BUKALEMUN

Bukalemun, sürüngenler sınıfı Chamaeleonidae familyasından belli etmek istedikleri duygulara göre renk değiştirebilen, omurgalı hayvanlar ortak adıdır.

Birçok yönden kertenkelelerden farklılıkları bulunduğundan, bazı bilim insanları kertenkeleleri Rhiptoglossa alt takımına dahil ederler.

Chamaelio calyptratus

Özellikleri

Chamaeleonidae familyasını diğer kertenkelelerden ayıran en önemli özellik, ayakların, dilin ve gözlerin alışılmadık biçimleri ve renk değiştirme özelliğidir. Vücutları yanlardan basıktır. Dilleri boylarının yaklaşık 1-1,5 katı uzunluğunda, hareketli ve yapışkandır .Bir jet uçağıyla kıyaslanırsa bukalemunların dilleri jet uçağına oranla 5 kat daha hızlıdır. Gözler bağımsız hareket eder, biri yukarı bakarken diğeri aşağıya bakabilir. Göz kapakları kalındır. Kolaylıkla renk değiştirirler. Derilerini sarı, yeşil tonları, kırmızı tonları, kestane rengi ve siyaha çevirebilirler, benekler, çizgiler oluşturabilirler. Uzunlukları 8-60 cm arasında değişse de genellikle 30 cm civarındadır. Çok yavaş yürürler. Ayakları ve kuyrukları dalları kavrayabilir. Genellikle karınca, böcek ve benzeri canlılarla beslenirler. Bukalemunlar da 2 tip üreme görülür; canlı ve yumurtlayarak. Çiftleşmeden sonra 3-6 hafta içinde yumurtalar dişi tarafından açılan çukurlara bırakılır. Yavrular 7-8 ay içerisinde yumurtadan çıkarlar.

Sık renk değiştirme yeteneğiyle bilinen bukalemunun, kuyruklu sürüngenler takımında ayrı bir yeri vardır. Bağlı olduğu bukalemungillerin Afrika, Madagaskar, Hindistan, Akdeniz kıyıları ve İspanya’nın güneyinde yaşayan 80′ den fazla türleri vardır. Sevimliler ama bazen zarar verebilirler.

KAYNAKÇA: http://tr.wikipedia.org/wiki/Bukalemun

ANTALYA/KEMER

Antalya ve çevresinde, asırlardır süzülen iki hayat tarzının da mirası vardır. Türkler buraya ilk geldiklerinde yerleşik düzene hemen uymuşlar; köy, kasaba ve şehirler kurmuşlardır. Nüfusun bir kesimi ise Türklerin Anadolu’ya gelmesinden önce olduğu gibi konargöçer hayatı sürdürmüştür. Birbirine akraba en az 15-20 aile, kıl çadırlarda yaşar, yazın dağlara çıkar, kışın ise kışlak denen sıcak ovalara inerlerdi. Deve, koyun gibi hayvanları yetiştirir bunlardan ürettikleri ürünleri, yerleşik halkın ürünleriyle değişerek ya da satarak geçinirlerdi. Et, süt, yağ üretirler, kıl çadır ve doğal kökboyalı kilim dokurlardı. Kışlaklarda dar alanlara tahıl, sebze ekenler bile olurdu. Bugün Avrupa’nın en önemli müzelerini süsleyen Türk kilimleri, bu insanların el emeği göz nurudur. Günümüzdeki halk müziği kültürünün çok büyük bir kısmı konargöçerlerden mirastır. Karacaoğlan, Dadaloğlu gibi Türk halk şiiri ve müziğinin en büyük ozanları, bu kültürün temsilcileridir. Eskiden beri kırsal kesimdeki köylerde yerleşik hayatı sürdürenler kendilerini, “yerli, köylü” gibi tabirlerle nitelendirirler. Bugün Türkiye, çağdaş modern hayata en iyi uyum sağlayan, teknolojiyi en iyi şekilde kullanan ülkelerden biridir. Ama hem nostaljik hem de kültürel değeri olan, binlerce yıldır devam eden hayatı sürdüren, birkaç küçük konargöçer grubu kalmıştır günümüzde. Sayıları da birkaç yüz kişiyi geçmez. Hazin bir biçimde, o hayat tarzından sadece develer kalmıştır. Yörüklere has ayran ve gözleme yiyebilirsiniz. Antalya’nın yerli halkı bugün bile imkân bulduğunda yazın Gömbe, Sütleğen, Alanya gibi yaylalara çıkar.  Yörüklerin beslenme tarzının temelini, hayvancılık ve buğdaydan elde edilen besinler belirler. Kıyı şeridinde az da olsa yaş sebze üretilmesine karşın iç bölgelere gidildikçe buğday ve kuru sebze ağırlık kazanır. Antalya’da dünya mutfaklarının tamamına turistik otel ve lokantalarında bulmak mümkündür. Ama yöreye has yerel yemekler şunlardır: Saç kavurması, Tandır kebabı, Kölle (buğday, fasulye, nohut ve bakla haşlaması), Domates civesi, Hibeş, Arapaşı . Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Antalya’da, kışlar ılıman ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer.  Karayolu, havayolu ve denizyolu ile ulaşım sağlanmaktadır. Antalya havalimanı uluslararası hava trafiğine açıktır. Yazların çok sıcak ve kışların ılık geçtiği Antalya’da eski evlerin yapımında soğuktan çok, güneşi önlemeye ve serinlik sağlamaya önem verilmiştir. Gölgeli taşlıklar ve avlular hava akımını kolaylaştıran özelliklerdir. Depo ve hol görevi yapan girişi ile üç kat üzerine kurulmuştur.

