik modelini bilimsel ikna üzerine kurar. Kitle psikolojisi ve kitle iletişimine büyük önem vererek, insanlar üzerinde etkin olabilecek hassas noktaları başarıyla tespit ederek psikolojinin etkinliğinden yararlanmıştır. Bilimsel verileri hedef kitle ile kurulacak iletişimde yaratıcı bir mesaja dönüştürerek ikna temelli faaliyetlerle öne çıkmaktadır.

Bernays’ın temsilciliğini yaptığı iki yönlü asimetrik model, hedef kitleyi kurum ya da firmanın lehine olacak şekilde ikna etme amacını gütmektedir. Bu modelde feedback olmasına rağmen alınan feedback hedef kitleyi kontrol etmek amacını taşımaktadır. Bu modeldeki ikna süreci freudçu psikolojinin ikna teorisine dayanmaktaydı.

Bernays’ı ilginç kılan en önemli husus, halkla ilişkiler faaliyetleri ile sağladığı yapısal dönüşümlerdir. Örneğin, The Amerikan Tobacco Company için yaptığı kampanya yapısal dönüştürme faaliyeti olarak öne çıkmaktadır. Bernays, kamuya açık yerlerde sigara içilmesini engelleyen yasakların kaldırılması için New York 5. Cadde’de ‘Özgürlük Yürüyüşü’ adı altında kadınları sigara içerek yürütmüş ve sigarayı özgürlükle özdeşleştirmiştir. Sonuçta kadınlar kamuya açık yerlerde sigara içebilmiştir. Kadınların sigara içme nedenlerini araştıran Bernays, bunun erkeklerle eşit statüye sahip olma isteği biçiminde algılandığını tespit ederek sigara içen kadınları New York sokaklarında yürütmüştür. Kadınların yeşil sigara paketlerini elbiseleri ile uyumlu bulmamalarını yeşil rengi moda yaparak çözmeye çalışan Bernays, bunun için bir balo düzenleyerek, kanaat önderlerini etkilemeyi başarmıştır.

halk

İki yönlü asimetrik modelle Bernays, ikna olgusunu derinlemesine kullanmıştır. Kitlesel ikna bu anlamda halkla ilişkilerin toplumu dönüştürme ya da hedef kitlede davranışa yönelik istek oluşturmada önemli bir rol oynamaktadır. Bernays, bunu yaparken kitle psikolojisinin “Freud’un lider ile kitle arasındaki ilişkiyi hipnotize eden ile hipnotize olan arasındaki ilişkiye benzeten kitle psikolojisi ve ben analizi geleneğine dayanmaktadır.

Günümüzde halkla ilişkilerin basın bülteni yazmak, ya da basınla ilişkiler olarak zannedilmesi konunun ne kadar yüzeysel olarak ele alındığının ve anlaşılmadığının bir göstergesidir. Bernays, halkla ilişkileri sosyal bilimlere dayalı geniş bir uygulama alanı olarak görmektedir. Nitekim Bernays çok çeşitli alanlarda halkla ilişkiler uygulamaları gerçekleştirmiştir: kriz yönetimi, pazarlama amaçlı halkla ilişkiler, propaganda, sanat faaliyetlerinin tanıtım ve organizasyonları gibi pek çok konuda kampanyalar gerçekleştirmiştir.

Bernays, psikolojiden özellikle yararlanmıştır. Kampanyalarını planlarken psikologlara danışarak planlamıştır. Bernays, halkla ilişkilerin hem teorisini hem de uygulama alanlarını geliştirmiş ve sonuçta kamuoyunun ikna edilerek davranışlarının değiştirilebileceğini ispat etmiştir. Bu gelişmeler sosyal bilimlerin gündelik hayatta neleri ikame edip neleri değiştirebileceği konusunda çok önemli gelişmeler kaydetmiştir.

Bernays’ın halkla ilişkiler faaliyetine konu olacak meselelere derinlemesine yaklaşmıştır. Sorunu bilimsel araştırmalarla ve stratejik enformasyonlarla anlayarak yenilikçi ve yaratıcı çözümler sunmuştur.

İki yönlü asimetrik model her ne kadar teorisyenler tarafından eleştirilse de bu modelin bilimsel ikna temelli motivasyonel iletişim yöntemi toplumsal dönüşüm konusunda ve siyasette oldukça etkili bir modeldir. Bernays iki yönlü asimetrik modelde halkla ilişkiler programlarını belirlerken ‘sosyal bedendeki sinirleri doğru yerden bulmaktaydı. Böylelikle doğru tepkiler alıyordu.’

Bernays iki yönlü asimetrik modelin yanı sıra iki yönlü simetrik modeli de uygulamıştır. En dikkat çekici halkla ilişkiler faaliyetlerini de iki yönlü asimetrik modele göre planlamıştır. Yaşadığı dönem itibarı ile ikna dolayısıyla propaganda çok popüler ve önemli bir araç olarak kabul ediliyordu. Şimdi her ne kadar hedef kitleye uyarlanmayı ve feedback’e göre konumlanmayı tercih eden yaklaşımlar revaçta olsa da özellikle siyasetin ve küresel firmaların bunu önemsediğini düşünmemiz biraz güç. Sosyal ikna artık daha sofistike manipülasyon araçları ile uygulanmaktadır.
İletişim mesajlarının çok dağınık ve yoğun olması hedef kitle olarak bizlerin nasıl dönüştüğünü karmaşıklaştırmaktadır. Bunda medyatik dilin ve özellikle televizyonun algılarımızı kontrol altına alma çabası büyük rol oynamaktadır.

Sosyal bilimler ve özellikle sosyal psikoloji önümüze kamuoyunu şekillendirmek için çok önemli veriler sunmaktadır. Toplumsal mekanizasyonun işlevi ve motifleri anlaşıldığında bu sistemin kodlarının yeniden programlanabileceği açıktır. Halkla ilişkiler bu anlamda sosyal problemlerin aşılmasında, ekonomik atılımların sağlanmasında toplumsal sinerjiyi oluşturma ve harekete geçirmede önemli roller üstlenebilir. Örneğin halkla ilişkiler mensupları, marka kültürünün zenginleştirilmesi ve yaygınlaştırılması, sanayileşme kültürünün gelişmesi, şehir, ülke lobiciliğinin geliştirilmesi ve sosyal problemlerin aşılması konularında kritik çalışmalar yapabilirler. Halkla ilişkiler bir kültür oluşturabilir, toplumsal sinerjiyi harekete geçirebilir, kamuoyu diplomasisini kullanarak iç ve dış politikaya katkılar sağlayabilir Halkla İlişkileri bu anlamda yeniden düşünüp gerçekte neleri başarabileceği gösterilmelidir. Bernays bu bağlamda çok önemli bir model olarak karşımızda durmaktadır.

Kaynak:www.halklailişkiler.com