DİYARBAKIR
Diyarbakır, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık on ikinci şehri. 2014 itibarıyla 1.635.048 nüfusa sahiptir. Diyarbakır kent merkezi yaklaşık 9000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Diyarbakır şehri farklı dönemlerde farklı isimlerle anılmıştır. M.Ö 200’de Amidi Asur hükümdarı Adad-Nirari’ye ait bir kılıç kabzasında şehrin adı “Amid” ya da “Amidi” olarak geçmektedir. Roma ve Bizans kaynaklarında şehrin adı “Amid, O’mid, Emit, Amide” şeklinde adlandırıldığı görülmektedir. 11. yüzyılda yöreye gelen Türkmenler şehirdeki yapılarda kullanılan siyah renkli taşlardan dolayı şehre “Kara Amid” demişlerdir. Arap egemenliği sırasında “diyār” (ديار) ve “Bekr” (بکر) isimleri ile Diyâr-i Bekr olarak kayıtlara geçmiştir. “Diyar-ı bekr” daha sonraları “Diyarbekir”; Osmanlı’nın son yıllarına kadar daha çok bir bölge adı olarak kullanılmıştır. Ancak merkez için kullanılan Amid isminin kullanımının özellikle Diyar-ı Bekr’in (Diyarbekir) 1867 yılında vilayet oluşu sonrası yavaş yavaş terkedildiği, bütün bölgeyi nitelemesinin yanında merkez sancak için de (Diyar-ı Bekr) Diyarbekir adının kullanıldığı görülmektedir.
Diyarbekir”in “Diyarbakır” oluşuna dair çalışmalar, Türk Dili dergisinin Haziran 1938 nüshasında özetlenmiştir. 17 Kasım 1937 tarihinde Atatürk’ün trenle Diyarbakır’dan Elazığ’a geçtiği gece yapılan bir dil tartışmasının ardından, Türk Dil Kurumu’na gönderilen bir telgrafla başladı. Yapılan çalışmaları sonucu şehrin adı Diyarbakır olarak değiştirildi.
Mezopotamya ile Anadolu medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan Diyarbakır’ın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Yontma taş ve Mezolitik devirlerde Diyarbakır ve çevresinde var olan mağaralardan burada yerleşim olduğu yapılan arkeolojik araştırmalar ile anlaşılmıştır. Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu çağdan kalma kalıntılar tespit edilmiştir. Şehrin, 65 kilometre kuzeybatısında Ergani ilçesi yakınlarında yer alan Çayönü Tepesi kazılarında, dünyanın en eski köyü bulunmuştur. Çayönü’ndeki insanlar zamanla göçebelikten yerleşik köy yaşama, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçmiştir.
Şehrin kent merkezinde, MÖ 3000 Hitit ve Hurri-Mittani egemenliği yaşanmıştır. MÖ 1260 yılına kadar egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler’den sonra sırasıyla Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Ermeniler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar Diyarbakır’a egemen olmuşlardır.
Asurlular döneminde şehir, bölge valilik merkezi olmuştur. Mîlâttan sonra bir ve ikinci asırlarda şehir ve bölgesi için Romalılar ve Partlar arasında savaşlar yapılmıştır. Romalılar!ın hakimiyetine geçen şehir Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ile Bizans yönetime geçmiştir. Ömer döneminde islâm ordusu Diyarbakır’ı ve çevresini fethetmiştir. Halid bin Velid Diyarbakır’a giren ilk islam kumandanıdır. Diyarbakır böylece bir eyâlet olarak İslâm devletine bağlandı.
869-899 yılları arasında Diyarbakır ve çevresinde Şeyhiler Hânedânı hüküm sürmüştür fakat Halîfe Mütazıd bu hakimiyete son vermiştir. Daha sonraki yıllarda Hamdânîler hâkim oldularsa da, 990 yılında bölgeye hâkim olan Mervaniler 1096 yılına kadar saltanat sürdü. Alparslan 1071 Malazgirt Savaşı’ndan bir sene önce Diyarbakır’a geldi. Mervânîler, Selçuklular’a tâbi oldu. Melikşah’ın vefatından sonra Diyarbakır’da egemenlik Suriye Selçukluları’na geçti.
Eyyûbî lideri Melik Kâmil, Selçuklular’ın yönetimindeki şehri ele geçirdi. 1259’da şehir, İlhanlılar’a geçti. İlhanlılar, bölgeyi Artukoğulları’na bıraktılar. 1401 yılında Akkoyunlular yönetiminde, devletin başkenti oldu. Artukluların egemenliğine son veren Safeviler böylece şehri ele geçirdi. Artuklu ve Safevi dönemlerinde kente önemli bir Türkmen kökenli nüfus yerleşimi olmuştur.