KEMER

Akdeniz kıyısında, Antalya’ya 40 kilometre uzaklıkta olan bir ilçesidir. 80’li yılların başına kadar küçük bir köy iken son 20 sene içinde açılan tesislerle Türk turizminin en önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir.

Batı Toros Dağları’nın eteklerinde ve 52 kilometre kıyı şeridi boyunca uzanan Kemer ilçesi, Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Bugün Kemer’in bulunduğu yerde, 1910’lu yıllarda Eski Köy adı ile bilinen ve dağlardan gelen seller sonucu göl ve bataklıklardan oluşan bir yerleşim yeri vardı. Eski Köy halkı, kendilerini bu sellerden korumak için, dağların eteklerinde 23 kilometre uzunluğunda bir taş duvar ördüler. Sonraları, bu duvar nedeniyle köylerine Kemer diyeceklerdir.

1960’lı yıllara kadar karayolu olmadığı için, ulaşımı sadece deniz yolundan sağlanan Kemer, 1980 sonrasında uygulanan Güney Antalya Turizm Projesi kapsamında yol ve diğer altyapı değerlerine kavuşarak hızla gelişmiş ve bugün Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden birine dönüşmüştür. Kemer ilçesi ile Kiriş, Tekirova, Çayova, Aslanbucak, Kuzdere, Beycik, Çamyuva, Göynük, Beldibi, Çıralı gibi yerleşim yerleri, antalya turizminden son derece önemli bir yer tutar.

Kemer’ in başta gelen çekiciliklerinden birisi doğal güzelliğidir. Deniz, orman ve dağlar bir noktada birleşmektedir. Denizin berraklığı, ormanın yeşilliği, deniz dalgalarının çam ağaçlarına kadar uzanmasıve çam ağaçlarının plajlarda gölgelik olarak kullanılması oldukça cazip gelmektedir. Beldibi mevkiinden başlayarak Tekirova’ ya kadar olan tüm kıyı tamamen doğal plajdır. Girintili çıkıntılı kıyılarında birçok koy ve küçük doğal limanlar bulunur. Kemer merkezinde bulunan plajlar Belediye plajı, yat limanı yanında bulunan Ayışığı Plajı’dır. Antik kentin hala ayakta durduğu ve milli park olan Phaselis plajı gibi yerlerde rahatlıkla denize girmek mümkündür. Konaklama tesislerinin havuz ve plajlarından da ücret karşılığı yararlanmak mümkündür. Kemer’den yakınında bulunan Olympos ve Phaselis antik kentlerine ulaşmak mümkündür. Son yıllarda Söğüt Cuması, Altınkaya, Dereköy gibi yüksek yerlere safari turları da oldukça ilgi çekmektedir.

