Reklamcılıkta Hedef Kitle

Reklam, firmaların ürettikleri ürün ve hizmet özelliklerini, satış amacıyla aktardığı, bir tanıtımlar bütünüdür. Hedef kitle ile reklam veren firma arasında, kitle iletişim araçları vasıtasıyla yapılan iletişimdir. Her iki tarafın, birbirlerinin düşüncelerini, algılarını, isteklerini, hedeflerini karşılıklı konuştukları kulvarı oluşturur, reklam. Firmalar amaçları doğrultusunda, hedef kitlenin ilgisini, dikkatini, algısını kullanarak, oralarda kendine yer açmaya çalışır. Hedef kitle de, önlerine sunulan ürün veya hizmetle ilgili düşüncelerini, beğenilerini, özlemlerini, o ürün veya hizmeti satın alarak ya da almayarak mesaj iletir. Firma, hedef kitlenin mesajlarını kullanarak, kendini yeniler ve yeniden hedef kitlesinin karşısında çıkar, ve hedef kitle tekrar görüş bildirir… Şeklinde devam eden bir alışveriş şekli ve döngü oluşturur.

Kimi yerel, kimi bölgesel, kimi dünya çapında ürün ve hizmet üreten firmalar, ürettikleri bu ürün ve hizmetin satılması amacıyla, hedef kitleye seslenir. Firmaların veya markaların bunu yaparken üç amacı vardır. Birincisi kendini tanıtmak, vizyonunu ve misyonunu, hedef kitleye aktararak kabul görme amacı taşır. İkincisi, var olan Pazar payını arttırmak ve büyümek için, hedef kitleye mesaj iletir. Üçüncüsü, piyasada var olan, benzer ürün ve hizmet üreten firmaların önüne geçebilmek için, hedef kitlesine mesaj iletir. Her üç amaç içinde muhatabı hedef kitlesidir. Bir yandan hedef kitlesine şekil verip, onu ürün ve hizmetlere yönlendirmeye çalışır, bir yandan yönlendirme sonuçlarını gözlemleyerek, ona uygun hedef saptar.

Kaynak : http://blog.reklam.com.tr/genel/reklam-hedef-kitle/705/

REKLAMIN İNANDIRICILIĞI

           Reklam tasarımları, günümüzde, tüketicilerin etkilenmesi için, pek çok değişkeni kullanmaktadır. Değişken derken; mizah, ünlü kişilerin kullanılması, şaşırtıcı olaylar, eğlence, yüksek yaşam standartları, rahatlık, huzur, ileri teknoloji ve buna benzerleri kastedilmektedir. Bütün bunlar, tüketiciyi, markaların üretmiş olduğu, yeni veya zaten pazarlarda satılan ürün ve hizmetleri satın almaya ikna etmeye yöneliktir. Yapılan reklamın amacı, sadece satın alma davranışını göstermelerini sağlamak olmayabilmektedir. Birbirinden farklı amaçlara yönelik ama nihai hedef, her zaman daha fazla satış olmakla birlikte, genellikle, reklamın amaçları; tüketicinin zihnine markaları ve onların özelliklerini yerleştirmek, tüketicilerin markayı benimsemelerini, beğenmelerini, markanın diğer markalara tercih edilmesini sağlamak olabilmektedir. Bunlarla birlikte, firmaların sosyal sorumluluk adına veya kendileriyle ilgili çıkan herhangi bir düşünceyi savunmak veya reddetmek adına yapılabilmektedir. Bütün bunların tasarımı yapılırken, en fazla önem taşıyan konu, inandırıcı bir şekilde işlenmesidir. Kimi reklamlar, inandırıcı olmaktan uzaktır. Kimi konusundan dolayı, kimi işlenme biçiminden dolayı, kimi de seçilen tasarım türünden dolayı, insanları ikna etmekten uzak olmaktadır. İşlenme biçiminden dolayı inandırıcı olamayan reklamlarda sorun, kimi zaman kullanılan oyuncuların toplum içerisinde sahip olduğu konumla ilgili olabilirken kimi zaman karşılıklı diyaloglarda kurulan cümlelerin, oyuncuların mimik, davranış, hal ve hareketlerinin bundan uzak olmasıyla alakalı olabilmektedir. Karşılıklı diyaloglarla örülen tasarımların ikna etmekten uzak olmasının bir diğer nedeni de, tüketicilerle ilgilidir. İnsanın doğası gereği, söylenenlerden çok gördüklerine daha çok inanmaktadır. Bu yüzden bu tip reklam türleri, diğer türlere göre daha az ikna edicidir. Görüntülerden oluşan, ürün veya hizmetin özelliklerini göstererek anlatan, çok az cümle veya ifadelerin yer aldığı reklam türleri daha çok inandırıcı olmaktadır.

          Diğer türlerde ise, tüketicilere iletilmesi gereken mesajlar, oyuncuların veya kullanılan herhangi bir etki unsurunun gölgesi altında kalmasındandır. Diğer bir ifadeyle, daha güçlü bir etki yaratabilmek için, reklamlarda kullanılan mizah, eğlenceli haller, yüksek yaşam standartları, tüketicilere iletilen mesajların önüne geçmesindendir. Böyle durumlarda insanlar, etki unsuruna yoğunlaşmaktadır. Tüketicilerin en çok etkilendikleri, inandıkları, söze gerek bırakmadan kabul ettikleri reklam türleri, ürün veya hizmetin anlatıldığı, görüntülerin olduğu, fotoğrafların kullanıldığı, üretim biçiminin gösterildiği tasarım biçimleridir. Tüketiciler bu tip tasarımları izlerken hem etkilenmekte hem de gördükleri şeylere inanmaktadır. Yukarıda sözünü ettiğimiz etki unsurları aslında doğru seçilmektedir. Fakat burada sorun, onların kullanılma biçimi olmakla birlikte, seçilenler ile markanın uyumlu olmasıdır. Yani seçilen etki unsurunun markaya benzeyen, onunla ilişkilendirilebilen, onu çağrıştıran özelliklere sahip olması gerekmektedir.

 

KAYNAK : http://tr.wikipedia.org/wiki/Reklam

İnternet Reklamcılığı Nedir?

internet reklamcılığı

  

   İnternet Reklamcılığı, internet üzerinde birçok farklı yöntem ile uygulanan reklam ve pazarlama faaliyetlerine verilen genel isimdir.

 

İnternet Reklamcılığı;

   Gazete, televizyon, radyo gibi klasik mecralarla karşılaştırıldığında, hem ölçümlendirilebilir olması hem de daha düşük maliyetle daha fazla kitlelere ulaşabilmesi ile ciddi anlamda avantaj sağlamaktadır. İnternet’in son yıllarda kazandığı ivme ile dünya üzerindeki herhangi bir bilgiye en kısa sürede ulaşılabilmesini sağlayan bir kitle iletişim aracı olduğunu düşünürsek; “İnternet Reklamcılığı” hedef kitlenize ürün ve hizmetlerinizi en etkin şekilde tanıtmanızı sağlayabilecek reklamcılık türüdür.

   İnternet Reklamcılığı; öncelikle hedef kitleye direk ulaşarak reklamcılığın asıl amacına hizmet eden, çeşitli ölçüm yöntemleriyle reklam verene stratejik önem taşıyacak raporlar sunabilen ve geri dönüşümü belgeleyebilen, diğer mecralara oranla daha direkt çözümler sağlarken bunu çok daha düşük bütçelere çözümleyebilen, oldukça karlı bir yatırımdır.

