MERSİN (KİLİKYA)

Türkiye’nin; en verimli toprakları üzerine kurulu, dört serbest bölgesinden birine ev sahipliği yapan, ülkenin ilk Ticaret ve Sanayi Odasının kurulduğu,  Akdeniz’deki en büyük limana kucak açmış, en uzun gökdeleni üzerinde taşıyan,  üç ilahi dine mensup insanların mezarlarının yan yana yattığı tek şehir olan, ülkenin üç büyük şehrinden  sonra  devlet opera ve balesini bulunduran, ülkede ilk kez gerçekleştirilecek olan Bölgesel Yenilikçilik Stratejisi proje çalışmalarını yürüten Mersin; dünya kenti olma yolunda hızlı ve emin adımlarla yol almaktadır.Mersin Tanitim (1)

Türkiye’deki bir çok ilkin yanında, Ortadoğu ve Akdeniz’e Açılan Stratejik Konumu, güneş, su ve rüzgar gibi Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Doğal ve Tarihi Turistik Kaynakları, Gelişmiş Altyapısı (liman, yollar, demir, kara ve hava yolları, serbest bölge, organize tarım bölgesi, teknopark gibi…), tarıma elverişli toprakları, genç ve girişimci insan kaynakları, üniversite ve diğer eğitim kurumlarının varlığı, yaşam boyu ve mesleki eğitim imkânları, kültürel zenginlikler, tarım, hizmet ve sanayi sektörünün gelişimi ve göçe bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli ve de aynı zamanda dinamik olan ekonomik aktiviteler, finansal kaynakların birikimi, yabancı yatırım potansiyeli gibi güçlü yanlarının yanında; Bölgesel İnovasyon Stratejisi’nin gelişmesi ve uygulanması, üniversite ve iş dünyası arası giderek artan işbirlikleri, araştırma ve inovasyona yönelik AB ve ulusal programlarına katılım, inovasyon odaklı bölgesel ve uluslararası işbirliklerinin artması, merkezi hükümetin bölgeselleşmeye yönelik teşviklere odaklanması, hükümetin Ar-Ge ve inovasyonu artan oranda destekliyor olması, Mersin kimliğinin ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtım faaliyetlerinin mevcudiyeti; ortak hareket bilincinin kuvvetlenmesi, Mersine’e marka şehir olma yolunda önemli fırsatlar sağlamaktadır.

10352598_10152661129256621_4606091802710157938_n

150 yıllık geçmişinde buralarda, farklı dinlere, kültürlere ve etnik topluluklara mensup insanların yaşaması, toplumsal kaynaşmanın gerçekleştiğini ve bunun devam ettiğini göstermektedir. 1886’da Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya gibi birçok ülkenin konsolosluklarının bulunduğu önemli bir liman kenti olmuştur. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Mersin’in sosyo-ekonomik yapısında önemli değişiklikler olmuş ve ekonomik dinamizmini kaybetmiştir.

Türkiye’nin; en verimli toprakları üzerine kurulu, dört serbest bölgesinden birine ev sahipliği yapan, ülkenin ilk Ticaret ve Sanayi Odasının kurulduğu,  Akdeniz’deki en büyük limana kucak açmış, en uzun gökdeleni üzerinde taşıyan,  üç ilahi dine mensup insanların mezarlarının yan yana yattığı tek şehir olan, ülkenin üç büyük şehrinden  sonra  devlet opera ve balesini bulunduran, ülkede ilk kez gerçekleştirilecek olan Bölgesel Yenilikçilik Stratejisi proje çalışmalarını yürüten Mersin; dünya kenti olma yolunda hızlı ve emin adımlarla yol almaktadır.

