MANAVGAT

           

Dünyaca ünlü şelalesi, altın kumlu plajları, Köprülü Kanyonu ve Side Antik Kentiyle Manavgat…

Manavgat ve çevresi görülmeye değer pek çok doğal ve tarihi güzelliklerle çevrilidir. Sizler için iyi bir tatil rehberi olacağını düşündüğümüz bilgileri burada toparladık. Güzel yöremizde hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle.

Manavgat Irmak Kenarı

Manavgat Çayının kıyılarına yapılmış parklar, çay bahçeleri, piknik alanları ve gezi yolları . Yaz sıcaklarından bunalanların ferahlayıp ırmağın ve yeşilin güzelliğiyle örülmüş bu yerde huzur bulacağı çay bahçelerinde oturup bir şeyler içebileceği nezih bir ortam oluşturulmuş. Akşamları mum ışığında dostlarınızla uzun sohbetlere dalabilirsiniz

.indir

 

Bot turlar
Manavgat çayı. Manavgat’ı ikiye bölüyor. Çay üzerindeki gezinti tekneleri, Manavgat’tan başlayarak şelaleye ve boğaza günübirlik turlar yapıyorlar. Tekne turu yaklaşık 3-4 saat sürüyor. 30 ila 150 kişilik bu teknelerde yemek servisi de yapılıyor. Eğlencenin ise sınırı yok. Kimi zaman canlı müzik, kimi zaman dansöz eğlenceye katılıyor. Çayın denize bağlandığı noktada mola veriliyor. İsteyenler denize, isteyenler çaya girebiliyor. Çayın suyu buz gibi. Serinlemek için ideal. Kumsala mangal atıp tekneye servis yapanlar da var.

 manavgat_16

Manavgat Şelalesi (Büyük ve Küçük Şelaleler)
Her mevsim bol suyu olan Manavgat Çayı, Manavgat’ın 4 km kuzeyinde çok güzel görüntü veren bir şelale oluşturuyor. Şelale çevresi, kanallar ve setlerle düzenlenerek güzel bir mesire yeri haline getirilmiş. Kökleri ve dalları suya uzanan çınar ağaçlarının gölgesindeki mesire yerinde, sert katmanlardan hızla düşen yeşil suyu, suyun içinde direnen ağaçları, yer yer oluşan küçük anaforları izleyebileceğiniz, suyun sesini dinleyebileceğiniz lokantalar, seyir terasları, çay bahçeleri var. Yazın sıcak günlerinde suyun serinliği ve şelalenin sesi eşliğinde bir öğle yemeği yiyebilirsiniz.
Büyük Şelale’ye gelmeden, Manavgat’tan 2 km sonra, sağa Küçük Şelale yolu ayrılıyor. Yoldan 1 km içeride, çayın Küçük Şelale bölümü karşınıza çıkacak. Büyük şelaleye göre daha küçük bir yükseltiden dökülen küçük şelale çevresi de bir mesire yeri haline getirilmiş. Aynı doğal görünümün bulunduğu, biraz daha sakin olan küçük şelalede Küçük Şelale Restaurant, lokanta ve çay bahçesi olarak hizmet veriyor.