1507-1515 yılları arasında Anadolu Beylikleri, Memlûkler İran-Safevî devletleri arasında bu bölge için mücadele devam etti. Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır’ı ve bütün Güneydoğu Anadolu’yu 15 Eylül 1515’te Bıyıklı Mehmet Paşa kumandasında Osmanlı egemenliğine kattı.
Diyarbakır, Osmanlılar döneminde önemli eyaletlerden birinin merkezi olmuş, doğuya sefer yapan orduların hareket üssü ve kışlağı görevini görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde özellikle I. Dünya Savaşı’nın yakın zamanlarında hastalık, yangın ve sefalet yüzünden büyük sıkıntı çeken Diyarbakır; Cumhuriyet devrinde büyük ve önemli imar, sosyal, kültürel ve ekonomik hareketler yaşamıştır. 1950’lerden sonra yeni şehir kurulmuş; yollar, hastaneler, okullar ve modern yapılarla gün geçtikçe büyümüş ve gelişmiştir. Yeni şehir kara, hava ve demir yolarıyla Türkiye’nin dört bir yanına bağlanmış önemli merkezlerden biri haline gelmiştir.
Cumhuriyet dönemi
Diyarbakır, 2 Eylül 1993’te çıkarılan 504 sayılı kanun hükmünde kararname ile büyükşehir unvanı kazandı. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 20 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.
Jeopolitik konumu
Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin orta kısmında, El Cezire’nin (Mezopotamya) kuzeyinde yer almaktadır. Doğuda Batman ve Muş, batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, kuzeyde Elazığ ve Bingöl, güneyde ise Mardin illeri bulunmaktadır. Yeryüzü şekilleri açısından genelde dağlarla çevrili, ortası hafif çukurlaşmış görünümdedir ve Güneydoğu Torosların kollarıyla çevrilidir. En yüksek dağı Muş sınırı yakınındaki Anduk Dağıdır (2830m).
İklim
Diyarbakır’da sert bir kara iklimi egemendir. Yazları çok sıcak geçer fakat kışları Doğu Anadolu Bölgesi kadar soğuk geçmez. Bunun başlıca nedeni Güneydoğu Toroslar yayının kuzeyden gelen soğuk rüzgarları kesmesidir. En sıcak ortalaması 40.2 derece, en soğuk ay ortalaması ise -10.1 derecedir. Günümüze kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 48,4 derece ile 29 Temmuz 1946 gününde, en düşük sıcaklık ise -25,7 derece ile 11 Ocak 1933 gününde yaşanmıştır.
Yıllık yağış ortalaması 496 milimetre olan şehirde, bu yağışın %2’lik kısmı yaz aylarında düşmektedir. Kuzeydeki dağların eteklerine doğru gidildikçe yağışlar da artar.
Bitki Örtüsü
Güneydoğu Anadolu’nun doğal bitki örtüsü olan bozkır, Diyarbakır’da da egemendir.Bozkır biltki örtüsü içinde otsu bitkiler daha fazladır. Bunlar ilkbaharda kısa bir süre içinde yeşerip çiçeklenir, ama yağışların kesilmesiyle yaz başında kururlar. Çevredeki dağlar, yer yer meşe ormanlarıyla kaplıdır.Diyarbakır topraklarının % 33’ü orman ve fundalık, % 40’ı ekili arâzi ve % 22’si çayır ve meralarla kaplıdır. İlkbaharda her yer yemyeşildir. Yaz aylarında ise dere kenarları dışında her yer bozkırdır, otlar tamâmen kurur. Vadilerde söğüt, çınar, ceviz ve kavak ağaçları, yükseklerde ise meşe, ardıç ve yabânî meyve ağaçları yer alır. Ormanlık arâzi her ne kadar % 33 görülmekteyse de muntazam ormanlık saha çok azalmıştır.
Akarsular
Diyarbakır şehrinin en önemli akarsuyu Elâzığ ili sınırları içinden çıkan Dicle nehridir. Nehir, Diyarbakır şehrinin bulunduğu lav sahanlığının doğu kesimine paralel akar. Burada nehir vadisinin tabanı 600 m’ye iner. Diyarbakır’ın güneyinde 8 km mesafede doğuya yönelir. Dicle, Diyarbakır ilindeki akarsuların tümüne yakınını toplar. Yalnızca ilin kuzeybatı köşesindeki küçük bir alanın suları Fırat ırmağına gider.