10417809_10152679650681621_5906598746945442897_n

Türkiye’deki bir çok ilkin yanında, Ortadoğu ve Akdeniz’e Açılan Stratejik Konumu, güneş, su ve rüzgar gibi Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Doğal ve Tarihi Turistik Kaynakları, Gelişmiş Altyapısı (liman, yollar, demir, kara ve hava yolları, serbest bölge, organize tarım bölgesi, teknopark gibi…), tarıma elverişli toprakları, genç ve girişimci insan kaynakları, üniversite ve diğer eğitim kurumlarının varlığı, yaşam boyu ve mesleki eğitim imkânları, kültürel zenginlikler, tarım, hizmet ve sanayi sektörünün gelişimi ve göçe bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli ve de aynı zamanda dinamik olan ekonomik aktiviteler, finansal kaynakların birikimi, yabancı yatırım potansiyeli gibi güçlü yanlarının yanında; Bölgesel İnovasyon Stratejisi’nin gelişmesi ve uygulanması, üniversite ve iş dünyası arası giderek artan işbirlikleri, araştırma ve inovasyona yönelik AB ve ulusal programlarına katılım, inovasyon odaklı bölgesel ve uluslararası işbirliklerinin artması, merkezi hükümetin bölgeselleşmeye yönelik teşviklere odaklanması, hükümetin Ar-Ge ve inovasyonu artan oranda destekliyor olması, Mersin kimliğinin ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtım faaliyetlerinin mevcudiyeti; ortak hareket bilincinin kuvvetlenmesi, Mersine’e marka şehir olma yolunda önemli fırsatlar sağlamaktadır.

11081487_10152671814926621_8290776111516378052_n

150 yıllık geçmişinde buralarda, farklı dinlere, kültürlere ve etnik topluluklara mensup insanların yaşaması, toplumsal kaynaşmanın gerçekleştiğini ve bunun devam ettiğini göstermektedir. 1886’da Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya gibi birçok ülkenin konsolosluklarının bulunduğu önemli bir liman kenti olmuştur. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Mersin’in sosyo-ekonomik yapısında önemli değişiklikler olmuş ve ekonomik dinamizmini kaybetmiştir.

Mersin şimdi ikinci hızlı kentleşmesini yaşamaktadır. Modern limanı, Serbest bölgesi, Büyük Sanayi ve Ticari Kuruluşları ile hızla gelişmekte olan bir İl’dir. Çok sayıda Antik ören yerleri, denizi, narenciye bahçeleri ile çevrili yeşil doğası ve kültürel etkinlikleri ile büyük bir kültür ve turizm potansiyeline sahiptir.

Mersin şimdi ikinci hızlı kentleşmesini yaşamaktadır. Modern limanı, Serbest bölgesi, Büyük Sanayi ve Ticari Kuruluşları ile hızla gelişmekte olan bir İl’dir. Çok sayıda Antik ören yerleri, denizi, narenciye bahçeleri ile çevrili yeşil doğası ve kültürel etkinlikleri ile büyük bir kültür ve turizm potansiyeline sahiptir.

Binlerce yıldan bu yana verimli topraklarıyla yaşanılan, insanlarını besleyen, doğası ve şifalı sularıyla hayat veren, ova ile dağın ölmez sevgilerini barındıran Mersin ili, birçok uygarlığın kurulduğu önemli bir yerleşim bölgesidir. Mersin tarihi ve arkeolojik değerleri, Akdeniz kıyılarında bol güneşli günlerin ilkbaharda başlayıp sonbahara değin uzaması, 108 km ye varan doğal koylarla, çam ormanlarıyla süslenmiş kıyı bandı, Toros dağları ile deniz arasında bulunan sayısız doğal güzelliklerin yanında, yöresel ve uluslararası şenlikleri, efsaneleri, Türkmen ve Yörük kültürü, yayla yaşantısı, yöresel el sanatları bakımından çok zengin bir bölge olarak, turizm sektörü için önemli bir konuma ve potansiyele sahiptir.

11129801_10152674364186621_2870351402900509439_n

 

İLÇE SAYISI : 13

 Akdeniz, Mezitli, Toroslar, Yenişehir, Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Mut, Silifke, Tarsus

BELEDİYE SAYISI : 14

Büyükşehir, Akdeniz, Mezitli, Toroslar, Yenişehir, Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Mut, Silifke, Tarsus

İl’e bağlı İlçelerden Bozyazı ve Aydıncık 1987 yılında, Çamlıyayla 1990 yılında, Akdeniz, Mezitli, Toroslar ve Yenişehir ise 2008 yılında İlçe olmuşlardır.