   İnternet Reklamcılığı; kolay ölçümlenebilir olması, düşük maliyet ile yüksek görüntülenme oranına sahip olması ve direkt olarak hedeflenen kitleye ulaşmasından dolayı, tüm dünyada reklam verenler tarafından tercih edilen bir reklamcılık dalıdır.

Türkiye’ de İnternet Reklamcılığı

   Türkiye’de internet reklamcılığı, son birkaç senedir ciddi anlamda gelişmektedir. 2006 yılında Türkiye’de internet reklam pazarı yaklaşık 40 milyon dolar iken, 2010′da internet reklam pastası büyüklüğünün 200 milyon dolara ulaşacağı yani %400 artacağı tahmin ediliyor.

   Önümüzdeki 3 yılın reklam bütçelerinde “internet reklamcılığı” payının sırayla %17, %20 ve %24 oranında artış göstereceği öngörülüyor. Tahminler; bu süre içerisinde internet reklam payının, toplam reklam harcamaları içerisinde %17 ile %20 arasında bir potansiyele sahip olacağını gösteriyor.

Neden İnternet Reklamcılığı?

   Tüm dünyada ve bununla paralel olarak Türkiye’de reklamcılık dünyası değişiyor, internet hem iş hayatını hem de pazarlama iletişiminin yöntemlerini değiştiriyor. Online pazarlama ve internet reklamcılığı, geleneksel reklam harcamalarını yavaş yavaş dijital mecralara kaydırıyor. Önemli kaynaklar tarafından yapılan araştırmaların sonuçları, kısa bir süre içerisinde online pazarlama ve internet reklam aktivitelerinin Türkiye’de de büyük bir gelişme göstereceğini doğruluyor.

   Tüm bu gelişmeler dahilinde internet reklamcılığının önem kazanmasının sebebi ise, sağladığı avantajlar. Özellikle geleneksel reklam uygulamaları ile karşılaştırıldığında; İnternet Reklamcılığı, interaktif, ölçülebilir, ekonomik ve esnektir.

İnternet Reklamcılığı Avantajları

İnteraktif

– Hedef kitleye doğrudan ulaşım,
– İnternet kullanıcıları ile doğrudan iletişim & etkileşim,
– İnternet kullanıcıları ile diyalog geliştirilmesine neden olma,
– Satışa yönelik promosyonlarla katılımı sağlama,
– Hedef kitleye ait verilerin toplanma imkanı.

   İnternet reklamcılığı, hedef kitleye direkt ulaşımı sağlar. İnternet kullanıcıları, İnternet reklamcılığı uygulamaları dahilinde kullanılan reklam araçlarıyla iletişime geçer, reklam verene ait marka veya ürünler hakkında tüm yeniliklerden anında haberdar olur, etkileşim kurar. Bu sayede reklam veren, marka ve ürünleriyle ilgili kullanıcıların bilgilerine erişim sağlar ve etkileşimi güçlendirerek avantaj sağlar.

Ölçülebilir

– Performansa yönelik, sonuç odaklı reklam
– Gerçek zamanlı analiz & raporlama
– Reklamın kaç kişi tarafından görüldüğü
– Kaç kişinin reklama ilgi gösterdiği
– Kaç kişinin web sitesini ziyaret ettiği
– Reklama ilgi gösteren kitlenin demografik yapısı
– Reklamın dönüşüm oranları

   İnternet reklamcılığı; performansa yönelik ve sonuç odaklı bir reklam türüdür. İnternet reklam uygulamaları sonuçları detaylı olarak analiz edilip raporlanabilmekte, reklam veren bir sonraki kampanyasını bu raporlar dahilinde yönlendirmekte ve harcadığı bütçenin karşılığında ne kazandığını görebilmektedir.

Ekonomik

– Birim kişiye ulaşma maliyeti
– Birim kişiye ulaşma süresi

İnternet reklamcılığının diğer mecralara göre daha ekonomik olmasının başlıca sebepleri; hedef kitleye doğrudan ulaşım, reklam uygulamalarının ölçümlenebilmesi ve bir seferde çok sayıda yayın yapılabilmesidir. Ayrıca internette reklam uygulamaları diğer mecralarla kıyaslanamayacak kadar hesaplıdır.

Esnek

– Reklam yayına alış sürecinin kısa oluşu
– Reklam veya içeriğinin hızlı müdahale ile değiştirilebilmesi
– Reklamın yayında olduğu siteler dışında bir site talep edildiğinde kısa sürede geçiş yapılabilmesi

   İnternet reklamcılığı uygulamalarında; reklam verenin talebi üzerine hızlıca tür, format ya da içerik değiştirilebilir ve diğer mecralarda olduğu gibi reklamlar zaman üzerinden sınırlandırılmaz. Üstelik İnternet reklam uygulamalarında 7/24 yayın imkanı olması da önemli bir avantajdır.

KAYNAK: http://www.internetreklamrehberi.com/internet-reklamciligi-nedir/

Çaylak Kampında Reklamcılığa Giriş

Haberler – 18 Temmuz 2013, Perşembe

 Fatih

25 yaş ve altındaki gençlerin ihtiyaçlarına uygun hizmet ve ürünleri Vodafone FreeZone markası altında sunan Vodafone Türkiye, gençlerin iş dünyası dinamiklerini ve kariyer fırsatlarını keşfetmelerine olanak sağlamak için Reklamcılık Vakfı’nın “Çaylak Kampı” programına sponsor oldu ve Reklamcılık Vakfı ile birlikte tam burslu olarak 61 katılımcıyı eğitti. Çaylak Kampı kapsamında üniversitelerin çeşitli bölümlerinden üçüncü ve dördüncü sınıflarında okuyan veya yeni mezun olmuş gençlerin pazarlama ve iletişim konusunda eğitimler alması sağlandı. 2 hafta süren kamp sonunda 12 grup, 12 farklı proje oluşturdu ve kazanan ekipler belirlendi.

18 Temmuz 2013, İstanbul–Vodafone FreeZone sponsorluğunda Reklamcılık Vakfı’nın düzenlediği Çaylak Kampı, 1-12 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Sektörde kariyer yapmaya istekli ve yetenekli gençlere açılan kampta, pazarlama iletişimi sektörünün dinamikleri anlatılarak kariyer imkanları tanıtıldı. Kamp süresince 40’a yakın sektör yöneticisi, gençlere eğitmenlik ve danışmanlık desteği verdi. Eğlenceli, dinamik ve katılımcı bir çalıştaya dönüşen Vodafone FreeZone Çaylak Kampı’nda iletişimin ustalarıyla buluşan gençler nerede, hangi bölümde ve hangi yaklaşımla kariyerlerine yön verebilecekleri konusunda fikir sahibi oldu.

Katılımcı gençler, danışmanlarının da desteğiyle Çaylak Kampı programında öğrendiklerini uygulama ve geliştirme fırsatı buldular. Vodafone FreeZone’un verdiği briefing çerçevesinde bir hafta süresince 12 gruba ayrılan gençler, 12 farklı proje oluşturdular. Projeler kampın son gününde değerlendirmeye sunuldu. İletişimde yaratıcı üslup geliştiren projelerjüri tarafından seçildi.
Kamp sonrası Reklamcılık VakfıGenç Yetenek Programı’na kabul edilen katılımcılar, vakfın kariyer danışmanlık hizmetinden faydalanacak ve kariyer yapmak istedikleri alanlara göre staj veya işe yerleşim fırsatları için ajans ve kurumlara yönlendirilecekler.

Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Fatih Uysal, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Vodafone FreeZone’la 25 yaş ve altındaki gençlerin ihtiyaçlarına karşılık veren ürün ve servislerle hayatlarında fark yaratmak üzere çalışıyoruz. Mayıs 2011’de hayata geçirdiğimiz Vodafone FreeZone markasıyla gençlere daha fazla özgürlük alanları yaratmayı hedefliyoruz. FreeZone çatısı altında 3 yıldır aralıksız destek verdiğimiz Reklamcılık Vakfı Vodafone FreeZone Çaylak Kampı’yla gençlerin iş hayatının dinamiklerini ve kariyer fırsatlarını keşfetmelerine destek vermeye çalışıyoruz. İletişim sektöründe kariyer yapmaya istekli, yetenekli gençlere pazarlama iletişimi sektörünü anlatmayı hedefliyoruz. Üstelik kampa katılan gençler kamp sonrasında Reklamcılık Vakfı’nın kariyer danışmanlık hizmetinden faydalanıyor. Vodafone Türkiye olarak, üniversiteli gençleri desteklemeye ve onların hayatı keşfetmesine olanaklar sağlamaya devam edeceğiz. Tüm gençleri, kendilerine özgürlük alanları sunan ve hayatın her alanında destekleyen Vodafone FreeZone dünyasına davet ediyoruz.”

Tuğba Bugaoğlu

Kaynak: http://www.halklailiskiler.com.tr/

Performans Reklamcılığı Nedir?

Adını yeni yeni duymaya başladığımız hatta çoğumuzun sanal ortamlarda sürekli karşılaştığı fakat adını koyamadığı bir reklam çeşididir, Performans reklamcılığı. Sanal alemde her yerden bir reklam fırlar oldu artık. Hayatımızın her anında reklamlar var ve çoğunda amaç marka bilinilirliğini artırmak. En basitinden telefonunuzda bir uygulama var ücretsiz fakat kenarında köşesinde sürekli  reklamı çıkıyor ya da farklı bir markanın. Peki, neden bu bir salgın gibi etrafımızı sarıyor büyük bir hızla? Tabi ki de bunun en büyük etkenlerinden biri ülke olarak teknolojinin bütün nimetlerinden faydalanır hale gelmemiz bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar vb. Fakat dikkat çekilmesi gereken asıl etken optimum reklam karını hedefleyen firmalara sunulan ve ülkemizde son yıllarda kullanılmaya başlayan bir reklamcılık çeşidi olan performans reklamcılığı. Klasik reklamcılık anlayışında reklam bedelini ödersiniz markanız, firmanız ya da ürününüz için reklam hazırlanır ve hedef kitlenize sunulur. Siz reklam bedelini ödersiniz fakat bu reklam ürün satışınızı artırmayı garantilemez. Online reklamlar da böyleydi son yıllara kadar, firmalar reklamlarını görüntüleyen veya tıklayan kişi başına ödeme yapıyorlardı yayıncılarına. Burada da firmalar verdikleri reklama ne kadar geri dönüş olduğunu bilmeden reklam harcamaları yapıyorlardı. Performans reklamcılığında ise reklam verenler görüntülenme veya tıklanma üzerinden değil, sadece bir satış olduğunda ya da kendilerine geri dönüş yapıldığında ödeme yapıyor. Trendyol, Markafoni gibi firmalar verdikleri reklam bağlantısıyla sistemlerine üye olan kişi başına ödeme yapıyorlar artık. Tabi daha sonra yeterli üye sayısına ulaşan firma satış başına ödeme yapar oluyor. Performans Reklamcılığı sonuç odaklı bir sistemdir ve sonuç %100 başarılıdır. İşte bu yüzdendir ki sanal ortamda olduğumuz sürece her yerden marka ya da ürün bilinirliğini artırıcı reklamlar çıkacak karşımıza.

Kaynak :http://www.pazarlamaturkiye.com

Reklam Yazma Sanatı

REKLAM YAZMA SANATI
William Bernbach

Soru 1; Mr. Bernbach, reklam metni yazarlığına nasıl başladınız?

Geçmişte yöneticiler, valiler gibi pek çok önemli ve ünlü kişinin konuşmalarını
hazırlamıştım. Ayrıca sanata da büyük ilgim vardı. Sanırım, sanatla yazının
kombinasyonu, grafiklerin ve yazıların bir araya gelmesine neden oldu. Böylece reklam
dünyasının tüm ürünleri daha verimli bir şekilde kullanılabilecekti.

Soru 2; Sizce reklam metni yazmak, diğer konular hakkında yazmaktan daha mı zordur?

Hayır, ama reklam metni yazmak belirli bir düşünce sis temi içinde, reklamcılık
konusunda bilgili olmayı ve ne istediğini bilmeyi gerektirir. Ne istediğini öğrenmek
daha sonra gelir. Bence reklamcılıkta önemli olan şey, yeni ve orijinal olmaktır.
Reklamların %85’inin fark edilmediğini biliyor muydunuz? Bu, Harvard Business
School’un reklam dünyasındaki insanlar üzerinde yapmış olduğu araştırma sonucun da
elde edilen istatistiksel bir veridir

Soru 3; Eğer bir müşteri bir konu hakkında belirli kalıplar içinde bir şeyler
yazmanızı isteseydi ya da tamamen özgür bir iradeyle serbest çalışacak olsaydınız,
hangisi sizin için daha kolay olurdu?

Hiçbir müşterinin bizi belirli kalıplarla sınırlamasına izin vermeyiz. Bunun
müşteri açısından da yararlı olmayacağım düşünürüz. Bakın şöyle söyleyeyim; ilk
olarak bizler, bir ürün hakkında hiçbir zaman müşterinin kendisi kadar çok şey
bilemeyiz. Her şeyden önce, müşteri tüm vaktini ürü nüyle geçirir. Onu kendisi
yaratmıştır, o ürün onun hayatıdır.
Dolayısıyla bizim, ürün hakkında müşteri kadar bilgi sahibi olmamız olanak
dışıdır. Aynı şekilde biz de müşterinin reklamcılık hakkında bizim kadar bilgi sahibi
olmadığına inanırız, çünkü biz de reklamla yatar reklamla kalkarız. Müşteri ve biz aynı
ürünle uğraşınız ama amaçlarımız değişiktir. Aslında bizim uzmanlık alanlarımız
farklıdır. Müşteriler üretim ve pazarlama yeteneğine ihtiyaç duyarlarken, biz tüketiciyi
ikna etme ve ürünü cazip hale getirme becerisine gereksinim duyarız.

Soru 4; Bu işe yıllarını vermiş bir kişi olarak, bu yazarların yeteneklerini geliştirmeleri için neler önerebileceğiniz?

Onlara bir denklem verebilmeyi gerçekten çok isterdim. Böylece bu denklemi uygular ve başarılı olurlardı. Ancak bunu yapmak mümkün değil. Onların yapmaları gereken tek şey, çalışmayı, düşünmeyi sürdürmek ve her ne olursa olsun, daima dürüst davranmak olacaktır.

Soru 5; Hangi konularda kitaplar okuyorsunuz?

Felsefe üzerine pek çok kitap okuyorum, çeşitli romanlar okuyorum. Ben, bir
insanın yaptığı her şeyin yazarken ona yararlı olacağına inanıyorum. Ne yaptıysanız, ne
kadar biri kiminiz varsa, yazdıklarınız üzerinde ne kadar çok düşünür seniz, o kadar
etkileyici ve ilgi çekici şeyler yaratabilirsiniz

Soru 6; Şimdi ne kadar yazıyorsunuz? Sık sık yazıyor musunuz?

