Edirne

Seyyahların gözdesi Edirne, tarihe eşsiz kanıtlar sunan mirasıyla adeta büyülü bir masal gibi… Yiğitliğin değerini artıran kahramanlık hikayeleriyle “dillenen bir efsane”, bağrında su yollarını buluşturan eşsiz doğal zenginlikleriyle “kulaktan kulağa dolaşan bir hazine”…

Bir şehirden daha fazlası

Şairlerin dizelerine anlam katmış, kitaplara konu olmuş, Osmanlı saltanatına evsahipliği yapmış eski başkent Edirne, bugün 3 imparatorluğun izlerini taşıyan eşsiz tarih mirasının yanı sıra, kendine özgü doğal ve kültürel zenginlikleriyle, bir şehirden daha fazlasını bekleyen ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim bahşediyor.
Hayata bakışında “geleneksel” değerlerini “batılı” yaşam tarzıyla aynı potada öğüterek, kendine özgü bir kültüre dönüştüren Edirne halkı, yaşadığı şehrin kurulu olduğu toprak parçasının tarih boyunca gördüğü ilgi ve çeşitliliği bünyesinde barındırarak nesilden nesile taşırken, yaşadığı şehre ilgi duyan ziyaretçilerini içten bir gülümseme ve samimi bir misafirperverlikle karşılıyor.

Sadece kendine benzeyen, gerçek bir “açık hava müzesi”

Edirne, ihtişamlı tarihinde saltanatın izlerini, camilerinin göğe uzanan minarelerinde sanatın yüceliğini, nehirlerine kurdela gibi yakışan köprülerinde buluşmanın coşkusunu, nakış nakış işlenmiş imaretlerinde paylaşmanın sadeliğini, yüzyıllara meydan okuyan ihtişamlı kervansaraylarında misafirperverliğin samimiyetini günümüze taşıyor…

Edirne, kabuğundan sıyrılıyor

İstanbul’un fethinden sonra başkentliği sona eren ancak coğrafi konumu, tarihi ve kültürel mirasının zenginliğiyle önemini yitirmeyen; büyük yangınlar ve depremlerle sarsılmasına rağmen gücünü toplayıp ayakta kalmayı başaran; Rus, Bulgar ve Yunan işgalleriyle tarifi imkansız acılar çekmesine rağmen umudunu yitirmeden direnen ve savunmasındaki yiğitliklerle tarihe geçen Edirne, bugün yerel yönetimi, sivil toplum örgütleri ve yerel halkın duyarlı yaklaşımlarından aldığı güçle kabuğundan sıyrılarak, eski günlerindeki gibi “kültür başkenti” olma yolunda hızla ilerliyor.

Erzurum’da “Kadına Şiddet Hayır” Semineri

Erzurum’da “Kadına şiddete hayır” semineri düzenlendi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Müdürü Kerim Kunt, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla ilişkiler ve Tanıtım öğrencileri tarafından Recep Tayyip Erdoğan Kültür Merkezi’nde eğitim alan kadın kursiyerlere yönelik düzenlenen “Kadına Şiddete Hayır” konulu seminere konuşmacı olarak katıldı.erzurum-da-kadina-siddet-hayir-semineri-8385114_x_o

Kunt, burada yaptığı konuşmada, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereği açılan ŞÖNİM’in, şiddet olgusunun nedenleri, varlığı ve sonuçlarıyla tek elden ve çok yönlü mücadele edilebilmek amacıyla kurulduğunu söyledi.

ERZURUM’DA YILDA BİN 800 KADIN FİZİKSEL ŞİDDETTEN DOLAYI BAŞVURU YAPIYOR

Erzurum’da bir yıllık süre zarfında yaklaşık bin 800 kadına şiddet vakasıyla karşılaştıklarını belirten Kunt, şiddet gören kadınların sadece yüzde 15’lik kesiminin ilgili kurumlara başvurduğunu anımsattı.

Yılda bin 800 kadının ağır şiddetle adli mercilere başvurduğunu hatırlan Kunt”Öncelikle kadınlara şiddetin ne olduğunu anlatmamız gerekiyor. Şiddet, fiziksel, psikolojik, ekonomik boyutlarda karşımıza çıkabiliyor. Şiddetin ortaya çıkmasını önleyici hizmetlerimizin yanı sıra şiddet gören kadınlarımıza yönelik çalışmalarımız devam ediyor. 183 numaralı hattımızdan bu konudaki şikayetleri alıyoruz. Erzurum’da bir yıl içerisinde ağır darptan dolayı bin 800 kadın başvuru yapıyor. Şiddet gören kadınların sadece yüzde 15’i ilgili mercilere başvuruyor. Bu realite, bin 800 olan kayıtlı şiddet rakamının başvurmayanlar göz önüne alındığında daha da artacağını gözler önüne seriyor. Kadınlar şiddetle ilgili konularda kurumumuzdan 24 saat ücretsiz hizmet alabilirler” dedi.

YEDİ GÜN 24 SAAT ESASINA GÖRE HİZMET YÜRÜTÜYORUZ

Kunt, çalışmalarını “tek kapı” sistemi ile yedi gün yirmi dört saat esasına göre yürüten merkezde, kadının ekonomik, psikolojik, hukuki ve sosyal olarak güçlendirilmesine odaklı faaliyetler yürütüldüğünü ifade etti.

Kunt şunları söyledi:

“Şönim’lerin şiddetin önlenmesi bakımından bilinçlendirme ve yönlendirme, korunan kişilere destek sağlanması bakımından mağdur desteği ve danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra şiddet uygulayana yönelik rehabilitasyon ile mağdurların topluma entegrasyonunu sağlayıcı tedbirleri geliştirme görevleri de bulunuyor.”

Seminerde ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde görevli sosyolog Yunus Emre Akgül tarafından Aile İçi İletişim konulu sunum gerçekleştirdi.

Seminer soru cevap kısmıyla soma erdi.

İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencileri, seminer sonunda kadına yönelik şiddet fotoğraflarının yer aldığı sergi ve kokteyl düzenledi. – ERZURUM

Kaynak: http://www.haberler.com