Seleukia
Manavgat şelalesinin yanından geçen ve kuzeye Manavgat ve Oymapınar Barajları’na giden yolu izlemeye devam ediniz. Kısa bir süre sonra, Manavgat çayına dökülen küçük bir derenin üzerinde tarihi bir su kemeri kalıntısı göreceksiniz. Çok iyi durumdaki su kemeri muhtemelen Roma döneminde, Side’ye Manavgat çayından su taşımak için kullanılmış. (Antik su kanallarının kalıntıları, Manavgat Side arasında da görünüze çarpacaktır.)
Yola devam edin. Yaklaşık 3 km sonra (Manavgat’tan 8.2 km), solda Bucak şeyhler ve Seleukia yön levhası karşınıza çıkıyor. Yol Bucak şeyhler’e kadar (1 km) asfalt. Köyün camisinin hemen önünden sağa toprak yola giriliyor. Yaklaşık 3.5 km sonra Seleukia antik kenti girişine ulaşılıyor.
Seleukia çok önemli bir antik yerleşim değil. Ama konumu çok güzel. Sık çam ormanının içinden geçilerek çıkılan kentte kalıntılar, çok geniş bir alana dağılmış ve Manavgat ovasına bakıyor. Açık havada uçsuz bucaksız Manavgat ovasının yanı sıra Side, Sorgun ve Titreyengöl’ü net olarak görebilirsiniz.
Kaldığınız otel ya da tatil köyünde geçen günlerin monotonluğundan sıkıldığınız bir gün, çamların uğultusundan ve su çağıltısından başka sesin bulunmadığı bir ortamda yeni bir yer keşfetmek için yürümeyi düşünürseniz eğer, Seleukia’ya gidin.
Görebileceğiniz kalıntılar arasında hamam, içinde dükkanlar bulunan agora ve agora’nın hemen yanı başında iyi durumda bir tapınak bulunuyor. Aman kalıntıları keşfetmek için fazla uzaklaşmayın, kaybolabilirsiniz.

indir (1)


GEZİLECEK YERLER – MANAVGAT
 

Manavgat İlçesinin kuruluş tarihi ile ilgili olarak kesin bir tarih verilmese de sınırları içerisinde bulunan Side (Selimiye Köyü) ve Selge (Altınkaya Köyü) antik kentleriyle birlikte M.Ö.6.yy’da kurulduğu sanılmaktadır. 1220 yılında Selçuklu, 1472 yılında da Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresine geçmiş. Manavgat İnce kumsallı denizi, doğa manzaralı plajları ve ünlü şelalesi ile tanınıyor.

Manavgat Şelalesi (Büyük ve Küçük Şelaleler):

1.şelale

    

Antalya’ya 80 km mesafededir. Manavgat ilçesinin 3 km kuzeyinde bulunan ve adını bu ilçeden alan şelale, ırmak sularının 4-5 m’lik bir falezden düşmesiyle meydana gelir. Az bir yükseklikten dökülmesine rağmen geniş bir alan üzerinde gürül gürül akışı görülmeye değer bir manzara oluşturur.

Ayrıca Manavgat’ta küçük bir şelale daha var ama burası pek bilinmez. Manavgat Irmağını besleyen kaynaklardan en büyüğü olan karstik Dumanlı Kaynağı, sol kıyıdaki dik bir kayanın yüzünde bulunan küçük mağaralardan fışkırarak çıkıyor. Duman ve köpük halinde 15 m kadar yükselir ve ırmağa karışıyor.

 201601032103_caglayan2

2.şelale

(karstik dumanlı kaynağı)

Şelalenin hemen yanı başında doğa ile baş başa piknik yapabilir, restoranlarda nefis ,taze ızgara veya tavada balık yiyebilirsiniz. Ulaşım Manavgat’tan kalkan minübüslerle sağlanıyor.

Manavgat Çayı Üzerinde Tekne Gezintisi:

Manavgat çayı, Manavgat’ı ikiye bölen bir çay. Manavgat’tan şelaleye ve denize günübirlik tekne turları düzenleniyor. Bu turlar yaklaşık 3-4 saat sürüyor.

 Çayın suyu buz gibi. Yazın kavurucu sıcaklığında serinlemek için bulunmaz bir fırsat. Turlar genellikle Kumsalda mangal partisi yapılarak sonlandırılıyor.

Manavgat’daki doğal güzelliklerden biri de birbirinden ilginç mağaralar Mahrumçalı Mağarası (Manavgat)

 

 

Uzunluğu 157 m. olan mağaranın girişe göre en derin noktası 36 m. Yarı yatay yarı aktif bir mağara. Sadece yağışlı mevsimlerde mağara içine su akar.