Artık çok fazla ana metin yazmıyorum ama hemen hemen her şeyi gözden
geçirip düzeltiyorum. Ayrıca hâlâ reklam başlıkları tasarlıyorum. İzninizle önemli bir
konuya değineceğim; eski bir deyiş vardır. Bunu elbette ben söylemedim, ama tamamen
katılıyorum. “yazacak bir şeylerin varsa, da ha iyi yazarsın,” derler.
Bugüne kadar herkese tavsiye etmiş olduğum şey, üzerin de çalıştıkları ürünü
çok iyi tanımaya çalışmalarıdır. Zekânız, kışkırtıcılığınız, hayal gücünüz ve
yaratıcılığınız, tamamen ürün hakkındaki bilginizden kaynaklanır. Bence bu günlerde
yapılan en kötü şey, insanların bir sayfa dolusu grafikle oyun oynayarak bir şeyler
yaratmaya çalışmaları. Her kes iyi fikir üretebilir, önemli olan bu fikrin farkına
varabilmektir. Yaratıcı olmalısınız. Hayal gücünüz olmalı, ancak bununla birlikte belirli
bir düşünce sistemi oluşturmalısınız. Yazdığınız her şey, sayfada bulunan her nokta, her
kelime, her şekil, her gölge, sizin istediğiniz mesajı vermelidir. Bilir siniz, sanat
alanındaki bir çalışma, amacına ulaşmayı ne kadar başarabilmiş olduğuna bakılarak
değerlendirilir.
Reklam sektöründe, amacının bir şeyler pazarlamak olmadığını söyleyen kişi
samimi değildir. Olabildiğiniz kadar açık, hızlı ve bir o kadar da etkileyici olmalısınız.
Elbette bütün bunlar bilgili olmayı gerektirir. Sahip olmanız gereken en önemli bilgi,
müşterilerin ihtiyaçlarının neler olduğudur. Ancak ben yaratıcı olmanız gerektiğini söylerken, mucizeler yaratmanız gerektiğini kastetmiyorum. Çok sık verdiğim bir
örneği yinelemek istiyorum; insanları cezbetmek için onların düşüncelerini kâğıt
üzerine dökmeniz gerekir. Ancak kişinin harcama yapmasını gerektirecek bir ürün
satmıyorsanız, bu iyi bir reklam olmayacaktır. İşte o zaman, tüm çekiciliğiniz ve
zekânız artar ve yaptıklarınız hafızalara kazınır ki bu da ürününüzün yararına olur.

Soru 7; Disiplin hakkında ne söyleyeceksiniz?

Evet, benim bütün disiplinim, bütün istediğim, üzerinde çalıştığımız ürünün tüm
avantajlarını hafızalara kazınacak şekilde tanıtmaktır. Eğer bunu başarmak için bütün
kuralları yıkmak gerekiyorsa, bırakın hepsi yıkılsın. Ben kendi yaratıcı takımımdan
“yukarı bir resim yerleştir, arkaya bir başlık at ve yazıyı da aşağıya koy!” gibi sınırlayıcı
isteklerde bulunamam. Bununla birlikte, elbette hiçbir başlığın uygun olmadığı
zamanlar da olacaktır. Oyla zamanlar olur ki bir logo kullanmak gerekir. Bazı
zamanlarda da logo kullanmak yapılabilecek en kötü şeydir.
Örnek mi istiyorsunuz? Tüketiciler arasında kötü üne sahip bir ürünün reklamını
yapmam gerektiğini düşünün. Logo tıpkı bir insan ismi gibidir. Size çok iyi tanıdığınız
bir in sanın adını söylersem, o kişinin bütün özelliklerini kafanız da canlandırırsınız.
İşte logo da aynı görevi ürün için üstlenir. Benim tanıttığım ürün tüketici tarafından
sevilmiyorsa ve ben onun ismini büyük harflerle sayfanın tam ortasına koymuşsam,
Tüketici bu ismi görecek ve bu ürün hakkında her Şeyi bildiğini düşünerek sayfayı
çevirecektir. Böylece ben o müşteriyi kaybetmiş olurum. Ancak ilk olarak daha önce hiç
görülmemiş, ilgi çekici bir anlatımla başlayıp ardından da bu ilgi çekici konuyu
gerçeklerle bağdaştırır, en sonunda “işte ürünümüz artık böyle,” dersem tüketiciyi,
yakalamış ye ikna etmiş olurum öyleyse “her zaman logo kullanmak gerekir,” demek
yanlış olacaktır.
Eğer müşteriler bana kesinlikle logo kullanacaklarım ye benden sadece logoyu
kullanacakları yeri ve boyutları belirlememi istediklerini söylerlerse, maddi açıdan
zararlı çıkacak olsam bile vereceğim tek yanıt. “biz sizin için doğru ajans değiliz!”
olacaktır. Uzun vadede, bu yanıt ajansın yararınadır, çünkü kendi bakış açımızı
korumuş oluruz. Bu bizim gerçekten inandığımız yaratıcı çalışmalar yapmamızı ve ufak
tefek şeyler uğruna kendimizi riske sokmamamızı sağlar. Çünkü her zaman söylediğim gibi, müşteri bir süre sonra yaptığınız şeyi size kendisinin söylemiş olduğunu unutur.
Hatırladığı tek şey, bunun işe yarayıp yaramadığıdır.

Soru 8; Hoşlanmadığınız bir ürünle karşı karşıyayken bile kolayca reklam
yazabiliyor musunuz?

Ben ürün hakkındaki düşüncelerinizin yazdıklarınızı da etkilediğine
inanıyorum. Johnson ürünleri için hazırladığımız kampanyamızı biliyorsunuz; bu
kampanyayı gerçekten inandığımız için almıştık. Eğer buna inanmasaydık, ne kadar,
para teklif edilirse edilsin, kabul etmeyi düşünmezdik bile. Bir şeye gerçekten
inanıyorsanız gerekli niteliklere sahip ol masanız bile bunu başarırsınız. Eğer
yeteneklerinizi derin bir inançla birleştirirseniz, çok başarılı olursunuz

Leo Burnett

Soru 9; Mr. Burnett, size sormak istediğim bir soru da şu (reklam metni
yazarlığının gazete yazarlığından daha mı zor olduğunu düşünüyorsunuz?

Evet çok daha zor, çünkü reklam yazarlığında çok daha derli toplu olmalı ve
gerçek bilgiler sunmalısınız. Ben gazetecilik yaparken bir reklamı nasıl konuyla ilgili,
göz alıcı ve ilgi çekici hale getirebileceğimi öğrenmiştim.
Yine de bir ürün hakkında söylenecek sihirli sözler bulmak, böylece insanların
ilgisini çekebilmek, onlarda ürün hakkında merak uyandırmak ve sonucunda onları
ürünü al maları gerektiğine ikna edebilmek gerçek bir sanattır ve ben en sonunda
sözcükleri bir araya getirme yeteneğine kavuşmuştum.

Soru 10; Metin yazarlığı yaptığınız zamanlarda, sizin de söylediğiniz gibi,
ilgilendiğiniz başlıca işler dayanıklı tüketim malları veya otomobilleri kapsıyordu.
Şimdi, bu kadar deneyim den sonra bir ürün üzerine reklam yapmak, başka bir ürün
üzerinde çalışmaktan daha zor ya da kolay olabilir mi? Örneğin bir otomobil üzerine
çalışmak, bir buzdolabı üzerine reklam yapmaktan farklı mıdır?

Hayır; arada çok büyük bir fark yok. Bence bir ürün hak kında ilgi çekici, doğru
ve üzerinde yoğunlaşabileceğiniz bir nokta bulursanız, bunu herhangi başka bir üründe
de kullanabilirsiniz. Kendi ajansımdaki deneyimlerimden biliyorum, en başarılı
olduğumuz çalışmaların çoğunu hakkında hiçbir şey bilmediğimiz alanlarda yaptık. Ya da en azından şöyle diyebilirim; üzerinde çalışmaya başlayana kadar, o konular
hakkında bir şey bilmiyorduk.