MAHALLE SAYISI : 805

6360 Sayılı Yasaya göre Nisan 2014 itibariyle 505 Köy mahalleye dönüştürülmüştür.

11209740_10152715564551621_8834406125938482303_n

İl yüzölçümünün % 87’si dağlık, % 54’ü ormanlık arazidir. Mersin ili 36-37° kuzey enlemleri ve 33-35° doğu boylamları arasında bulunmaktadır. İlin kara sınırı 608 km, deniz sınırı 321 km olup, yüzölçümü 15.853 km²’dir.

 

Mersin ilinin büyük bir kısmını oldukça yüksek, engebeli ve kayalık Batı ve Orta Toros Dağları oluşturmaktadır. Ovalık ve hafif eğimli alanlar ise bu dağların denize doğru uzandığı il merkezi, Tarsus, Silifke gibi alanlarda gelişmiştir. Bunun dışında kalan düzlük veya hafif eğimli alanlar, kuzeyde dağların arasında veya yüksek kesimlerinde görülmektedir. İl akarsu bakımından çok zengin değildir. İlin en önemli akarsuları Göksu ve Berdan Çayıdır.

Mersin, 2014 yılı ADNKS  sonuçlarına göre 1.727.255 nüfus ileTÜRKİYE’NİN 10. BÜYÜK ilidir.

ATATÜRK VE MERSİN

Atatürk’ ün yurt gezilerinde Mersin ve Mersinlilerle ilgili önemli birkaç özellik vardır. Atatürk’ ün Mersin ziyaretlerinden söz ederken değinilmeyen bu özelliklerin üzerinde durmak gerektiğine inanıyoruz. Anadolu kentlerine yaptığı gezilerinde İstanbul ve İzmir dışında hiçbir kent, bu onuru tadamamıştır.

1- Atatürk, Mersin’ e -beş ziyareti uğrayıp geçmek de olsa- on defa gelmiştir.

2- Atatürk dört ziyaretinde toplam 16 gece Mersin’ de yatılı konuk olmuştur.

3- Atatürk son yurt gezisini Mersin’e yapmıştır. (20 Mayıs 1938).

4- Atatürk’ ün, yurt gezilerindeki söylevleri arasında, ad belirterek yaptığı ilk konuşması Mersinlilere hitabıdır. İzmir Milli İktisat Kongresinden (17 Şubat -4 Mart 1923) sonra eşiyle yaptığı ilk yurt gezisinde, ekonomik özellikler taşıyan Mersin’in değeri ve önemi konusunda uyarma amacı taşıyan bu ziyaretini (17 Mart 1923), Mersinliler her yıl “Atatürk Bayramı” olarak coşkuyla kutlamışlardır. Diyebiliriz ki yurdumuzda sürekli olarak kutlanan tek yerel ”Atatürk Bayramı” Mersin’ dedir.b_1326528067mersin-ataturk-evi-ve-etnografya-muzesi-3

5- Mustafa Kemal Paşa, Adana’ da kısa süren (31 Ekim-IO Aralık 1918) Yıldınm Orduları Grup Komutanlığı sırasında Mersin’de bir gece konuk olduğu ziyaretinde (5 Kasım 1918) işgalde alınacak önlemleri bildirmiş ve ”asıl mücadele şimdi başlıyor” uyarısında bulunmuştur. ”Bende milli mücadele fikri Adana’ da doğdu” diyen Atatürk’ ün Mersin’deki uyarısı dikkat çekicidir.

6- Atatürk, sohbetlerinde ”hayatta karşılığını bulamadığım sözlerden biri” diyerek anımsadığı cevabı, Mersin’ deki bir sorusuna karşı duymuştur.

7- Atatürk, Mersinlilere kırgınlığını, anlamlı bir davranışıyla belli etmişti.

17 Mart 1923 ziyaretinde trenden inerken Gazi biraz tedirgin , Mersinliler de oldukça mahcup haldeydiler. Birinci Büyük Millet Meclisinde ”İkinci Grup” muhalefet hareketinin liderlerinden Mersin Milletvekili Çolak Selahattin Bey’ in muhalif girişimlerine Mersin ve İçel (Silifke) milletvekillerinden bazıları destek vermekteydiler. Birkaç ay öncesi, Devlet Başkanlığı seçiminde Gazi’ nin (muhalifleri Gazi hitabını ısrarla kullanmıyorlar , sadece Paşa diyorlardı) seçilmesini önlemek için ”doğum yeri ve bir yerde sürekli ikameti” bahanesiyle verdikleri önergeye Mersin ve İçel (Silifke) mebuslarından bazıları imza koymuşlardı. 19Kasim1937Mersin3

Gazi Mersinlilerin coşkun ilgisinden memnun kalmasına karşın, yatılı konukluğu için ısrarlı ricaları reddetmiş fakat Tarsus’ ta iki gece konuk olmuştur.