 

İncir sivrisi-Tilkiler Mağarası (Manavgat)

  
Yatay gelişmiş ve aktif bir mağara olup uzunluğu 7 km. dir.  Mağaranın en önemli özelliği dağın içine doğru ve derinliğe olan uzunluğu ve üst kısmından su damlamasıdır. Yaz mevsiminde içerisi oldukça serin olur. İlkbahar aylarında su seviyesi yükselir. Mağara Oymapınarı baraj etüdleri sırasında açılan enjeksiyon galerilerinden birinde doğal bir galeriye rastlanması sonucu tesadüfen ortaya çıkarılmış.

Aslanlı (Yaren) Mağarası (Manavgat)

 

Uzunluğu 110 m. olan mağara kısmen dikey, kısmen yatay tipinde ve  kuru bir mağaradır. 6 m.lik dik bir inişten sonra mağara kabaca doğu-batı yönlü büyükçe bir fay boyunca batıya doğru 26 derece eğimle iner, 40 metreden sonra mağara daha da genişler ve tabanı eğimli bir salon görünümü alır. Salonda sarkıt ve dikitler, duvarlarda travertenler oluşmuş. Dikitlerden birinin görünümü oturan bir aslana benzediği için bu ad verilmiş.

foQP

 

Antik Kentler ve Tarihi Mekanlar

Side Antik Kenti :

images (1)

images

Selge Antik Kenti :

Serik’in 35 km. kuzeyinde, Torosların güney yamacında antik bir dağ kenti. Burada Göreme’deki Peri bacalarına benzeyen ve bütün dağ yamacını kaplayan oyuntulu kayalar görülmeye değer.

selge parası-antik gümüş sikke

 

Kuzeydeki 5 kapılı ve 45 basamaklı tiyatrosu önemli anıtlarından biri. Kayalığa oyulmuş tiyatronun güneyinde stadium ili gymnasium, batısında tavanı kartal motifi ile süslü İon tipinde bir tapınak göze çarpar. Stadiumun güneyinde Çeşme ve Agora bulunuyor. Kentin güneybatısına uzanan surların kuzeyinde de Artemis ve Zeus anıtları ile necropol yer alıyor.

selge-tiyatro

 

Kriz Yönetimi Ve Hakla İlişkiler

Kuruluşlarda her şey her zaman yolunda gitmeyebilir. Kuruluşlar, sonları olabilecek krizlerle karşılaşma olasılıklarını dikkate alarak, kurumsal iletişim yönetimi anlayışıyla kriz yönetimine önem vermeleri bir gerekliliktir. Kriz yönetiminin halkla ilişkilerle bağlantısını anlayabilmek için özellikle krizin ne olduğunu açıklamak yararlı olacaktır.

kriz-yonetimi

Kriz ve Kriz Özellikleri

Kriz, sonucu tehlikeli olabilecek bir durum ya da bunalım olarak tanımlanır. Kuruluşlarda kriz ise karar verme organlarını tehdit eden ve oluşumuyla, karar vericiler için sürpriz özelliği taşıyan bir durumdur. Tanımda yer alan sürpriz sözcüğü beklenmeyen ve birden oluşan değişim özelliğidir.

Bir krizin temel özellikleri;
– Kurumu tehdit etmesi,
– Kurum mekanizmalarının yetersiz kalması,
– Acil müdahale gerektirmesi,
– Beklenmedik ve birden gelmesi,
– Korku ve paniğe yol açması, Kurumun imajını tehdit etmesi olarak sıralanabilir. Krize yol açan nedenler, kurumdan kaynaklanan nedenler; çevreden kaynaklanan nedenler olmak üzere ikiye ayrılır.

Kurumdan kaynaklanan kriz nedenleri:
– ürün hataları,
– kurumun el değiştirmesi,
– rüşvet,
– boykotlar,
– dedikodular,
– bilgi sistemlerindeki bozukluklar,
– hizmet aksaklıkları,
– cinsel taciz vb.