Soru 11; Yalnızca belli bir ürün hakkında reklam yazma konusun da ne
düşünüyorsunuz?

Genel konuşmak gerekirse hayır. Bazı ürünlerin reklamında, örneğin ilaç reklamlarında, gerekli bilgi düzeyine ve deneyime sahip olmak son derece önemlidir. Neyin işe yarayacağını, neyin yaramayacağını bilmek ve bazı bilimsel bilgilere sahip olmak gerekmektedir. Örneğin bence, yiyecek konusunda çalışan reklam yazan mutlaka beslenme bilimi hakkında bilgi sahibi olmalıdır.Yine de açık bir anlatıma sahip olmak, düşünmek ve düşündüklerini ikna edici bir dille bir araya getirebilmek, bilgi ve deneyimden çok daha önemli özelliklerdir, bilgi ve deneyim sonradan edinilebilir. Ancak bazı özel durumlarda uzmanlaşmak gereklidir. Örneğin bazı tarımsal ürünler vardır ki bunlar üzerinde çalışmak için yeterli deneyim sahibi olmak büyük bir önem taşır.

Soru 12; Size sormak istediğim şeylerden biri de bu. Yarattığı hareket geçirmek
için kullanılan farklı yöntemler var. Mesela bazı yazarlar, ayaklarını masaya koyup
ellerinde bir bardak birayla pencereden dışarısını seyrederek düşünürler. Sizin de bu
konuya belirli bir yaklaşım şekliniz var mıdır? Bir reklam yazan olarak izlediğiniz
belirli kurallar, özel metotlar bulunuyor mu?

Hayır ama eğer bir teknik kullanıyorsam, bu ancak kendimi ürün hakkında
yeterli bilgiyle doyuruyor olmam olabilir. Satış yapmak istediğim insanlarla yüz yüze
geldiğimde, iyi ve ayrıntılı bir görüşme yapmam gerektiğine inanırım. Bu insanları
kafamda canlandırmaya çalışırım, bu ürünü nasıl kullandıklarını düşünürüm. Müşteriler
size tam olarak her söylemezler. Ben de gerçekte onları bu ürünü almaya ıhın r ilen,
onların ilgisini çeken şeyleri bulmaya çalışırım.

Soru 13; Gerektiğinde bazı tuzaklar kullanır mısınız?

Her zaman, tekrar tekrar vurguladığımız gibi, eğer bir ürünün pazarda yer
almasını sağlayacak bir şeyler bulabiliyorsanız, ortada zaten doğal olarak ilgi çeken bir
şeyler var demektir. İmalatçının başardığı bir şeyler, insanların o ürünü almayı sürdürmesi için birtakım nedenler var demektir. İşte bunu yakalayıp kullana bilmek,
birtakım tuzaklara başvurmaktan çok daha önemlidir.
George Gribbin

Soru 14; Sizce, reklam yazarlığında başarılı olmak için alınabilecek en iyi
eğitim nedir?

İyi bir reklam yazarı olabilmek için insanları anlama yeteneğine sahip olmak,
onların içinden gelmek ve onlara karşı sempati duymak gerektiğini söylemek istiyorum.
Bana göre bu ancak yazarın yaşamı kolay bir şey gibi görmemesi ile mümkün olur.
Böylelikle yazar kendini anlayışa ve hoş görüye muhtaç hisseder ve bundan dolayı diğer
insanların ihtiyaçlarını da anlayabilir.

Soru 15; Reklam metinlerindeki zorunlu kısalık hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kısa bir şey yazmak uzun bir şey yazmaktan daha mı fazla zaman alıyor?

Elbette özetleme yapmak, reklam yazarlığındaki zorluklardan biridir. Bence en
büyük zorluk, okuduklarınızdan ve yaşam deneyiminizden yararlanarak ürünü
insanların ilgisini çekeceğini bildiğiniz bir alana yerleştirebilmektir. Bu, in sanların
ilgisini çekecek yazılar ve başlıklar kullanmak katlar, ilgi çekecek resimler kullanmayı
da gerektirir. Yani bir reklamda resim olarak sadece bir kalıp sabun kullanmak,
insanların o reklama bakmalarını sağlamayacaktır. Daha ilginç resimler kullanmayı
sağlayacak bazı durumlar düşünmelisiniz ve elbette bu imajları yaratacak araştırmacı bir
zihne ihtiyacınız olacaktır.

Soru 16; Fikir oluşturma konusuna dönelim Mr. Gribbin, fikir oluşturmak için
teknikler anlatan pek çok kitap yazıldı ve pek çok söz söylendi. Bu konudaki
yorumunuz nedir? Reklam yazarken karşılaştığınız bir sorunu çözmek için kullandığınız
belirli bir teknik var mı?

Aktif olarak reklam metni yazarken belirli kurallarım yoktu ama bazı
alışkanlıklarım vardı. Birincisi, bence yazar ürün hakkında pek çok şey bilmelidir.
Sadece reklamını yaptığı ürünün fiziksel özelliklerini bilmemeli, ayrıca onu satın alacak
insanları da iyi tanımalıdır. Bu insanları ürünü alma ya nelerin motive ettiğini
incelemeli, ürünü ve içinde bulunduğu durumu yeterince iyi bilmelidir. Bundan başka
bir formülüm yok sanırım.Şimdi of reklam kendi içinde bir fikir, bir resim ve bir başlık içeriyordu; tüm
bunlar bir araya getirilmişti ve bence reklamın ortaya çıkış yolu işte bu olmalıdır.
Reklamı ayrı ayrı parçalara bölmek imkânsızdır. Bir reklam yapıldıktan sonra, onu
analiz etmeye başlarsınız ve genellikle onu geliştirebilirsiniz. Size reklamı yapmak için
bir yol gösteremiyorum ama reklamı yaptıktan sonra izlemeniz gereken yolu
söyleyebiliyorum. Eğer reklamın başlığı sizi metnin ilk cümlesini okumaya itiyorsa ve
eğer ilk cümleyi okuduktan sonra ikinci cümleyi okumak istiyorsanız, o zaman o
reklamın sonuna kadar gidebilirsiniz. Okuyucunun ilgisi kesildiğinde, son kelime de
okunmuş olmalıdır.

Soru 17; Sizce bazı ürünler hakkında reklam yapmak daha kolay olabilir mi?

Ah, evet. Örneğin ev aletleri hakkında yazmak, tıbbi ilaçlar hakkında
yazmaktan daha kolaydır. Büyük ev aletlerinde beklediğiniz ilgiyi her zaman çekersiniz.
İnsanlar ürün hak kında her şeyi bilmek isterler ve 150-200 dolarlık ürün satın alırlar.
Ancak diğer yandan hiç kimse bir baş ağrısı ilacı hak kında bir şeyler öğrenmek istemez
ve bu çeşit ürünleri satarken hayal gücünüzü çok daha fazla kullanmanız gerekir.

Rosser Reeves

Soru 18; Pek çok çözümün, ürünün kendi içinde olduğunu düşünür müsünüz?