Kaynak: http://www.dirmilinsaat.com/default.asp?islem=menudetay&id=574&catid=552&detay=evet

Kaynak: http://www.kemer.gen.tr/genel.php

İNTERNET REKLAMCILIĞI

Gazete, televizyon, radyo gibi klasik mecralarla karşılaştırıldığında, hem ölçümlendirilebilir olması hem de daha düşük maliyetle daha fazla kitlelere ulaşabilmesi ile ciddi anlamda avantaj sağlamaktadır. İnternet’in son yıllarda kazandığı ivme ile dünya üzerindeki herhangi bir bilgiye en kısa sürede ulaşılabilmesini sağlayan bir kitle iletişim aracı olduğunu düşünürsek; “İnternet Reklamcılığı” hedef kitlenize ürün ve hizmetlerinizi en etkin şekilde tanıtmanızı sağlayabilecek reklamcılık türüdür.

İnternet Reklamcılığı; öncelikle hedef kitleye direk ulaşarak reklamcılığın asıl amacına hizmet eden, çeşitli ölçüm yöntemleriyle reklam verene stratejik önem taşıyacak raporlar sunabilen ve geri dönüşümü belgeleyebilen, diğer mecralara oranla daha direkt çözümler sağlarken bunu çok daha düşük bütçelere çözümleyebilen, oldukça karlı bir yatırımdır.

İnternet Reklamcılığı; kolay ölçümlenebilir olması, düşük maliyet ile yüksek görüntülenme oranına sahip olması ve direkt olarak hedeflenen kitleye ulaşmasından dolayı, tüm dünyada reklam verenler tarafından tercih edilen bir reklamcılık dalıdır.

İnternet Reklamları Çeşitleri ve Özellikleri

İnternette yer alan reklamlar internet reklamları olarak adlandırılsa da internet reklamları da özelliklerine kendi içerisinde aşağıdaki gibi adlandırılmaktadır;

Pankart, Afiş Reklamlar: Tıklandığı zaman önceden belirlenmiş internet sitesine yönlendiren tek bir resim, birbirini takip eden birden fazla resimden oluşan grafik reklamlara pankart veya afiş reklam adı verilmektedir. Günlük kullanımda pankart reklamlar İngilizce’deki şekliyle banner olarak kullanılmaktadır.

Zenginleştirilmiş Reklamlar: Afiş reklamların daha da geliştirilmiş hali olarak ortaya çıkan zenginleştirilmiş reklamlar, animasyonlar, hareketli görüntüler, etkileşimli uygulamalar ve özel efektler içermektedir.

İçerik Sponsorlukları: İnternet reklamlarının diğer bir türü olan içerik sponsorlukları aslında geleneksel mecralarda da yer alan bir reklam çeşididir.

Elektronik Posta Reklamcılığı: İnternet reklamcılığında kullanılan bir başka reklam uygulaması ise elektronik posta yoluyla yapılan reklamlardır.

Fırlayan Kutu Reklamları (Pop-up): İnternet reklamlarının diğer bir çeşidi olan fırlayan reklamlar kullanıcının bir internet sitesinde dolaşırken birden dolaştığı internet sitesinden bağımsız açılan pencerede yer alan reklamdır.

Video Reklamlar: İnternet reklamları arasında yer alan ve görselliği diğer reklamlara göre daha güçlü olan bir diğer reklam çeşidi ise video reklamlarıdır.

Arama Motoru Reklamları: Kullanıcının arama motoruna girip aramak istediği kelime veya kelimeleri girip arama yaptıktan sonra karşısında çıkan reklamlara arama motoru reklamları denir.

Sosyal Medya Reklamları: İnternet reklamcılığında diğer bir tür ise sosyal medya reklamlarıdır. Özellikle son yıllarda kullanıcılar sosyal medyayı günlük yaşantılarında sık olarak ziyaret etmekte ve durum güncellemeleri yapmaktadırlar. 

KAYNAK: http://www.internetreklamrehberi.com/internet-reklamciligi-nedir/

http://digitalpazarlama.blogspot.com.tr/2013/01/internet-reklamlar-cesitleri

HALKLA İLİŞKİLERDE LOBİCİLİK

Lobicilik Nedir?

Lobicilik, siyasal anlamda kanun yapıcıları etkileme ve karar süreçlerini yönlendirme faaliyetleri olarak tanımlanmaktadır. Demokrasinin gelişmesi ile birlikte “örgütlenme kültürü” tüm dünyada hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Parlamenter demokrasilerde, örgütlü gruplar, siyasal ve sosyal çıkarlar için bir takım profesyonel faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bu faaliyetlerin genel adı Lobicilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Lobicilik, ilk olarak pek çok multi disiplinin kaynağı olan Amerika’da kendini göstermiştir.

