ADANA
ADANA
Ovada ender olarak görülen kar, dağlarda erken başlar ve bazan aylarca kalır. Adana’da yılın 195.6 günü yaz günüdür. Bu günlerin 134.4’ü tropik gün olarak belirlenmiştir.
Adana, Akdeniz iklim özelliklerini taşır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Bölgede meydana gelen yağışlar, genellikle yamaç yağışları ve gezici hava kütlelerinin karşılaşması ile oluşur.
Yazın nem yüklü sıcak bir hava görülür. Ortalama nisbi nem % 66 olmakla beraber, yazın % 90’ın üzerine çıkar. 37 yıllık ortalama sıcaklık 18.7 C’dir. En soğuk ay Ocak, en sıcak ay Ağustos’tur. Ocak ayı ortalaması 9 C, Ağustos ayı ortalaması 28 C’dir. Ovanın sıcak olmasına karşılık, ilin topraklarında yükselti ve yüzey şekillerine göre iklim şartları çok değişir. Yağışlarda da değişme görülür. Dağlık kesimde yağışlar doğal olarak fazladır.
Arkeolojik çalışmalar sonucu ortaya çıkan bilgilere göre Çukurova Bölgesin’de çok eski devirlerden beri yüksek kültürlü medeniyetlerin yaşadıkları bilinmektedir.Çukurova’nıın belirgin tarihi Kitvanza Krallığı ile başlamaktadır. Bu konuda Hitit Devleti’ne ait kitabelerden bilgi alınmıştır. Bu Krallık M.Ö. 1335 yıllarında Hititlerin himayesine girmiştir.Orta Çağ’da Bizanslılar, Araplar, Selanikliler, Ermeniler, Mısır Türk Memlük Devleti, Ramazanoğulları buraya hakim olmuşlardır. Yeni Çağ döneminin sonunda ve Yakın Çağ’da buraya Osmanlı İmparatorluğu hakim olmuştur.
Adana İsminin Kaynağı
Adana’ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır. Boğazköy metinleri olarak bilinen M.Ö.1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden URU ADANIA yani ADANA BÖLGESI olarak bahsedilmektedir. Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile ADANA ismi en az 3640 yıllık bir geçmişe sahiptir.
ADANA’YA AİT YEMEKLER
Adana Kebap: Şüphesiz ki memleketin en meşhur yemeklerinden olan Adana Kebabını yerinde yemek için şahane bir şans. Adana kebabının özelliği Torosların kekiğini yemiş küçük baş hayvanların iyi etlerinin satırla el kıyması olarak hazırlanması, dinlendirilmesi, içindeki hafif baharat ve kısık alevde sık çevirip yağını mıhlayarak sabırla pişirmektir. Adana usulü bol salatalı, zerzavatlı, sınırsız ikramla sunulması da kebabı şölene çevirir… Kebap salataları ve ikramları metnin aşağısında yer alıyor. Bizde pilav verilmez, o güneydoğu ve İstanbul usulüdür.
Adana Lahmacun: Çok meşhur olmasa da yerel mutfağın önemli lezzetlerindendir. Güneydoğu lahmacunlarına göre (Urfa ve Antep) daha küçük, Tarsus fındık lahmacuna göreyse daha büyüktür. 15-18 cm çaplı sunulan lahmacunun içeriği, kıymasının kalitesi ve et bolluğu kadar hamurunun yarı kalın ve yumuşak açılması da önemlidir. Fırsatı olan gezginlerimizin iç hazırlayarak evci usulü her köşe başındaki fırınlardan birinde pişirim yaptırmaları önerilir. Hem leziz, hem de ekonomik olan bu yönteme elbette erişmek kolay değil, olmuyorsa oturun herhangi bir yerde, sadece taze dal maydanoz ve limon eşliğinde tadını çıkarın. Bir porsiyon 5’lidir. 1,5 porsiyon adamı deli eder.