Ne yazık ki hayır. Şimdi çok ilginç bir konuya değindiniz. Uzun yıllar önce,
rekabet açısından hiçbir ayrıcalığa sahip olmayan bir ürünü size getirip “İyi bir reklam
yap ve bu ürün başarılı olsun,” diyebileceğini düşünen pek çok düşüncesiz imalatçı
vardı. Bugün bunun doğru bir şey olmadığını biliyoruz Lever Bros., Procter & Gamble,
Colgate, Bristol Myers, American Home Products, Alberto Culver ve bütün büyük
şirketler, eğer ürettikleri ürün ortaya gerçekten iyi bir takım özellikler koymuyorsa,
reklam yazarının hemen hemen hiçbir şey yapamayacağını anlamış durumdalar. Eğer
reklamı yapılacak ürün kendi içinde birtakım ayrıcalıklara, iyi birtakım özelliklere
sahipse o zaman da reklam yazarının iyi bir fikir üretebilmek için araştırma yapmasına
gerek kalmaz. Yazarın tek yapması gereken, ürünün halka en etkili şekilde nasıl
sunulacağını bulmak için birtakım teknik çalış malarda bulunması olur.

Soru 19; 1929’dan beri reklam yazarlığı yapıyorsunuz. Reklamını yapmayı
tercih ettiğiniz bazı ürünler var mıdır?

Hayır, zannetmiyorum. Bence, reklam yazarını yaptığı iş bakımından bir genel
cerraha benzetebiliriz. Bir gün karaciğerle ilgili bir operasyon yapmak, ertesi gün
apandisit ameliyatına girmek zorunda kalabilirsiniz, üçüncü gün bir göz operasyonu
yaparken, dördüncü gün bir beyin tümörüne müdahale etmeniz gerekebilir. Ne yaparsa
yapsın, iyi bir reklam yazarının tüm yöntemleri kullanmayı bilmesi gerekmektedir.