Profesyonel baskı grupları “lobicilik” yaparak, adına çalıştıkları kurumlara çok önemli sonuçlar sağlamaktadır.

Baskı gruplarının kendileriyle ilgili hedef gruplarını etkileme çalışmaları iki şekilde gerçekleşmektedir. Bunlar doğrudan doğruya etkileme faaliyeti ve dolaylı etkileme faaliyeti şeklinde olmaktadır Lobicilik, bilimsel araştırmalara ve istatistiklere bağlı olarak yapılmaktadır. Lobici, bu bilimsel verileri bir dosya şeklinde ya da bir sunumla karar vericileri etkilemeye çalışır. Bu anlamda lobicilik, sistematik ve stratejik bir planlamayı gerekli kılmaktadır.

Lobicilik ve Halkla İlişkiler :

Lobicilik, Halkla İlişkiler mesleğinin de ilgilendiği hatta iç içe olduğu bir meslektir. Lobicilikte de halkla ilişkiler yöntemleri kullanılmaktadır. “Halkla ilişkiler ayrıntılı araştırmayı gerektirir. Bir lobicilik faaliyeti için de bu çalışmayı yapacak olan kişinin konusunu en iyi şekilde araştırması ve bilgi sahibi olması şarttır.”

Lobicilikte kullanılan bazı yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:

· Kısa aralıklı ve bireysel bazlı ziyaretler.

· Sektör temsilcileri ve dernek, vakıflarla birlikte hareket etmek.

· Dostluk ve hemşehrilik bağlarının kullanılması.

· Bürokrat ve kanun yapıcılara yakın isimlerle kontak kurmak.

· Siyasi parti başkanları ile ikili ya da çoklu görüşmeler yapmak.

· Açık hava toplantıları, sessiz yürüyüşler, basın toplantıları yapmak.

KAYNAK: http://beyazdanismanlik.com/lobicilik-kamuoyu-0-44.aspx

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM

Halkla İlişkiler ve Tanıtım

Halkla ilişkiler, bir kuruluşla hedef kitlesi arasındaki karşılıklı iletişimi, anlayışı, kabulü ve işbirliğini oluşturmaya ve sürdürmeye yardımcı olan,sorun ve problemlerin yönetimini içeren, kamuoyuna cevap veren, kamuoyunun bilgilendirilmesi için yönetime yardımcı olan, kamu yararına hizmet etmek için yönetimin sorumluluğunu tanımlayan ve vurgulayan, eğilimleri önceden tahmin etmeye yardımcı olmak için bir erken uyarı sistemi gibi hizmette bulunan, değişikliklerden etkin bir biçimde faydalanmak için yönetime yardımcı olan ve başlıca araçları olarak ahlaki iletişim tekniklerini ve araştırmayı kullanan ayrıcalıklı bir yönetim fonksiyonudur.

Halkla İlişkiler Amacı

  1. Kurum ve kuruluşların ilgili çevreleriyle olumlu ilişkiler kurmasını sağlamak, etkin ve verimli bir iletişim, etkileşim ortamı yaratmaktadır.
  2. Halkla ilişkiler, halkı aydınlatmak ve onlara çalışmaları benimsetmek,
  3. Halkta yönetime karşı olan olumlu davranışlar yaratmak,
  4. Halkın yönetimle olan ilişkilerinde işlerini kolaylaştırmak,
  5. Kararların isabet derecesini arttırmak için halktan bilgi almak,
  6. Kanun ve kurallara uyulmasını sağlamak için bunlar hakkında halka aydınlatıcı bilgi vermek,
  7. Halkla işbirliği sağlayarak hizmetlerin daha çabuk ve kolay görülmesini sağlamak,
  8. Halkın istek, dilek, tavsiye, telkin ve şikayetlerinden yapılan çalışmalarda, hazırlanan yasa, tüzük ve diğer tasarılardan yararlanmak, aksaklıkların giderilmesi için yapılan çalışmalarda bunları değerlendirmektir.

 

Kaynakça: http://www.frmtr.com/halkla-iliskiler-turizm-ve-insan-kaynaklari-ulastirma/1030328-hakla-iliskilerin-tanimi-ilkeleri-ve-onemi.html