Demografi
TÜİK verilerine göre ilin nüfusu, bütün köy ve ilçeleriyle beraber, 2010 itibariyle 1.528.958’dir ve nüfusu ile il Doğu ve Güneydoğu Anadolunun en büyük illerinden biridir. Kilometrekareye düşen insan sayısında Türkiye ortalaması 88 iken Diyarbakır’da bu sayı 95’tir. 1990-2000 döneminde yıllık nüfus artış hızı binde 21.73 olup binde 18,3 olan Türkiye ortalamasının üstündedir. Diyarbakır şehir merkezinin nüfusu ise 834.854 dir.
Ana dili | 1960 n.s. |
---|---|
Toplam | 401 884 |
Türkçe | 264 235 |
Kürtçe | 134 948 |
Arapça | 1 796 |
Ermenice | 279 |
Diğer | 626 |
Diyarbakır ilinin nüfusu, TÜİK 2011 nüfus sayımına göre 1.570.943!tür. Fakat bu toplam il nüfusudur yani köyleriyle ve ilçeleriyle birlikteki nüfustur. Şehir merkezi yani asıl Diyarbakır kentinin merkez nüfusu ise 875.069’du Fakat Diyarbakır kent nüfusu hakkında bazı yabancı kuruluşlar ise nüfusun daha yüksek olduğu şeklinde bazı iddialar ileri sürmüşlerdir. Nüfusu ile Gaziantep’ten sonra Güneydoğu’nun ikinci büyük kentidir. Kilometrekareye düşen insan sayısı Türkiye ortalaması 88 iken Diyarbakır’da bu sayı 95’tir. 1990-2000 döneminde yıllık nüfus artış hızı binde 21.73, Türkiye ortalaması binde 18,3’dür. Diyarbakır merkezinin nüfusu ise 875.069’dur. (TÜİK 2011).
Diyarbakır nüfusunun yüzde 53’ünü çocuklar oluşturmaktadır. İl genelinde erkek nüfusunun yarısının 17 yaşından, kadın nüfusunun yarısının da 18 yaşından genç kişiler oluşturmaktadır.Diyarbakır nüfusunun yüzde 87’sini Diyarbakır doğumlular oluştururken, Diyarbakır doğumlu olmayan nüfus için de ilk sayı Mardin, ikinci sırayı Bingöl doğumlular almaktadır. İl merkezinde evli olanlar, toplam nüfusun yüzde 53’ünü oluşturmaktadır.
Mutfak
Binlerce yıl Arap, Ermeni, Kürt, Süryani, Türk, Yahudi ve Zaza halklarının içiçe yaşadığı Diyarbakır’da, bu kültürlerin bileşiminden meydana gelen yemek kültürü bir hayli zengindir. Mutfağın temel malzemeleri kuzu eti, yöresel baharatlar (sumak, kişniş, karabiber vs.), pirinç, sakatat çeşitleri, tereyağı ve bulgurdur. Bu nedenle Diyarbakır mutfağı ağır yemeklerden oluşur. Diyarbakır lahmacunu ve kadayıfının yanı sıra peyniri ile de ünlüdür. En ünlü yemekleri kaburga dolması, içli köfte, sac tava, meftune ve ciğer kebabıdır.Karpuzu ile ünlenen Diyarbakır ana yemek olarak ciğer kebabı, içli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, lebeni; tatlılardan ise burma kadayıf ve sütlü Nuriye ile yemek kültürü açısından da zengindir.
Eğitim
2009 yılında, Diyarbakır ilinde 1281 okul bulunmaktadır:
- Ana Okulu Sayısı: 90
- İlköğretim Okulu Sayısı: 3096
- Genel Lise Sayısı: 540
- Özel Okullar Sayısı: 97
- Meslek Lisesi Sayısı: 25
- Yabancı Dil Eğitimi Veren Liselerin Sayısı: 116
Öğretmen Sayısı 15.021’dir. Erkek öğrenci sayısı 214.462, kız öğrenci sayısı 181.413 olmak üzere Diyarbakır ilinde toplam öğrenci sayısı 395.875’dir.
Dicle Üniversitesi
1978’de Ankara Üniversitesi bünyesinde açılmıştır. Şu an bünyesinde 13 Fakülte, 11 Meslek Yüksekokulu, 5 Yüksekokul, 1 Konservatuar, 3 Enstitü, 8 Uygulama ve Araştırma Merkezi, 1 Eğitim ve Araştırma Hastanesi yer almaktadır. Dicle Üniversitesi Dicle’nin doğusuna kurulmuştur ve 60 hektar alana sahiptir. Yüzölçümü bakımından Dicle Üniversitesi, Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biridir.
KAYNAKÇA;http://tr.wikipedia.org/wiki/Diyarbak%C4%B1r