Kaynak

Reklam Ajansları

1) TANIM
Reklam ajansı, müşterisine dört tip hizmet verebilen bağımsız ve ticari bir
işletmedir. Bu hizmetler;
1) Pazarlama konusunda tavsiye vermek,
2) İletişim konusunda tavsiye vermek,
3) Sinema-TV filmi, afiş, radyo gibi teknikleri kullanarak basın kanalıyla
yayılmayı sağlamak,
4) Reklam mesajlarını yayınlayacak olan medya kuruluşlarıyla uygun
fiyat için pazarlık etmek ve anlaşmak.
Reklam ajansı tanımında ele alınması gereken 4 unsur vardır:
1) Reklam ajansı bağımsızdır; hem müşterilerinden hem de kullandığı
medya araçlarından bağımsız hareket edebilmelidir.
2) Reklam ajansı uzmanlardan oluşur; birçok meslek grubu yer alır;
sanat yönetmenleri, medya, pazar, satış uzmanları vb..
3) Reklam ajansı reklamın oluşumundan kontrolüne kadar her
aşamasından sorumludur; mesajın yaratılması, medya seçimi, içeriğinin
yönlendirilmesi, yayınlanması için medyada reklama ait boş yer alınması ve bunun
kontrolü vb…
4) Reklam ajansı müşterisinin hesabına çalışır; kendi adını kullansa bile
müşterisinin adına iş yapar.
2) AJANSLARIN ORGANİZASYONU
Birçok ajans, bir veya birçok ürün, marka veya servis üzerinde yoğunlaşır;
bunlara iş ünitesi denir. Ajanslar, iş üniteleri yerine müşteri odaklı organize olurlar.
Bunun sebebi, ajansın her müşteriye ayrı ayrı adapte olma zorunluluğudur. Bir
ajansın ürünü fikirdir. Yeni fikirlerin oluşumunu cesaretlendirmeli, oluşanları da
korumaya ve geliştirmeye çalışmalıdır. Birçok ajans için açıklık ve esneklik
organizasyonel yapıdan daha önemlidir. Küçük veya büyük birçok ajansın
organizasyonunda standart fonksiyonlar vardır. Bunlar:
A. Müşteri birimi,
B. Yaratım birimi,
C. Medya birimi,
D. Araştırma birimidir.
Bunlara ek olarak birçok ajans, trafik, basım-yayın, finans, personel
gibi destek hizmetler de sunabilir.
A. MÜŞTERİ BİRİMİ
Müşteri birimi müdürü, ajans ve müşterisi arasındaki ilişkilerden sorumludur
ve iki dünya arasındaki kilit kişidir: Müşterinin iş dünyası ve reklam dünyası. Ayrıca
1ajans tarafından yürütülen temel reklam stratejisinin oluşumuna yardım etmekle,
reklamın hedeflere uygunluğunu gözlemekle ve müşteriye önerilecek olan tüm
medya planlarını, zamanlamaları, bütçeyi, storyboard’ları, müşterinin onayına
sunmakla yükümlüdür. Müşteri biriminin dört, bazen beş aşaması vardır:
Yönetim Denetçisi (Management Supervisor): Yönetim denetçisi ajansın
üst yönetimine rapor verir. Ayrıca stratejik konularda liderlik görevini üstlenir, yeni iş
fırsatları yakalamaya çalışır.
Müşteri Birimi Denetçisi (Account Supervisor): Müşteri birimi denetçisi
genellikle müşterinin işinde anahtar yöneticidir; ajans ve müşteri arasında temel
irtibatı sağlar.
Müşteri Birimi Yöneticisi (Account Executive): Müşteriye istediği hizmeti
zamanında verebilmek için ajansın, bir takım olarak, zaman tarifesine uygun
çalışmasını sağlayacak günlük faaliyetlerden sorumludur.
Müşteri Birimi Yöneticisi Asistanı (Assistant Account Executive):
Müşteri birimi yöneticisine kayıtları ve zaman tarifesini oluşturmakta yardımcı olurken
asıl amacı, işi öğrenmek ve üzerine yoğunlaşmaktır.
B. YARATIM BİRİMİ VE ÜRETİM
Yaratım Müdürü (Creative Director): Birçok ajansın, yaratım müdürü adı
verilen bir tane üst kademe yöneticisi vardır. Onun da görevi, ajansın yaratıcı gücünü
ve bilincini her zaman ayakta tutmak ve ortaya konan fikirlere onay vermektir.
Yaratım Departman Müdürü (Creative Department Manager): Bütçeleme,
maaş düzenleme, ofis işleri, destek ve alt kademe çalışanlarının işe alımı,
profesyonel çalışanların işe alımı ve iç muhasebe ile ilgilenir.
Çalışanlar (Personalities): Yaratım departmanı bünyesinde iki tip çalışan
bulunur. Birincisi, reklamı oluşturan, yazan ve üretenler. İkincisi ise akıl hocası tabir
edilen kişilerdir; bir fikir üretmek için grupla birlikte çalışır, sonrasında da grubu
motive eder ve onları yönlendirir.
Yaratım Grubu (Creative Group): Bir yaratım grubu, metinleri yazan grup,
televizyon reklamları veya yazıcı çıktısı için fikirleri çizen grup ve bu fikirleri radyo
veya televizyon reklamları haline dönüştüren gruplardan oluşur. Bu kişilerin
kullandıkları ünvanlar; copywriter, sanat yönetmeni veya üretici (producer)’dir. Birçok
ajansta sanat yönetmeni ve copywriter beraber ve takım halinde çalışırlar,
çevrelerinde de bir destek grup oluşur. Metin yazarları ise reklam kampanyalarının
hazırlanmasında en önemli rolü üstlenen kişilerden biridir. Belirlenen strateji
doğrultusunda çeşitli reklam araçları için metinler yazar.
Radyo Reklamı Üretimi (Broadcast Production): Radyo reklamlarında tonu
doğru yaratmak, reklamın başarısının anahtar faktörü olduğu için yaratım departmanı
bir radyo reklamı üreticisi bulundurur.
“The Bullpen”∗
: Bullpen adı verilen sanat stüdyosu, çizdikleri parçaları
birleştirip tablo hazırlamada uzmanlaşmış sanatçıları içerir. Burası ajans içinde yeni
sanat yönetmenlerinin başlangıç yeridir.
C. MEDYA PLANLAMA VE SATIN ALMA
Hedef kitleye mesajın en etkili biçimde ulaşmasından sorumludur. Medya
çalışmaları planlama, satın alma ve araştırma olarak üçe ayrılır:
Medya Planlamacısı (Media Planner): Planlama, hangi ortamın veya
medyanın ne zaman, ne kadar zaman aralığı içinde ve ne kadar maliyetle
kullanılacağını belirlemeyi içerir.
Medya Satın alıcı (Media Buyer): Medya satın alıcı hangi medyanın ne
maliyetle kullanılabileceğini saptar. Satın alma, müşteri tarafından onaylanan plana
uygun olarak medyayı kullanmaktır.
Medya Araştırması (Media Research): Birçok medya departmanı, medya
bilgilerini değerlendirmeye tabi tuttuğu bir araştırma bölümüne sahiptir. Bu bölüm,
medya araştırma müdürünün hazırladığı; izleyici veya dinleyici kompozisyonu,
programların izlenme oranlarının saptanması, gelecekteki maliyetlerin tahmini
araştırması gibi işler üzerinde yoğunlaşmıştır.
D. ARAŞTIRMA BİRİMİ
Araştırma departmanı, reklam mesajının geliştirilmesine yardımcı olur. Birçok
büyük ölçekli ajans, reklamın hedef kitleye daha uygun ve daha iyi odaklanmış
olmasını sağlamak için reklam hazırlanmadan önce araştırma yaparak ajansın
güvenilir ve kesin bilgilere ulaşmasını sağlar.
TRAFİK DEPARTMANI
Trafik departmanı, projelerin son teslim tarihlerinin takibinden sorumludur.
Müşteri birimi yöneticisi, son teslim tarihlerini gözden geçirmek ve ilerlemeleri görmek
için trafik departmanı müdürüyle birlikte çalışır. Trafik departmanı ajansın can
damarıdır ve çalışanları ajansta tüm olup biteni takip altında tutar.
BASKI DEPARTMANI
Bir resim, illüstrasyon, bir sayfanın kopyalanması ve bütün bunların
renkli bir derginin bir sayfasına yerleştirilmesi veya tam sayfa gazeteye
basılması baskı departmanının görevidir. Baskı departmanının doğal teknik
yapısından kaynaklanan renk seçimi, düzeltimi ve üretimin tamamlanması gibi
özelliklerinden dolayı bu departman, televizyon ve radyo üretimine ters düşmekte ve
bu yüzden de yaratım biriminden ayrı çalışmaktadır.
İÇ HİZMETLER
Muhasebe: Küçük ya da büyük ölçekli tüm ajanslar, müşteri için yapılan
masrafları müşteriye düzenli ve doğru bir şekilde faturalamak, bütçesini oluşturmak
ve kar etmek zorundadır.
Personel: Ajansın boyutu ne olursa olsun, çalışanların dosya ve kayıtlarını
tutmak gerekir. Bu departman alt kademelerde çalışan yardımcı personelin işe
alımları ile işten çıkarılmalarından sorumludur. Profesyonellerin işe alımına ve işten
çıkarılmalarına ise o kişinin çalıştığı departmanın müdürü, personel departmanı ile iş
birliği içinde karar verir.
YENİ İŞLER (NEW BUSİNESS): Ajanslar, ayakta kalabilmek için
büyümelidirler. Büyüme ise yeni işlerin ortaya çıkmasıyla mümkündür. Birçok ajans
yeni iş fırsatlarını kaçırmamak için sürekli gözünü açık tutmak ister ve bu nedenle
sadece yeni işlere ayrılmış bir bölüm oluşturabilir.
3) AJANSLARIN YENİDEN YAPILANMASI
Son yıllarda reklam ajanslarının yeniden yapılanması için bazı çalışmalar
yapılmaktadır. Çalışmaların arkasındaki itici güç, müşterilere daha iyi, hızlı ve ucuz
hizmet verebilme isteğidir.
Yeniden yapılanma; tepe yönetimin müşterilerle doğrudan ilişki kurmasını,
orta kademeli yöneticilerin ise akıl hocası, takım lideri ve kalite kontrol müdürü gibi
çalışmasını sağlar.
Önemli noktalardan biri de yaratım, müşteri birimi yöneticileri ve medya
planlamacılarının, bir takım olarak çalışmasıdır.
4) AJANS TÜRLERİ
Reklam ajansları iki kritere göre sınıflandırılır:
1) Sundukları hizmetlerin bütünü,
2) İçinde bulundukları işin tipi.
Ajanslar sundukları hizmetlere göre; tam hizmet ajansları ya da isteğe uygun
(à la carte) hizmet veren ajanslar olarak ayrılır. İşin tipine göre ise genelde müşteri
veya sanayi ajansları olarak ayrılır.
TAM HİZMET AJANSLARI: Tam hizmet ajansları reklam için gereken tüm
hizmetleri müşterisine sağlar. Bu hizmetler şöyle özetlenebilir:
♦ Pazarlama ve medya planlamasını yaparak medya planı hazırlamak;
♦ Araştırma ve analiz yapmak;
♦ Reklam kampanyalarını yerel, bölgesel ve ulusal boyutta hazırlamak
ve yönetmek;
♦ Yaratıcı tasarımı oluşturmak, copywriting;
♦ Logo ve bütünleştirilmiş bir kimlik geliştirmek;
♦ Grafik dizaynı ve üretimini yapmak;
♦ Radyo ve televizyon için üretim yapmak;
♦ Doğrudan pazarlama programları oluşturmak;
♦ Medya yerleşimini düzenlemek;
♦ Halkla ilişkileri sağlamak ve özel olay planlamasını yapmak.
İSTEĞE UYGUN (À LA CARTE) AJANSLAR: Son yıllarda
spesiyalizasyonun büyümesiyle ajans işletmeciliğinde de bazı bölünmeler meydana
gelmiştir. Bunlar:
Yaratıcı Butikler (Creative Boutiques): Bazı yetenekli sanat yönetmenleri
desinatörler kendi yaratım hizmetlerini vermek amacıyla yaratıcı butikleri açarlar.
Reklamcılar için veya reklam ajanslarıyla ortak çalışan yaratıcı butiklerin başlıca
hedefleri ve misyonları taze, farklı, denenmemiş reklam mesajları üretmek ve yaratıcı
kavramlar geliştirmektir.
Medya Satın Alma Hizmetleri (Media-Buying Services): Tecrübeli medya
uzmanları da medyalarla anlaşarak radyo ve televizyonda zaman ayarlamak
amacıyla işletmeler kurarlar. Verdikleri hizmetin bir parçası olarak medya satın
almayla ilgii detaylı bir araştırma ve analizi müşterilerine sunarlar.
5) REKLAM AJANSININ GELİRİ
Temel olarak bir reklam ajansı üç kaynaktan para kazanır:
Medya Komisyonu : Ajanslara, medyadan reklam boşluğu satın alırken,
medya araçları tarafından bir komisyon ödenir.
Masraf Kazancı (Markup): Bir dergi için reklam hazırlarken ajans, fotoğraf,
illüstrasyonlar ve dışardaki tedarikçilerin sağladıkları diğer hizmetlerden ve
araçlardan yararlanır. Ajans bu hizmetleri satın alıp müşterisinin faturasına masraf
yazar.
Ekstra Ödeme ve Ücretler (Fees): Müşterilerine bu esasla hizmet veren
ajanslar bir veya iki tip ücretlendirme yöntemi kullanırlar. Birincisi ücret-komisyon
karışımı. Bu yöntemle ajans, müşterisi için yaptığı tüm hizmetler karşılığında aylık
sabit bir ücret almış olur. Eğer söz konusu ay içinde ajans medya komisyonu
almışsa, bu komisyon da ücrete eklenir. İkincisi ise sadece ücret uygulamasıdır.
Komisyon geliri sağlamayan hizmetler için genelde bu yöntem kullanılır.