MERSİN TURUZİM

Mersin 321 km sahil şeridi ile Türkiye’nin önemli bir sahil kentidir. Mersin kıyılarının yaklaşık 108 km’lik bölümünü doğal kumsallar oluşturmaktadır. Önemli tarihi ve turistik mekanlara sahip olmasıyla turizmde son yıllarda adını sıkça duyurmaya başlamıştır.

Alahan Manastırı, Cennet ve Cehennem, Kızkalesi, Ayaş, Yumuktepe, Soli-pompeipolis, Eshab-ı Kehf Mağarası, Anemurium tarihi kalıntıları, Kleopatra Kapısı gibi turizmde ilgi çekici mekanlara ev sahipliği yapmaktadır.

Önemli plajları ise Anamur, Kızkalesi, Susanoğlu ve Ayaştır.

11254690_10152715294106621_1100198239336929333_n

Tisan, Taşucu, Narlıkuyu ve Dana Adası ise özellikle yerli turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği bölgelerdir.

Yayla turizminde beğenilen ve ilgi çeken yaylalar ise Gözne, Ayvagediği, Soğucak, Fındıkpınarı, Çamlıyayla Namrun ve Sorgun Yaylalarıdır.

2008 yılında Mut ilçesinde bulunan Alahan Manastırı ve Tarsus ilçesinde bulunan St.Paul Kuyusu ve Anıt Müzesi UNESCO Dünya Miras Alanları kapsamındaki yerler listesine alınmıştır.

 

Mersin Kızkalesi

Kızkalesi
Korikos sahil kalesinin 200 m. açığındaki küçük adacık üzerindeki kaleye “Kızkalesi” denir. Büyük bölümü ayakta olan Kızkalesi’nin kuzey ve güney uçları sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 m.dir. Kızkalesi ile sahildeki kale denizden bir yolla bağlanmış, denizden gelecek saldırılara karşı önlem alınmıştı.Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1448 yılında onarılan Kızkalesi bugün İçel turizminin sembolü haline gelmiştir.

Fortressarmenians5
Kızkalesi Efsanesi

Korikos’ta yaşayan Krallardan biri, bir kız çocuğu olsun diye gece gündüz Tanrıya yakarmaktadır. Sonunda dileği yerine gelir ve kız büyüdükçe güzelliği ve yardımseverliği ile herkesin sevgisini kazanır.
Günlerden bir gün kente bir falcı gelir. Kral onu saraya çağırtır, kızının geleceğini öğrenmek ister. Falcı prensesin eline bakınca irkilir ama bir şey söylemez. Kral zorlayınca “Kralım” der, Kızınızı bir yılan sokacak. Bu yazgıyı hiçbir şey bozamıyacak der ve siz dahi engel olamıyacaksınız deyip oradan ayrılır. Kral, kıza birşey söylemez ama düşüncelere dalar. Sonunda kıyıya yakın üçük bir adacık üzerinde, ak taşlardan bir kale yaptırmaya karar vererek kaliyi yaptırır ve kızını buraya kapatır. Olan biteni bilmediğinden kızı üzülmekte, günden güne eriyip gitmektedir. Günün birinde saraydan kaleye gönderilen bir üzüm sepetinin içinden çıkan bir yılan kızı sokar ve öldürür.

mersin-tatil

MAĞARALAR

Cennet Çöküğü Mağarası

Narlıkuyu Kasabası, Hasanaliler Mahallesinde yer almaktadır. Bir yer altı deresinin oluşturduğu kimyasal erozyonla, tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Çukurun tabanında 260 m. uzunluğunda bir mağara vardır.