İçli köfte: Restoranlarda çok rahat bulunmayan Adana içli köftesinin özelliği haşlama olmasıdır. Malumunuz Hatay içli köftesi kızartılır, Adana’nın içli köftesinin özelliği, dışında ince bulgurun et ve genelde cevizle hazırlanması, içine soğanla kavrulmuş kıyma, baharat ve yağdan başka bir yer girmemesidir. (İçe ceviz de konulur ancak o artık kültür karışmasından diyebiliriz) Dışının şaşırtıcı inceliği, tamamına yakın iç doluluk oranıyla ilk ısırıkla damlayan kuyruk yağı damak çatlatır. En iyisi tabii ki evlerde yapılan olsa da restoranlarda ve sık sık açılan panayır tarzı ev yemekleri tezgahlarında bulunabilir. (Gazipaşa Parkı kadın emeği değerlendirme organizasyonu önerilir.) Elle yenmesi sonra yağlı parmakların yalanması makbuldür.
Adana Şehir İçinde Gezilecek Yerler
Adana Taş Köprü: Adana’nın sembol yapısı Taş Köprü taaa Roma döneminde yapılmış, günümüzde Seyhan ve Yüreğir merkez ilçelerini birbirine bağlayan tarihi bir yapıdır. Birkaç sene öncesine kadar araç trafiğine de açık olan yapı bu özelliğiyle Dünya’nın araç trafiğine açık en eski köprüsüdür. 21 gözlü inşa edilen köprünün kara kısmı dolgularla küçülerek bugün 14 gözlü olarak ayaklı tarih olarak şehrin tam ortasında heybetiyle dikilmektedir.
Adana Ulu Cami: (Ramazanoğlulları Cami): Adana’nın sembol yapılarındandır. Tarih dersleri boyunca anlatılan beylikler var ya, hah onlardan Ramazanoğulları döneminde; 1541’te tamamlanmış tarihi bir yapıdır. Mimarisi Selçuk ve Memluk tarzını taşır. Merkez Camii’den önce Adana’nın en büyük camisidir.
Adana Merkez Sabancı Camii: Seyhan Nehri’nin hemen kıyısında, aynı isimli Adana Merkez Park’ın yanında camii Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun en büyük camisidir. 99 metre yükseklikteki 6 minaresi ile etkileyici bir eserdir. Hakkında detaylı bilgi yazımız ileride eklenecek.
Adana Arkeoloji Müzesi: Tarih boyu defalarca kez taşınmış olup, şu an şehrin merkezinde Reşatbey’de ziyarete açıktır. Çukurova bölgesindeki arkeolojik kazılardan çıkan eserler sergilenir. Giriş 5 TL olup müze kart geçerlidir, ancak 2014 itibariyle geçici olarak ziyarete kapalıdır.
Adana Merkez Park: Sabancı Merkez Camii ile birlikte nehrin kenarında yer alan devasa alan gerçekten botanik bir nefes alanıdır. Oldukça geniş çim alanda, çeşitli ağaçlar ve doğanın huzuru Avrupai merkez kent park kültürünün önemli bir örneğidir.
Tarihi Kazancılar Çarşısı: Büyük Saat’in yanında yer alan tarihi çarşı, geleneksel Anadolu kapalıçarşı örneklerinin eskilerinden biridir. Bakırcıların ve kazancıların çarşısı olsa da günümüzde gündelik ihtiyaçlara yönelik her türlü dükkan bulunur.
Büyük Saat: 32 metre uzunluğu ile Türkiye’nin en büyük saat kulesidir. 1881’de inşasına başlanıp 1 yılda hizmete açılmıştır. Malum o dönem saat kuleleri modernleşmenin sembolüdür. Kendisinden 5 sene sonra inşa edilen ülkemizin en büyük ikinci saat kulesi Dolmabahçe Saat Kulesi’nden (27 metre) 5 metre daha uzundur. Şehrin çarşı bölümünde yer alır. Belediyenin armasında yer alan kule budur.
Adana Çarşı Hamamı: Büyük saatin karşısındaki hamamın önü dükkanlarla kapatılmıştır. Yine Ramazanoğulları döneminden kalan haman 1529’dan beri açıktır. Şuanda da yarım gün kadınlara, yarım gün erkeklere hizmet veren özel işletmedir.
Adana Etnografya Müzesi: Çukurova’nın yerlileri ve Toroslar’ın yerlileri sayabileceğimiz yörüklere yönelik tarihi eşyaları barındıran müze 1983’te açılmış, şehir merkezi Kuruköprü Mahallesi’ndedir. Bizi içindekilerden ziyade 1845’te inşa edilmiş bir kilise olan binası etkiler. Giriş ücretsizdir.
Recep ÖZKAYA
20141223070
HİT(İÖ) 2.SINIF
KAYNAK: http://kesfetsene.com