Kaynak

Reklam Ürünleri Kullanımı, Reklam Panolarında Güncellik

reklam

Reklam panoları kurumsal belirginlik sağlamak için ikna edici – göz alıcı özelliklerde olmalıdır. Ayrıca bu panoların sezona veya mevsime göre yenilenmesi de önemlidir. Ülkemizde hala reklam kirliliği sorun haline getirilmemişken bence firmalar iyi tanınmak için her türlü reklam yöntemini denemeliler. Panolarda neon kullanımı kadar paslanmaz çelik, LED ve kayar yazıda kullanılmalıdır. İç mekanda veya büyük cephelerde güncel dijital baskılar eksik olmamalıdır. Unutmayalım reklam kirliliği henüz bir sorun değilken fırsatı değerlendirerek görsel showlar yapmalıyız. Çok yakında yasaklarla ve pahalı reklam alanı kiralarıyla boğuşacağız.

 

Reklam, markanın en önemli silahıdır

Memleketin yeniden yapılanan ekonomi geleceğine paralel, irili ufaklı tüm firmaların reklamda da bütçelerini yapılandırmaları artık kaçınılmaz bir gerçektir.

 

Bu bütçeler hesaplanırken sezonluk işlerde mevsimlere veya sezonlara göre planlama yapılmalı, dönemsel işlerde döneme uyumlu yenilemeler yapılmalıdır. Örneğin kışın paslanmaz çelik harfler daha güçlü ve dikkat çekici ise, aynı yerde yazın neon harflerin kullanılmasını bütçe çerçevesine almak çok yararlı olmaktadır. Buna paralel mağaza vitrini veya showroom tarzı sergi alanlarının yanı sıra işyerinin içinde de yine konuyu anlatan can alıcı dijital baskılarda ziyaretçilere fikir vermelidir.

 

Aynı felsefede firmaların araçları da sezona veya mevsime göre kaplanmalı ve hep yenilik yapılmasını izleyici gündemine oturtarak sağlam imaj sürekli tazelenmelidir.

 

Yabancı firmaların bunu sık sık yapmakta ancak yerli firmaların bu uygulamayı reklam ürünü düşene ya da tarihsel değeri artana kadar koruduklarını görmekteyiz.

 

Tasarımda çeşitlilik ve çarpıcılık çok önemli olduğu kadar benim diyen herkesin bakış açısı dikkat çekici demek değildir. Bu konuda tecrübe ve referans aranmalı, mimari çalışmalara ve mimarların fikirlerine önem verilmeli. Reklamda kullanılan en küçük bir nokta bile dikkatli seçimlerle karara bağlanıp üretime alınmalı.

 

Unutmayalım düzenli ve devamlı para kazanmak marka olmaktan geçer, marka olmak da reklamdan doğar.

 

Reklam ve Halkla İlişkiler Arasındaki Fark Nedir?

                                  Reklam ve Halkla İlişkiler Arasındaki Fark Nedir?

Birbirini araç olarak kullanan bu iki iletişim yöntemi bazen birbirine karıştırılır. Bazı görüşler tek farkın bir tarafın tüketiciyi bilinçli ve planlı olarak etkilemeye çalışması olduğunu savunur. Halkla ilişkilerde kuruluşlar bütün olarak hareket ederek kurumu ya da ürünü koruyarak pozitif bilincin devamlılığını sağlar ya da oluşmasında rol oynar. Diğer yandan reklam, ürünün satılması için düşünülmüş bir tanıtım programı bütünüdür.

Reklam kısaca bir ürünü veya hizmeti satmayı hedeflerken, halkla ilişkiler kuruluşun kendi içinde ve dışında pozitif iletişimini sağlar.
Reklam, bir kuruluşun kar politikasında önemli rol oynarken şirket için satış artırıcı strateji geliştirerek, pazarını genişletmenin yollarını arar. Halkla ilişkiler bu noktada doğru iletişimin tek adresidir. Kuruluşların reklam politikasının doğru yönlendirilmesinde, şirkete geri dönüşünde devreye girer.
Reklamın hedef kitlesi ile halkla ilişkilerin hedef kitleleri de farklılıklar gösterir. Reklam ürünün özelliklerine göre belirli bir kitleyi ilgilendirirken halkla ilişkilerde hedef kitle olabildiğince geniş tutulur. Çünkü pozitif iletişim kuruluşların itibarının sağlanmasında büyük öneme sahiptir. Bir diğer ifadeyle, reklam ekonomik sistem içerisinde, pazarda yalnızca potansiyel alıcıya hitap etmekte, buna karşın halkla ilişkiler bu ekonomik sistem içerisinde tamamıyla farklı alan ve mercilere veya tamamıyla farklı sistemlere-örneğin siyasal veya kültürel sistemlere- seslenmektedir(Faulstich,1992,28.).
Reklam her kuruluş tarafında kullanılamaz ancak her kuruluşun bir halkla ilişkiler politikası ve birimi vardır.  Kısa adı RTÜK olan Radyo Televizyon Üst Kurumu’nu ele alalım. Kendi reklamını yapamaz ancak halkla ilişkilerini belirli bir noktada tutabilmek için dikkatli davranmak zorundadır. Yine özel sektördeki büyük kurumlar, kurumsal yapılarının reklamını yapma ihtiyacı içinde değillerdir ancak vasıflı elemanlardan oluşan halkla ilişkiler birimleri mevcuttur.
Bu iki birbirine bağlı ancak birbirinden temelde farklı iş kolu, farklı yönetim birimleri tarafından idare edilirler. Halkla ilişkiler bir şirket politikası olduğu için doğrudan üst yönetim birimleriyle çalışır. Diğer yandan reklamcılık bir satış ve pazarlama politikası olduğu için bu birimlerle birlikte hareket eder.
Halkla ilişkiler ve reklam arasındaki bir başka fark ise kullandıkları araçlarda yatar. Reklam klasik medya araçlarını kullanır. Bunları radyo, tv, gazete, dergi, afişler ve son zamanlarda internet olarak sayılabilir. Halkla ilişkiler kuruluş içinde ve dışında iletişimden sorumlu olduğu için şirket içi ve dışı basın toplantılarını, basın bültenlerini, organizasyonları, seyahatleri planlar. Bunlar için haberleşme teknolojilerinden faydalanır. Bunlar telefon, faks ve e-maillerdir.
Her iki iş kolu yaptığı iş itibarıyla hizmet süreleri açısından da farklılıklar gösterir. Halkla ilişkiler; ilişki ve iletişimi yönettiği için uzun soluklu yatırım ve çalışmaları gerektirirken reklam kısa süreli etki oluşturmaya yönelik hareket eder.
Reklam, bir satış ve sattırma sistemi olduğu için öncesi ve sonrasında yapılan değerlendirmeler ve karşılaştırmalar reklamın niceliksel faydalarını da ortaya koyar. Reklamın getirisi rakamsal verilerle ölçülebilir. Halkla ilişkilerin kuruluşlara maddi faydasını saptamak güçtür.
1 3 4 5 6