Çevreden kaynaklanan kriz nedenleri:
– doğal afetler,
– yasal değişimler,
– rekabet,
– dış ekonomik dalgalanmalar,
– kamu algılamasındaki değişiklikler, vb. sayılabilir.

Ne tür bir kriz olursa olsun, her kriz belli aşamalardan geçer. Başka deyişle, tıpkı ürünler gibi krizlerin de yaşam eğrisinden söz edilebilir. Bu aşamalar: kriz öncesi, kriz dönemi ve kriz sonrası dönem olarak açıklanabilir.

– Kriz Öncesi Dönem. Krizin kavram olarak başlangıç noktası ve kuluçka dönemidir. Kriz sinyalleri görünse bile, her nedense, bazı kurumlar tarafından ciddiye alınmaz. Bu dönemde krizi önlemek için pek çok fırsat vardır. Eğer bu fırsatlar kullanılırsa, kriz çıkmadan önlenebilir. Önemli olan, kriz öncesinde, krizin doğru saptanmasıdır.

– Kriz Dönemi, krizin ortaya çıktığı, yönetimin dikkatini çektiği aşamadır. Kurum, kitle iletişim araçları ve hedef kitlelerle yüz yüzedir. Krizi atlatabilecek çözümler bulunup uygulanır.

– Kriz Sonrası Dönem ise, krizin en az yara ile atlatılabilmesi hedefi sonrası dönemdir. Kriz başarı ile yönetilmiş ise, kurum kriz sonrasını da fırsata dönüştürebilir.

Leadership_1306223734kriz-yönetimi-e1440539347497

Halkla İlişkilerde Kriz İletişim Planı

Kriz yönetimi, krizlerin ortaya çıkmasını önlemenin yanı sıra, önlenemediğinde krizi en az zararla atlatabilmek için yapılan her türlü etkinliği içerir. Kriz yönetimi, kurumlarda proaktif bir gereklilik olsa bile, çoğu krizler reaktif stratejilerle yönetilir. Bu durumda, kriz yönetimi, krizin şiddetini azaltma amaçlı bir iletişimi öngörür.

Kriz yönetimin en önemli yanı, kriz yönetim ekibinin kurulmasıdır. Kriz yönetim yönetim ekibinin içinde yer alan halkla ilişkiler uzmanı, kriz yönetim ve iletişim planının oluşturulması ve kriz iletişim planının uygulanmasında sorumluluk taşır. Krizler için önceden plan yapılmasa da bir iletişim planının oluşturulması önemlidir.

Kriz iletişim planlaması, kurumun tepkisinin belirlenmesidir. Bu tepkinin kime, hangi araçlarla, nasıl verileceğini saptamak gerekir. Kriz iletişimin kurum kimliğini gözardı etmeden, kurum imajı dikkate alınarak gerçekleştirilmesi bu nedenle iletişim süresince kurumun teksesli olması, seçilen bir sözcünün bu görevi yerine getirmesi temeldir.

Halkla ilişkilerin, hedef kitleler ile iletişim kurma, bilgilendirme, kurum imajı oluşturma gibi işlevleri kriz dönemlerinde de önemlidir. Ancak çalışanların bilgilendirilmesi, kurum açısından öncelik taşımalıdır. Hedef kitlelerin güvenilir ve açıklayıcı bilgiden yoksun bırakılması kuruma daha çok zarar verir. Örneğin, istifalar gündeme gelebilir, satışlar düşebilir ya da ürünler boykot edilebilir, hisse senetleri değer kaybedebilir.

Kriz dönemlerinde, kurumların yapacakları en büyük iletişim hatalarından biri, krizi önemsememe, hiç bir şey olmamış gibi davranmalarıdır. Kriz ne olursa olsun, kabul etmek ve bu doğrultuda bilgilendirmek yine kurumun halkla ilişkilerde doğruluk, dürüstlük, açıklık politikaları çerçevesinde iletişim kurmak her zaman yararlı olacaktır.

 

KAYNAK:

Kriz Yönetimi ve Halkla İlişkiler