Cennet Çöküğü Mağarası; içinde yer alan Meryem Ana Kilisesi nedeniyle inanç turizmi açısından da önem taşımaktadır.mersinsolcennetsacehennqw31

Cehennem Çukuru   

Narlıkuyu Kasabası, Hasanaliler Mahallesinde Cennet Çöküğü ile yan yana bulunmaktadır. Bir yer altı deresinin oluşturduğu kimyasal erozyonla, tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş 130 m. derinliğinde büyük bir çukurdur.

Astım Mağarası

Narlıkuyu Kasabası, Hasanaliler Mahallesinde Cennet-Cehennem Çöküklerinin kuzey-batısındadır. İçine helezonik demir bir merdivenle inilen mağaranın oluşumu 3.jeolojik döneme kadar uzanır. Birbirine bağlantılı, toplam uzunluğu 200 m.’yi bulan galeriler silis minerallerinin birikmesiyle oluşmuş çok ilginç şekilli dev sarkıt ve dikitlerle süslüdür. Mağara nem oranı yazın % 85, kışın % 95′ e kadar ulaşmaktadır.

Köşekbükü Mağarası

Anamur ilçesi Ovabaşı Köyündedir. İlçe Merkezine 9 km. uzaklıkta 20.000 yıllık bir geçmişe sahip olan mağara 500 metrekarelik bir alana oturmuştur. Mağara 3 bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümün adı Huzur, ikinci bölümün adı Şifa, üçüncü bölümün adı ise Dilek’tir. Astım hastalarına iyi geldiğine inanılmaktadır.

Yedi Uyurlar (Eshab-Kehf) Mağarası

Tarsus ilçesinin kuzey-batısında, 14 km. uzaklıkta yer alan Dedeler köyündedir.

Eshab-ı Kehf mağarası, Hıristiyan ve Müslümanlarca kutsal bir ziyaret yeri olarak kabul edilir. Mağara dört köşe olarak kayadan oyulmuştur ve 15 – 20 basamakla inilir.

Mağaranın üstünde 1873 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan camiye sonradan üç şerefeli bir de minare eklenmiştir. Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresinde sözü edilen mağara Müslüman ve Hıristiyanlarca kutsal sayılmaktadır.

Mersin Tantuni

11221301_10152710253981621_338406484684774386_n

Tantuni, Mersin’e has bir dürüm çeşididir. Türkmenlerden gelme olduğu genel bir kanıdır.

Rivayete göre aslen fakir yemeği olan tantuni ucuz olması için bolca akciğer ile karıştırılmış et ve yağdan yapılırdı. Bugün tüketilen tantuni ise iki çeşit etle yapılır. Sadece et içeren dürüme biftek, hem et hem de kuyruk yağı içeren dürüme ise tantuni denir. Bu fark özellikler tantunicilerde öğün ısmarlarken önem kazanmaktadır. Ayrıca son dönemlerde yoğurtlu tantuni de tantuni dükkanlarında satışa sunulmaktadır.

Yapılışı ise normal tantuniyi lokma halinde dilimleyip üzerine isteğe göre süzme yahut normal yoğurt dökerek toz biberli kızarmış yağı ekleyip servis etmektir.

Mersin Mertim (52.kat)

Mertim veya Mersin Ticaret Merkezi Mersin şehrinde yer alan en yüksek yapıdır. Türkiye’de İstanbul dışında inşa edilmiş en yüksek gökdelen ünvanına sahiptir.MertimKulesi177m

Cengiz Bektaş tarafından tasarlanmış olan yapı tamamlandığı 1987’den İş kuleleri tamamlandığı 2000 yılına kadar Türkiye’nin en yüksek binası idi. 2012 yılı başı itibariyle Türkiye’de İstanbul dışında inşa edilmiş en yüksek gökdelendir. Otel ve ofis amacıyla kullanılmaktadır.

Mersin Stadı 

Mersin Arena Stadyumu, Mersin şehrinde 2013 Akdeniz Oyunları için inşa edilmiş olan çok amaçlı futbol stadyumu. 2013 Akdeniz Oyunları’nın açılış ve kapanışına ev sahipliği yapmıştır. XVII. Akdeniz Oyunları kapsamında gerçekleşen 32 spor branşında birçok müsabakaya sahne olan stad, Akdeniz Oyunları sonrasında Mersin İdman Yurdu takımının futbol müsabakalarına ev sahipliği yapacaktır. Stadyum 25.534 seyirci kapasitesine sahiptir.